ÇEKİRGE

ÇEKİRGEçekirge

ÇEKİRGE

Aralarında çekirgelerin de yer aldığı düzkanatlılar insan hayatı üzerinde önemli etkisi bulunan bir böcek grubudur: efsanelere ve sanat eserlerine binlerce yıldan beri esin kaynağı, birçok kavim için de önemli bir besin kaynağı olan bu böcekler aynı zamanda bir yerden başka yere göçerken tarım ürünleri için korkunç bir âfettir.
raf/afe1Se^Sda DÜZKANATLILAR (ORTHOPTERA)

oldukça yaygındır. Çekirgeleri ve cırcır böceklerini kapsayan bu takım yaklaşık 19 000 tür içerir ve iki alttakıma ayrılır: Ensifem (uzun duyargalı çekirgeler) ve Caelifem (kısa duyargalı çekirgeler). Ensifera altta-kımmdakiler uzun duyargalı böceklerdir ve işitme davulu bacakların baldır bölümünde bulunur; dişilerde uzun bir yumurdama borusu vardır; «burgu» veya «yumurtakonduran» da denilen bu delici organ yumurtaları toprağın içine yerleştirmeye yarar.

Bu alttakımda çayır çekirgeleri (Tettigoniidae), cırcır böcekleri (■Gryllidae) tarla veya bağ çekirgeleri (Ephippiger cinsi) ve danabur-nular (Gryllotalpidae) yer alır. Koyu kahverengi veya siyah olan cırcır böcekleri dışında çeşitli türler çoğunlukla yeşil renktedir.

Caelifera alttakımındakilerkısa duyargalı böceklerdir ve işitme davulu birinci karın halkası üzerinde bulunur; dişilerde yumurtakonduran körelmiştir. Grubun tek temsilcisi olan tarla çekirgeleri ve göçmen çekirgeler kızıl sarı renktedir.

Düzkanatlıların yeğledikleri biyotop bahçe ve çayır gibi otlu alanlar, hatta ormanlardır. Sıcaksever böcekler oldukları için tropikal ve ılıman bölgelerde kolayca uyarlanabildikleri pek çok ekolojik yuva edinmişlerdir: Avrupa’da yaz sonuna doğru bir tarlada bazen yirmi otuz kadar değişik tür sayılabilir. Bazıları bitkilerin üstünde (çekirge), bazıları toprağın üstünde (elitra-ları az gelişmiş olan tarla veya bağ çekirgeleri), bazıları da toprağın içinde yaşar (kazıcı bir organı bulunan danaburnu).

ÇEKİRGE

Göçmen çekirge uçabilir; arka bacakları çok gelişmiş olan ve bu sayede sıçrayarak yer değiştiren bütün düzkanatlılar arasında bu bir istisnadır.
Morfoloji ve fizyoloji

Çekirgenin iç anatomisi klasik bir böceğinki gibidir: he: pompalayan borumsu bir kalp ve trakelerden ibaret bir sc! sistemi; uzunca bir sindirim borusu, bir ucunda Malpighi: rı, rektum ve anüs, öbür ucunda kursak, katı, yemekbor: çiğneme organı.

Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Duyargaların her biri ot: çadan (bölüt) az ve karın kısmı on ayn parçadan (tergit) ifc; Karnın son bölümününde birtakım uzantılar, eklentiler -çiftleşmeye yarayan kuyruk dokunaçları ve yumurta boruls ka kanatlar elitra denilen sertleşmiş ön kanatların altına g kıvrılabilir. Çekirge ortalama 40-60 mm uzunluğundadır.

Avcı ve asalak düşmanlar

Peygamberdevesi yırtıcı bir çekirge avcısıdır; Argiope c den örümceler de argiope de öyle. Sphex cinsinden yaban çekirgelere saldırarak iğnelerini sinir düğümlerine batırırla: melilerin en küçüğü olan cüce sivrifare 3 cm boyuna rağE: kirgelere saldırmaktan çekinmez. Leylek ve sığırcık gibi baş yicileri de vardır. Düzkanatlıların asalakları etsinekleri grufc -sineklerdir; ya kendileri yumurtaların içine girerler veya 1ar nı çekirgenin vücuduna sokarlar.

