ÇEŞİTLİ TURUNÇGİLLER

ÇEŞİTLİ TURUNÇGİLLER

Meyveleri ticari olarak sınıflandırmak oldukça kolaysa da, türlerin bit-kibilimsel açıdan ayırt edilmesi son derece güçtür, çünkü tümüyle sabit-
leşmiş olan melezlerin nasıl oluştuklarım kestirmek zordur. Bazen alt-gruplara bölünen Citrus L. cinsi, 11 kadar türü kapsar.
ACI PORTAKALLAR (TURUNÇ). Acı portakal ağacı olarak da adlandırılan turunç ağacının kökeni, Güneydoğu Asya’dır ve Akdeniz bölgesinde IX. ya da X. yy’da ortaya çıkmıştır. Özellikle meyvesinin kabuğu, marmelat ve likör yapımında ve turunç esansı elde edilmesinde kullanılır. Yapraklarının kaynatılmasıyla özel bir içecek elde edilir; ayrıca yaprak, tomurcuk ve ol-gunlaşmamış meyveleri esans elde etmede kullanılır. Çiçeklerinden sağlanan esanstan da çeşitli biçimlerde ya-
4157
‘SN.
rarlanılır. Bu tür, özellikle aşılamalarda anaç bitki olarak tanınır, süs bitkisi olarak kullanılan bir çeşidi de vardır. Küçük turunç meyvelerinden özel şekerlemeler de yapılır. Bergamot ağacı ya özel bir tür ya da turunç ağanının bir melezidir.XVIII. yy’dan beri Güney İtalya’da yetiştirilen bu tu-runçgil, özellikle meyve kabuğundan elde edilen esansıyla ünlüdür.
TATLI PORTAKALLAR. Anayurdu Çin olan bu portakal ağacı, XIV. yy’da Akdeniz bölgesinde ortaya çıkmıştır.
Meyveleri çok iyi tanınır ve özel bir esans elde etmede kullanılır. Erken ve geç gelişen çeşitleri vardır; kanporta-kalı adı verilen bir çeşidi kırmızı bir özsu içerir; bazılarına göre anayurdu Hindistan olan kanportakalmın Akdeniz’bölgesi kökenli olması daha olasıdır. Malta portakalı adı da buradan gelir. Bu tür 1870 yıllarında A.B.D’nde iki çeşitten geliştirilerek ıslah edilmiştir; çeşitlerden biri, Brezilya kökenlidir ve meyve yapraklarının iki kath olması nedeniyle özel bir meyve biçimi (navel) vermiştir, öbürüyse Avrupa kökenlidir ve Valencia la te’ yi meydana getirmiştir. Bu iki tip Brezilya’daki üretimin hemen tümünü sağlar.
LİMONLAR. Limon ağacının parlak renkli yaprakları vardır. Anayurdu Asya’dır; Avrupa’ya X. ya da XII. yy’da girmiş olmakla birlikte Sicilya’ da III. yy’dan beri yetiştirildiği sanılmaktadır. Hindistan ve Çin’de “Budd-ha’nın eli” diye bilinen, özel bir kabukla örtülü parmak biçiminde meyveleri buljncjı bir çeşidi vardır. Tatlı limon (Adem elması) tropikal ülkelerde limonun yerini alır. Bu, limon şu-
rubu verir ama özellikle parfüm yapımında kullanılan, bir esans sağlar.
AĞAÇKAVUNLARI. Anayurdu İran ya da büyük bir olasılıkla Himalaya-lar veya Çinhindi olan ağaçkavunu meyvelerinin meyve kabukları yalnızca şekercilikte kullandır. MANDALİNALAR. Büyük bir olasılıkla Çin ya da Çinhindi kökenli olan mandalina ağacı, Akdeniz bölgesine 1828’de getirilmiştir. Meyve kabuğundan mandalina yağı sağlanır, meyvesinin suyu da çok iyidir. İlk kez 1902’de Cezayir’de dikkati çeken kle-mantin büyük olasılıkla mandalina ile acı portakalın (veya tatlı portakalm) bir melezidir; meyvesi çekirdeksizdir. Tángelo, greyfrut ve mandalina arasında meydana gelmiş bir melezdir. Tancelina ya da tangerina dış kısmı kırmızı renldi olan bir mandalinadır ve bunun da melez olması olasıdır. Soğuğa karşı çok dayanıklı olan Japon mandalina ağacından elde edilen Satsuma da büyük olasılıkla melezdir. Değişik adlar altında çeşitli küçük mandalinalar (kumkuvat) yeşil ya da olgun halde, kabukları soyularak ya da soyulmadan şekercilikte kullanılır. Tipik mandalinalar ve japon mandalinaları en üstün meyveleri verirler.
GREYFRUTLAR (ALTINTOPLAR). Bu bitkilerin anayurdu Endonezya’dır, ama bu ad altında gerçek altıntoplarla, etli kısmı daha ince olan greyfrut olarak adlandırılan çeşitler birbirine karıştırılmaktadır; bu İkinciler, ya başka bir türdür (Citrus paradisi) ya da bir me\ezóir(Citrusparadisi x Cau-rantium sinensis). Greyfrutlarm kökeni, Orta Amerika’daki Citrus decuma-na L ’dir ve XVIII. yy’dan beri tanınırlar. Meyvelerinin etli bölümü sarı, pembe ya da kırmızıdır. Ayrıca, koruyucu çitler yapmakta kullanılan limon ağaçları da vardır. Dutgiller (Morace-aejailesinden bir bitki olan Osaj portakalı ya da bahçe maclurası (Madura aurantiaca) ise portakal ağacı ile karıştırılmakla birlikte Citrus’lara yalnızca meyvesinin dış görünüşü bakımından benzer.
