wiki

çeşme

Borularla getirilen suyun bir muslaktan yalağa akıtıldığı
su haznesi. Çeşmeler tarih boyunca kentler, parklar,
camiler ve özel bahçeleri süslemişlerdir. Kökenleri Mısır
ve Babil uygarlıklarına kadar uzanır. Daha sonra Eski
Yunanlılar ve Romalılar da çeşmeler yapmışlar, özellikle
Romalılar kentleri ve özel villaların bahçelerini birçok
çeşmeyle süslemişlerdir.
Ortaçağ’da, Perugia’da (İtalya) Nicola ve Giovanni
Pisano’nun yaptıkları Fontana Maggiore (1278), dekoratif
amaçlı olarak suyun merkezdeki bir kanaldan fışkırdığı
ilk çeşmedir.Rönesans mimar ve heykeltıraşları
suyun ses ve hareketinden, G.ida Bologna’nın Neptün
çeşmesi gibi yapıtlarda (1563-67) yararlanmışlar, hattâ
Roma yakınlarında Villa Este’de Pirro Ligorio tarafından
yapılan (1510-1583) büyük şelaleler dizisinde olduğu
gibi, suyun kendisinden bir mimarlık biçimi olarak
yararlanmışlardır.
Suyu sakin bir ortam yaratmak için kullanan Doğulu
ya da Hintli meslektaşlarının tersine, Avrupalı mimar
ve heykelciler Roma’da Giovanni Lorenzo Bernini’nin
Quatro Fiumi çeşmesinde (1648-51) ve Nicola Salvi’nin Trevi çeşmesinde (1732-62) gerçekleştirdikleri
gibi, görkemli ortamlar yaratmışlardır. Paris’teki Luxembourg
bahçesinde (1611-20) ve André Le Nôtre’un
planladığı (1660), çok yükseklere fışkıran fıskiyelerin
Louis XlV’ün zenginliğini temsil ettiği Versailles’ın
büyük bahçelerinde de görkemli su oyunlarından yararlanılmıştır.
Çeşmeler XX. yy. bahçe ve kent planlamacıları tarafından
da yapılmış, üstelik önceki dönemlerde bilinmeyen
modern mühendislik tekniklerinden yararlanılmıştır.
Sözgelimi Alexander Calder’ın Detroit’taki (ABD)
General Motors Şirketi binası için yaptığı Su Balesi
( 1954) yaklaşık 40 m yükseğe fışkıran ve geceleri suyun
kırmızı, mavi, yeşil renklerle aydınlatıldığı 21 fıskiyeden
oluşur- Armonk’taki (New York eyaleti) IBM merkezinde
de İsamu Noguchi suları elektronik yoldan denetlenen
çeşmeler yapmıştır (1964).
TÜRKİYE’DE ÇEŞMELER
Türkiye’de su gereksinmesini karşılama biçimlerine göre
çeşmelerfarklı biçimlerde yapılmıştır. Dinsel mimarlık
alanında, özellikle camilerin iç avlusunda şadırvan
kenarına dizilen çeşmeler, abdest almak için yapılmışlardır;
ama, parçaları oldukları caminin mimarlık özelliklerine
göre sanat değeri taşırlar. Dinsel mimarlık alanında
en eski ve en güzel çeşmelerden biri Sivas’taki
Gökmedrese çeşmesidir (1271). Onu Konya’daki Sahipata
çeşmesi ile Afyon’daki Çay Medresesi çeşmesi
izler.
Eski İstanbul’un anıtsal çeşmeleri, genellikle Mimar
Sinan’ın yaptığı su yoluyla bağlantılıdır. İstanbul’da en
güzel çeşmeler Lale Devri’nde yapılmıştır. Günümüzde
İstanbul’un en ünlü ve güzel çeşmeleri arasında
Topkapı sarayının ¡dış kapısı önünde Ahmet III tarafından
yaptırılan Sultanahmet çeşmesi (1728), gene Ahmet
lll’ün Üsküdar’da yaptırdığı çeşme (1729), Fatih’te
Nevşehirliibrahimpaşa çeşmesi (1730), Mahmut l’in Kılıçalipaşaj
camisi (yanındaki Tophane çeşmesi (1732),
Beykoz’daki Onçeşmeler diye de bilinen İshakağa çeşçeşmesi
(1746), Sultanahmet’teki Alman çeşmesi (bu çeşme,
imparator Wilhelm ll’nin İstanbul’u ikinci kez ziyaretinin
anısına, Almanya’da hazırlanarak İstanbul’a getirilmiş
ve bugünkü yerine oturtulmuştur) sayılabilir. Bu
çeşmelerin su içmek için kullanılan ve zarif zincirlerle
çeşmenin uygun yerlerine bağlı bakır tasları da ayrı güzelliktedir.
Kimi nakışlı, kimi yazılı bu taslar, çeşmelere
hayır sahipleri tarafından bağışlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir