asıl adı H ü s e y i n (d. Safranbolu
– ö. 29 Ekim 1648, Mihalıç [bugün
Karacabey]), çevirdiği entrikalarla ve Sultan
İbrahim üzerindeki etkisiyle tanınan
Osmanlı din adamı.
Karabaş İbrahim Efendizade Şeyh Mehmed
Efendi’nin oğludur. Genç yaşta İstanbul’da
Süleymaniye’deki medreselerden birinde
öğrenimini sürdürürken, bir yandan
da efsunculuk yaptı. Adının sarayda da
duyulması üzerine Kösem Sultan tarafından
çağnlarak akli dengesi bozuk olan Şehzade
İbrahim’i iyileştirmesi istendi. Şehzade İbrahim’i
etkileyerek sinirlerini -yatıştırmayı
başardı. 1640’ta İbrahim tahta çıkınca,
medrese öğrenimini yarıda bırakarak Şeyhülislam
Yahya Efendi’nin muhalefetine
karşın ilmiye sınıfına ahndı ve kısa sürede
Galata kadılığına kadar yükseldi (1643).
Akli dengesi gittikçe bozulan Sultan İbrahim
üzerindeki etkisinden yararlanarak büyük
çıkarlar sağladı. Kazasker Karaçelebizade
Mahmud Efendi’nin kızıyla evlenerek
ulema arasında güç kazandı. Cinci Hoca
adıyla anıldığı bu dönemde devlet görevlerinin
rüşvetle dağıtılmasına ön ayak oldu.
19 Mayıs 1644’te Anadolu kazaskeri oldu.
Kadılıktan büyük rüşvetler karşılığında sattığı
için 16 Nisan 1646’da görevden alındı.
Ama Kasım 1646’da, Haziran 1647’de ve
Ağustos 1647’de kısa sürelerle yeniden
Anadolu kazaskerliğine getirildi. Rüşvet
almayı sürdürdüğü için Kasım 1647’de azledilerek
önce İzmit’e l sonra Gelibolu’ya
sürüldü. Bağışlanarak İstanbul’a döndüğünde,
8 Ağustos 1648’de tahta çıkan IV.
Mehmed’ın (Avcı) kapıkuluna dağıtacağı
cülus bahşişi için istediği yardımı yapmayınca
bütün mal varlığına el konularak Mısır’a
sürüldü. Yolda hastalanınca Mihalıç’ta kalmasına
izin verildi. Adamlannın İstanbul’da
ayaklanan sipahilere katılması üzerine varlığı
tehlikeli görülerek öldürüldü.
Cinci Hoca,
08
Oca