Cevizin Mucizesi

cevizCevizin Mucizesi

Çoğu insan, yüce Yaradan’ın kendisine gösterdiği ikram ve itibarı görmezlikten gele gele ateistlerin oyuncağı olmaktadır. Şimdi size birkaç misâl verecek ve insanoğlunun ne kadar kıymetli bir misafir olduğunu göstermeye çalışacağım:

a) Ceviz: Dünya tabiatında pek çok bitki ve meyvanın insana nasıl hizmet ettiğini biliyoruz. Ancak bunu daha iyi anlamak için cevizdeki hikmeti seyretmek gerekiyor. Bir cevizi elinize alınca, en dışında bir yeşil kabuk, sonra tahta bir yapı, daha sonra ince bir zar ve en içte de tartışmasız şekilde insan beynini hatırlatan beyaz bir yapı ile karşılaşırız. Ceviz, dışındaki yeşil kabuğu ile kafa derisine, sert kabuğu ile kafatasına, içindeki zarı ile beyin zarına, asıl meyvesi ile de beyne benzeyen harika bir gıdadır.

Beynimizin küçültülmüş bir modeli olan

cevizin meyvelar arasında gümüş iyonu ihtiva eden tek meyve olması elbette harikadır. Fakat bu gümüş iyonuna, icra ettiği elektronik vazife açısından ihtiyaç duyan tek organın beyin olduğunu söylersek, sanırız bu muhteşem benzerlik ve mükemmel yaradılış karşısında tüyleriniz diken diken olacaktır. Böyle bir hikmeti görmezlikten gelen veya onu tesadüfe havale edenler hak-kmdaki hükmü artık siz veriniz.

b) Elma: Bir elmanın taşıdığı sağlık reçetesinde iki değerlikli demir bulunduğunu ve C vitamini ile insanın hayat kaynağı olan kemik iliğine verdiği müthiş reçeteyi, daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik. Elmanın taşıdığı demir ve C vitamini, insanın bir günlük ihtiyacı kadardır. Daha akı-lalmaz hikmet ise, gerek C vitamini ve gerekse iki değerlikli demirin çok

değişken kimyevî yapılar olması sebebiyle, bu kıymetli metallerin bozulmaması için elmanın terkibine meyva asitlerinin konmuş olmasıdır. Hikmet içindeki bir başka hikmete bakınız ki, bu meyva asitleri mideyi tahrip etmesin diye elmanın terkibine karbonat iyonları yerleştirilmiştir. Bu müthiş kansızlık ilacının farkedilmesi için elmanın İlâhî kudret tarafından kankır-mızıya boyanması da bir başka harikadır. Allah’ın rahmet ve merhametinin âdeta ci-simleşmiş numuneleri olan bu meyvaların yaratılmasını tesadüflerin şuursuz ellerine havale etmek mümkün müdür?

c) Ozon Meselesi: Biraz Astrofizik bilgisi olan bilir ki, yeryüzünü Güneş ışınlarından koruyan Atmosferin 20 ilâ 40 km’lerine rastlayan bölgesinde Ozon dediğimiz gaz tabakası vardır. Bilindiği gibi Ozon, Oksijenin üçlü molekülüdür. (03) Bu tabaka, güneş ışınlarının sert ve yakıcı olanlarını süzdükten sonra yumuşak ve hayat verici olan dalgaların Arz’a intikalini sağlar. Allah’ın yüce san’atının inceliğine bakınız ki, bütün perdeler ışınların yumuşağını tutup sertini salıverdiği halde Ozon; Fiziğin bu temel kanunu bozarak, sertini tutup yumuşağını gönderir. Bir Fizikçi, böyle bir perdenin varlığındaki hikmeti Allah’a teslim olmadan izah edemez. Ozon’un kutuplarda ince, Ekvator’da kalın
olmasının hikmetini ise, Allah’ın Atmosfere koyduğu akıl almaz kompüterinin dışında izah etmek mümkün değildir. Ozon tabakası, hava kirlenmesi ile dengeli olarak Atmosferin oksijen oranını sabit tutmakla vazifeli kılındığı gibi, Dünyamızın da Güneş tarafından yakılmasını engelleyen bir perde olarak çalışır. Bütün Dünyayı çevreleyerek üzerimize açılan bu rahmet şemsiyesini görmezlikten gelmek veya onu tesadüflere bağlamak, gerçekten büyük nasip-sizliktir.

d) Bakteriler: Canlı ve cansızların tamamı, insana hizmetle vazifeli kılınmışlar ve bu iş için âdeta yarışa girmişlerdir. Ekmekten peynire kadar çeşitli besin maddelerini geliştiren bakteriler de bunlar arasındadır. Meselâ yoğurdu meydana getiren bakteriler sütü işlerken, önce çoğalma gayesiyle sütü parçalamaktadır. Bu safhada meydana gelen terkibin insana hiçbir faydası yoktur. Ancak kısa bir süre sonra yoğurtta akıl almaz bir işlem başlar ve bakteriler, üremelerini durdurarak kendi ölümlerine yol açan ATP maddesini üretmeye koyulur. İnsan için hayatî olan madde, işte fosforun bu harika bileşimidir. Bakterilerin kendilerini yoketmek pahasına insanları ihya eden bir kimyevî bileşimi üretmesi, İlâhî emrin ve sonsuz bir merhametin dışında acaba ne ile açıklanabilir?

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*