YETİŞTİRME VE KULLANIM
Citrus’lar soğuk sevmeyen bitkilerdir; kışın en az 10°C, yazın en az 22°C olmak üzere yıllık ortalama 14°C’lık sıcaklığa gereksinimleri vardır; yıl boyunca en düşük ısının da 0°C’m altına düşmemesi gereklidir; bu durum Citrus’larm ancak 40° C paraleller arasında yetişmesini açıklar.
Ayrıca bu bitkiler özellikle kuru ve sg cak rüzgârları da sevmezler; rüzgâr! engellerle kesilmesi gereklidir, bu m sözgelimi servilerle oluşturulmuş çil lerin önemini açıklar. Turunçgil yetil tirüen topraklar zengin ve iyi akaçla! mış olmalıdır. Gübreleme ve sulaml da gereklidir. Çoğaltma eskiden ti hum ekimi, çelikleme ve daldırma y| luyla yapılıyordu. Günümüzdeyse,İ| virüs hastalığına karşı duyarlılığmi karşın özellikle turunç ağacı üstüm aşılama yoluyla üretim yapılmaktaf dır. . I
Citrus’larda birçok hastalık görülür] Limon ağaçlarında “antraknoz” ha| talığı, Phytophthora cinsi bir mantar, tarafmdan meydana getirilen zamlt hastalığı en çok raslanan hastalıklardır. Bunlara kırmızböceği; uyuzbfri ceği, bitkibiti, meyvesineği, güve, vb] hayvanların yol açtığı zararlar da ekj lenir. Bu ağaçlarm başlıca kullanıla! kısmı olan meyveler, A ve C vitaminleri, şeker ve sitrik asit (limonun kuru ağırlığının % 64’ü) bakımından zengindir. Kuşkusuz çekirdeksiz mey! veler elde etmek için çalışılmakta; dır. î
Meyvelerden özellikle meyve suyu el] de edilir, ayrıca çok sayıda ikincil ürün yapımında da kullanılır. Doğrudan meyve olarak piyasaya sürülecej ği zaman bunlar yıkanır, asalak mantarları öldürecek bir ilaç uygulanırı bunu izleyen bir mumlu madde uygu; lamasından sonra, parlatılır, seçiliri tartılır ve ambalajlanırlar. Meyveli rin saklanması sırasında Penicillim cinsi küfün etkisindfen korkulur. Daha yeşil haldeyken topiamp, etilen eti siyle olgunlaşmaları yapay olaraj sağlanabilir. Yapılarında çeşitli esanslar, bazılarında kâfuru buluj nur. I
C/irus’ların sağladığı kereste, daıra ve halkaların bulunmamasıyla dikk| ti çeker; bazen orta kesimine doğru kırmızı lekeler bulunur; kokusuzfc Sert ve ağır olan bu ağaç, çekme dİ recesi zayıf (az) olan odunlar arası| da ve sözgelimi meşeninkinden dal düşük değerlikli olarak yer alır. PâJ lak ve kaygan bir cilalanma yapılabil diğinden lüks mobilyaların yapım| da, kakmacılıkta, mobilyalarda ekld bölümlerinin yapılmasında kullara hr.
Limon ağacının odunu, damarlı aç sarı renklidir, daha az güzel olan, runç ağacı odunu gri beyaz, tatlı pt takal ağacınmkiyse beyazdır, j odunlar, ince işler yapan marangj larm limon odunuyla karıştırılmalı lıdır. 2
utku
iütulma.
jfay uydular ve i mızündeki (açlarla, bitim hımları 7 Man Wte Güneş’in ‘il tutulmasını ikatle incelediler ve in çabalarım, Güneş ¡mm anı ve kısa silişiyle Yer nosferinde ortaya ikan olaylar üstünde dunlaştırdılar.
Ruhbilimde, şiddetli heyecanların kaynağı olan ve öznenin yargısıyla etkinliğini yönlendiren bir nesne ya da ayrıcalıklı bir değer üstünde duygu yaşamının kutuplaşmasına verilen ad (daha genel olarak felsefe tarihinde, gönülle ilintili her şey tutku diye adlandırılır).
Ruhsal gerçeklikler sınırlandıkça, sözcüğün anlamı da evrime uğramıştır. Aristoteles’e göre tutku, eyleme karşıttır ve ruhun dışardan aldığı her şeyi belirtir. XVII. yy’daysa tutku sözcüğü, haz ve acıdan duygulara kadar bütün duygunluk hallerim belirtiyor-‘ du. Bir yüzyıl sonra, çoğunlukla akim etkisini hiçe indirerek bütün öteki eğilimleri boyunduruk altına alan egemen duyguya tutku dendi. Tutkuların önemi, insanın mutluluğunda oynadıkları rol ve eylemle sıkı bir bağ kurmuş olmaları, her felsefenin onları önemle ele almasına yol açtı.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*