Çingene sancağı, Osmanlı Devleti’nde
Rumeli topraklannda yaşayan Çingenelerin
yönetsel, mali ve askeri işlerini düzenlemek
amacıyla kurulan Rumeli Eyaleti’ne bağlı
sancak.
Osmanlı ülkesinde yaşayan Çingeneler,
16. yüzyıla değin yalnız cizye ve ispenç
ödeyerek vergi yükümlülüklerini yerine getiriyorlardı.
Osmanlı sınırlarının batıda genişlemesinden
sonra, 1520’de Rumeli Eyaleti
ile İstanbul ve yöresinde yaşayan Çingeneler
bir sancak sayıldı; sancağa da Çingene
sancağı dendi. Sancak Çingeneleri, Müslüman
ve gayrimüslim olarak ikiye aynlırdı.
Müslüman olanlar hane başına yılda 22
akçe, mücerredler de (yetişkin bekâr) aynı
miktarda vergi vermekle yükümlüydüler.
Gayrimüslimler için bu miktar 25 akçeydi.
Arusiye, cürüm ve cinayet akçesi gibi
tekâlif-i örfiye türünden vergileri öbür reaya
ile aynı miktarda verirlerdi. Müslüman
ve gayrimüslim Çingenelerin bir arada konup
göçmeleri, aynı işi birlikte yapmaları ve
birbirleriyle evlenmeleri yasaktı. Çingenelerin
bazıları müsellemdi. Bunlar avânz ve
tekâlif türü vergilerden bağışık tutulurdu.
Sefer sırasında ise öbür müsellemler gibi
askerlik hizmetiyle yükümlüydüler. Çingene
müsellemleri 300 ocaktan (her ocak beş
kişi) oluşur, orduda ikmal ve haberleşme
gibi geri hizmetlerde görevlendirilirlerdi.
Çingene sancağının yöneticisi sipahi ya da
silahtarlardan atanırdı. “Çingene beyi” ya
da “mîr-i Kıptiyan” olarak adlandırılan bu
yönetici, sancakbeyinin yetkilerine sahipti.
Vergileri toplamak, göçebe Çingenelerin
güvenliğini sağlamak, seferde müsellemleri
toplayıp orduya göndermek başlıca göreviydi
Çingene sancağı
08
May