Yumurtlama ve gelişme

Çifdeşme esnasında erkek dişiye aşarken onun eşeysel; ne küçük bir spermatofor (spermatozoit kutusu) yerleştirir; g; lerin aktarımı tamamlanınca dişi onu yok eder. Yumurtakc-m kısa olduğundan dişi çekirge yumurtlama sırasında kamr. marnını toprağa daldırır; bu sırada karın bölütlerini gererej tır. Dört dış çenet toprağı keserek eşer ve 3-4 cm boyunda ’r lik açar; yumurtalar bunun içine yumurtlanır. Yumurtalar e; organın çıkardığı salgıların toprakla da karışmasıyla birleşir tek denen bir toprak oluşturur. Beyazımsı bir kapsül biçirc_’ bu kılıf deliğin ağzım tıkayarak yumurtaları korur. Bir yiİz. murdanan yumurta sayısı yüz kadardır. Yumurtalar genelli:. sonunda açılır ve hayat çevrimi bir yıldır.

Heterometabol bir böcek alan çekirge gerçek başkalaşma ı mez: nemf daha baştan çok küçük yetişkin çekirge görünü; -dir. Taslak halindeki kanatlar art arda dört ila altı deri deği|-r rasında gelişir. Imago (son evre), uçuş hariç, yetişkinle ayrj y; biçimini yaşar. Bir varsayıma göre yalnız yaşayan yetişicr-larva karakterlerinin devamı, beynin arka kısmında bulvz.ı corpora allata denen salgı bezlerinin salgıladığı gençlik hcr~ sayesinde sinir sisteminin denetimi altında sağlanır.

Psikofizyoloji

Beyin yemekborusu altındaki bir gangliyon ile karın tars^ ki beş altı düğümlü bir gangliyon zinciriyle uzayıp devan: : Öğrenme çok azdır, davranışın esası genetik yapıyla belirir, tir. Ototomi, yani refleks olarak arka bacakların kopup da;.-mesela bir yırtıcı düşmandan kaçıp kurtulmak için kolayca : rılabilir.

Duyu organlan gelişkindir (bileşik gözler, çok sık koklani cikleriyle kaplı duyargalar); bunların en önemlisi de işitme ; -sudur: ilk karın bölütünün üzerinde bulunan hilal biçimir.:; delik iki yanlı işitmeyi sağlar. İşitme davulları, bir üçüne? ; sınç yapan iki titrek zardan oluşur; üçüncüsü titreşimleri ‘ tonal hücrelere aktarır, onlar da bunu işitme siniriyle beyr.s -tırır. Çekirgelerde, değişik uzun dalga boyundaki titreşimler;
ÇEKİRGELER, CIRCIRBÖCEKLERİ ‘ VE EFSANELER

t

Gcçmcr. çekirge siırulennır. r.asıi oiuşcjgu hıUnsel bir vekilde «■ v,:ka:ı!msJan cince çekirge istilası .r.sarjarır. ;oğunun gözünde EN tıt karakterde bırojguyck. ve birçok efunede. d:Le getirilme ar.

Duzkaradılaıuı efsanevî imgesi, fcühın folklorlarda görüldüğü temelde karşıc ç:ftc yuziu bi: karaktere dayanır vt yalmzyaşar-fl geylc «ir. çekirgesinin yaşam tarzı asasındaki çarpıcı aykırılıklal| mr. XVIII yy a kadar, özellikle Ban Avrupa’da geçmen çckırgeia yerde bir cin ve şeytan esen sayıl.yor ve onlarla mücadele nınMjj ye başvunıL-jyordı,. Cırcır böceğine gelince o da akrabası gibi ayıl l-:iiz btarjyu paylaşıyordu ocakçekırgebi de denen bu böcekler* olan yerde yaşadığından eskiden kırsal kesimde -.vın koruyucusu! lıyor. «ma bu koruma bazen şeytania yapılmış b:r anlatmanınürâM bı go.’üüyordu

Ç,ek.rgeyle cırcır böceğinin m üz: iyenle.” için de sımgesei bil 4 jlmuştu: Folklorda kanıt ;ok. ama ;agdaş örnekler de var: Ravsf! kabı «Ispanya rır-ıırı», ] J CaVnın ’oır bestesinin adı da çtkinrm|

ir. işitme davullarının (zar) yakınında toplu bulunan kor–;. .”tereler tonların yüksekliğini ayırdetmeyi sağlar, böyle-: i ötüş ortaya çıkar.

roloji ve çiftleşme

: _:;eler arka bacaklarının uyluk bölümlerinin iç yüzünü, da-

– :r_su buradaki cırıltı ibiği denen bir dizi çıkıntıyı elitra (ön

aamarlarına sürterek ses çıkarırlar (Ensifera takımından

• flıtraların iç kenarlarını birbirine sürterek aynı sonucu el-; x-_er . Elitraların değişik konumlar alması cırlamada modü-

– – ;ağlar (oysa cırlama oldukça monotondur). Caelifera takı-;^ ■ ‘razı türlerde en azından altı değişik ses tipi vardır ve bun-

■ : kadar fizyolojik duruma tekabül eder; çiftleşme hazırlığı

• =rûan cinsel cırlama en karakteristik olanıdır. En az iki bi-: înşılaşmasıyla doğan psikofizyolojik değişiklikler şeklın-

zzjo etkisi çekirgelerde çok büyük önem taşır: göçmen çe-; ,rûlerinin oluşmasının temeli budur.

