Cuma İle İlgili Âyet ve Hadisler

A — Ayet: «Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağınlınca Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Bilseniz bu sizin hakkınızda daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne yayılın, Allah’ın lûtfunu arayın, Allah’ı sık sık anın ki felâh bulasınız.» (1) 1) el-Cum ua: 9-10. 12 ISLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ B — Hadisler: (2) Önemi: 1. İbn Mes’ûd’dan, Hz. Peygamberin (s.a.) cumayı kılmayan kimseler için şöyle dediği rivayet edilmiştir: «Vallahi cemâate namaz kıldırmak üzere birisine emir verip sonra, cumaya gelmeyenlerin içinde bulundukları evleri yakasım gelir.» (Müslim, İbn Hanbel). 2. Ebû-Hüreyre ve İbn Ömer’den, Rasûlullâh’m (s.a.) minberinden şöyle hitâbettiğini duydukları rivayet edilmiştir: «Bazı kimseler ya cumayı terketmekten kesin olarak vazgeçerler yahut da Allah onlann kalplerini mühürleyecek de artık gafil olacaklar.» (Müslim, Ahmed, Nesâî). 3. Ebu’l-Ca’d ed-Damari’den Rasûlullâh’m (s.a.) şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: «Mühimsemediği için( mazereti olmadığı halde) üç cumayı terkeden kimsenin Allah kalbini mühürler.» (Ahmed, Ebû-Dâvûd, Tirmizi, Nesâî, İbn Mâce). Bir rivayette «üstüste üç cumayı…» şeklindedir.(3) Şartlan: 4. Abdullah b. Amr’dan, O da Rasûlullâh’dan (s.a.) şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: «Cuma, ezanı işitenin üzerine borçtur.» (Ebû-Dâvûd, Dârekutnî). 5. Hafsa’dan rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: «Cumaya gitmek, ihtilâm gören (ergenlik çağına giren) herkese gereklidir». (Nesâî). 6. Tânk b. Şibâh’dan rivâyet edildiğine göre Rasül-i Ekrem (s.a.) şöyle buyurmuştur: «Cuma, cemâat halinde her müslümana Allah’ın hakkı olarak vazifedir: Ancak şu dört sınıf müstesnâ: Başkasının mülkü olan köle, yahut kadın, yahut çocuk, yahut da hasta.» (Ebû-Dâvûd). 7. İbn Abbâs’dan rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber, Abdullah b. Revâha’yı akıncılarla beraber göndermiş, bu da cumaya rastlamıştı. Abdullah geri kalarak: «Cumayı Rasûlul2) Hadisleri, meşhur Altı K itâb ile Ahm ed b. Hanbeli’n «M üsned»inin ahkâma ait hadislerini ihtivâ eden, M ecduddîn b. Teym iyye (v. 652/1254) tarafından «Münteka’l-ahbâr» adıyla derlenmiş ve eş-Şevkânî (v. 1250/1832) taralım dan «Neylu’l-evtâr» ismiyle şerhedilmiş bulunan hadis mecm uasından naklediyoruz. (2. B. Kahire, 1952), C. III. s. 235- 301. Ayrıca her hadisin yanında asılkaynaklarına işaret edilecektir. 3) eş-Şevkânî, ag. esr., C.: III, s. 236. CUMA GÜNÜ VE NAMAZI 13 lâh ile beraber kılar sonra yetişirim» demişti. Hz. Peygamber namaz kılınca onu gördü ve sordu: — Sabahtan arkadaşlarınla beraber niçin gitmedin? — Cumayı seninle kılmak, sonra arkalarından yetişmek istedim. — Yeryüzünün bütün varlığını Allah yolunda harcasan onların sabahtan çıkışlarının sevabını elde edemezsin!» (Ahmed, Tirmizi) 8. Hz. Ömer, sefer kıyafetine bürünmüş bir kimseyi görmüş ve «bugün cuma olmasaydı yola çıkacaktım», dediğim de işitmişti; şöyle dedi: «Yola çık, çünkü cuma insanı yolculuktan menetmez.» (Şâfiı, müsnedinde rivayet etmiştir). 9. Abdurrahman b. Kâb görme hassesini kaybettikten sonra elinden tutup gezdirmekte olduğu babası Kâ’b b. Mâlik’- den rivayet etmiştir: «Kâ’b! Cuma ezanını işitince Es’ad b. Zürâre’ye rahmet diliyorsun, bunun sebebi nedir? diye babama sordum, şu cevabı verdi: — Çünkü o bize, Beyâda oğullarının Harra Köyüne ait olan Nebit düzlüğündeki Nakî’u’l-Hadımât’da(4) ilk cumayı kıldıran kişidir. — O gün kaç kişiydiniz? — Kırk erkek idik. (Ebû-Dâvûd, İbn Mâce) İbn Mâce rivâyetinde: «Hz. Peygamber (s.a.) Mekke’den gelmeden önce…» kaydı vardır. 10. İbn Abbâs’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: «Rasûlullâh’m mescidinde kılınan cuma namazından sonra edâ edilen ilk cuma namazı Bahreyn’e bağlı Cuvâsâ’da Abdulkays mescidinde kılman cuma namazıdır.» (Buhârî, Ebû-Dâvûd). Ebû-Dâvûd rivâyetinde «Cuvâsâ Bahreyn’in köylerinden (karye) birisidir,» kaydı vardır. 11. Enes’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: «Rasulullâh (s.a.) cuma namazını güneş -batıya- eğilince kılardı.» (Ahmed, Buhârî, Ebû-Dâvûd, Tirmizi). 12. Yine Enes’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: «Hz. Peygamber (s.a.) soğuklar artınca namazı (cumayı) erken kıldırır, sıcaklar artınca da serinliğe bırakırdı.» (Buhârî) 4) Nakî su vb.’nin birikinti yeridir. Burada da yağmur sulan birikir, sular çekildikten sonra biten ottan develer istifâde edermiş.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*