ÇEKİRGE SÜRÜLERİ

;: ■ _rge bitkiyle beslenir ve her gün kendi ağırlığı kadar (2-3 g) rr. Artık onun bazen yüz milyonlarca böcekten oluşan, rz bulutu andıran sürüler halinde göçe kalkıştığı zaman ve-. îsği zararın büyüklüğünü anlamak kolaydır.

Zroçmen çekirgeler

raşına, göçmen veya yarı göçmen çekirgeler (Melanoplus) cin-

■ .“.rnka çekirgeleri ve Fas çekirgesi (Dociostaurus maroccanus) dün-vuzde 20’sinde ve bütün kıtalarda vardır. Yalnız taygalar ve :£ar, ekvatoral ormanlar ve dağlar onların bulunmadığı ortam-

• C-erçek göçmen türlerin sayısı toplam 10 000 kadar Caelifera •_ ırasında sadece beştir Parana çöl çekirgesinin (Schistocerca para-Güney Amerika) yalnız iki türün (Güney Afrika’da Locustana Orta ve Güney Afrika’da Nomadacris septeınfaciata) coğra-: _r_mlarına göre birçok değişik çeşitleri vardır: Locusta migratoria, ı~:ît. çekirge Avrupa’nın güneyinde (L. gallica), Orta Asya’da

-,-. ::Hensis), Madagaskar’da (L. capito) ve Afrika’da (L. migmtorioi-am bitkilerine musallat olur; Schistocerca gregaria, Sudan çekir-

– eya çöl çekirgesi Orta Asya’dan Doğu Afrika’ya kadar uzanan rîlerde korkunç zararlara yol açar. Bu çekirge 1915, 1943, 1945, ■: 1959,1960,1962 yıllannda Türkiye’ye kadar uzanarak geçtiği

– trdeki tarla ürünlerini tümüyle yok etmiştir.

Sürüleşme

Zekirge sayısının artışı ve 35 ila 45°C arasında sıcaklık (termotro-ve bol ışık (fototropizm) bulunan bölgelerin çekiciliği onlarda ..-..eşmeye neden olur. Bazen de yangınlar ve su baskınları onların ;r_naıa alanlarım daraltır. Ama çoğu zaman nedeni sıcaklık ve aşı-
rı yağıştır; bunlar besin miktarını ve üreme oranını düşürür, besleme eşiğine ulaşılınca hayvan yaşama alanını terketme ihtiyacını duyar. Sürüleşmenin ve göçmenleşmenin bu evresine geçiş birtakım fizyolojik değişiklerle kendini gösterir. 1921’de Rus asıllı Ingiliz biyolog Boris P. Uvarov, yalnızyaşar larvalarla gruplaşmış larvalar arasındaki *enk değişikliğini ortaya çıkardı. Daha sonra morfolojik, davranışsal ve fizyolojik durumlar da tersinirdir: sürüleşme koşullarına tabi tutulan çekirgeler, transciens congregans denilen birey kuşaklarının art arda gelmesiyle yalnızyaşarlık evresinden sürü evresine geçer; tersine bir mutasyon geçirenlere transciens dissocians denir.

Yalnızyaşarlık evresi. Grup etkisi çekirgenin sinir sistemini görsel, dokunsal ve kokusal uyartılarla (lipit yapısındaki kimyasal işaret olarak bir feromon çıkarma) uyarır. Çorlara allata hücrelerinin salgı işlevinin yuvalaşması, önleyicinin ve aort çevresi çarpara cardiaca hücrelerinin hormon salgısıyla birlikte çekirgenin normal renginin koyulaşmasına ve ayrıca birtakım pigmentsel nedenlerin belirmesine yol açar. Bunlara paralel olarak organların biyometrik oranları değişir.

Çekirge bulutu. Bir çekirge sürüsünde 20 milyon ila 100 milyar çekirge bir arada bulunabilir ve sürünün toplam ağırlığı 10000 ila 40 000 tona ulaşır. Çekirge bulutunun uzunluğu 500 km’yi, genişliği 100 km’yi ve yüksekliği 800 m’yi bulabilir. Bu büyük bulutlardan biri 1889’da Kızıldeniz üzerinde görülmüştür: 5 180 km2 üzerinde 250 milyar çekirge.

Refleks taklitle yürüyen bir faaliyet ve dayanışmanın sonucu olan uçuş, akşam sıcaklık çok düşünce duraklar; o zaman sürü ürünlere saldırır, onları yok eder. Çekirgeler sıcaklık yükselince yine uçuşa geçer. Ne ateşle, ne suyla, hatta ne karla önlenemeyen uçuşla yer değiştirme, hakim rüzgârları izleyerek saatte 20 ila 50 km’ye ulaşır. Sürünün üreyip çoğalması yeterince uzun bir mola sırasında gerçekleşir. Koşullar sürü yaşamım sürdürmeye elverişli olmadığı zaman yeni kuşak larvalar yalnızyaşar tipe dönüşürler.

‘ Düşmanlar, asalaklar ve mikroplar yüzünden sürünün ömrü ancak altı yedi yıl sürer, ama ilk sürüleşme alanı çok uzaklarda kalır. Göçmen çekirge bu şekilde Arabistan’dan Batı Afrika’ya doğru yola çıkar, sonra Atlantik Okyanusu boyunca ilerler ve orada bazen başka yöne sapar; mesela ekim 1988’de böyle olmuş, bir sürü yolundan saparak Karayibler’e doğru 3 500 km yol almıştır. «Yalnızyaşarlar» bazen çok güçlü bir göç yeteneği gösterir.

İstila devreleri. Büyük çekirge istilaları, tüm Afrika kıtasına ilişkin yakın tarihli bir kronolojiden anlaşılacağı üzere genellikle yirmi yıl gibi aralarla meydana gelir görünmektedir: 1869-1970, 1888 (Cezayir), 1910, 1933 (Cezayir), 1954-1955 ve 1961-1963 (Güney Fas), 1986-1987. Avrupa’da Tuna ülkelerinde artık çekirgelerin tarıma zarar verdiği görülmemektedir. 1962’den beri Türkiye’de de görülmemiştir. Bunda iklim ve ürün değişiklikleri rol oynamış olsa gerektir.

Ekonomik ve beşerî etkiler

Kitabı Mukaddes’de sekizinci âfet olarak nitelenen çekirge göçleri korkunç yıkımını sürdürmektedir. Lipit ve vitamince zengin göçmen çekirgeler kuşkusuz hemen her zaman bazı kavimler (örneğin Bedeviler ve Boşimanlar) için önemli bir besin kaynağı olmuştur. Ama, çoğu durumda, dünya ekonomisi için sorun yaratan bu istilaların toplam bilançosu negatif sayılabilir. Çekirgeler geçerken rastladıkları bitkilerin hepsine (çam ve ılgın gibi birkaç istisna dışında) saldırır. 1970’li yılların ilk yarısında çekirge bulutları Brezilya’da binlerce ton buğdayı mahvetmiştir. Temmuz 1986’da Botsvana’da 100 000 hektardan fazla arazi onların yumurtlama alanı olmuştur. 1987’de Fas çekirge mücadelesi için 50 milyon dolar harcamıştır.

Mücadele yollan

FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) bu sorunla sürekli meşguldur ve Anti-Locust Research Çenter (Çekirge Mücadelesi Araştırma Merkezi) veya Yeşil Güç gibi uluslararası birtakım kuruluşlar kurulmuştur. Çekirge sürülerinin yer değiştirmesine karşı mücadelenin etkinliği sorunu, önlendiği sanılan Locusta ve Nomadacris çekirgeleri 1980’li yılların sonunda yeniden ortaya çıkınca bir daha gündeme geldi.

Böcek öldürücüler arasında uçakla püskürtülen HCH (heksak-lorosikloheksan) oldukça etkilidir. DNOC (benzen türevi) aynı şekilde püskürtülürse milyarlarca çekirgeyi öldürebilir, ama kuşları da öldürür. Paration ve malation gibi ilaçlar da etkilidir. Şimdi araştırmalar zehirli olmayan böcek öldürücüler bulmaya yönelmiştir, ama ne yazık ki bunlar çok pahalıdır. Bir süreden beri Madagaskar’da L. capito’ya karşı uygulanmakta olan biyolojik mücadeleyse belki gelecekte bir çözüm olabilir. □
Yeşil çekirge, Tettigonia cinsinden bir çekirge türüdür, hem renginden, hem uzun duyarga/anndan tanınır.
Göçmen çekirgenin dişisi,

yumurtlamak üzere: yumurtakonduranını kullanarak yumurtalannı o kadar derine gömer ki, karnının arka kısmı da toprağa girer.
AYRICA BAKINIZ

—*■ S2ED böcekler —► 1B.ANSÜ göç (hayvanlarda) —*• MM mimetizm

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*