Hayvanların çevreye, kendi türlerine ve başka türlere
gösterdikleri tepki biçimlerini topluca belirten terim.
Davranış, organizmanın, yaşamsal ortam değişikliklerine
karşı verdiği yanıttır; dış ortamdaki fiziksel ve kimyasal
etkilerin tümünü içerdiği gibi, beden içinden gelen
uyarıları da kapsar. Canlı bir varlığın davranışı, bir duyarlığın,
daha doğrusu uyarıları duyma ve bunlara karşı
harekete geçme gücünün belirtisidir.
Canlıların çiftleşmesi, türün varlığının sürmesi ya da
bireylerin çevreye uyum sağlayarak sağ kalmayı başarmaları,
birer davranış örneğidir. Davranışlar kalıtımsal
ya da sonradan edinilmiş olabilir ve bireylerin varlığını
koruması açısından, her iki biçim de önemlidir. Yalın
canlılarda bile karmaşık kalıtımsal davranış biçimleri
gözlenir; bunlar, örümceklerin ağ örmesi, beslenme
alışkanlıkları ve üreme amacına yönelik eş bulma arayışı
gibi, içgüdülerden kaynaklanan davranışlardır. Arıların
besin bulunan yönü gösteren danslarında olduğu gibi,
kalıtımsal davranışlar birer bildirişim aracı da olabilirler.
Genel olarak kalıtımsal davranışlar esneklik göstermez
ve her biri başka bireylerin özel davranış ya da
tepkisine bağlı bir dizi hareketten oluşur. Memeliler gibi
çok daha gelişmiş organizmalarda da kalıtımsal davranışlar
görülebilir: Bebeklerin içgüdüsel olarak annelerine
sarılmaları; vb. Ayrıca, gelişmiş canlılarda, sonradan edinilme kuşaktan kuşağa aktarılan davranışlar da
gözlenir; sözgelimi, aslan yavruları avlanmayı ana-babalarını
izleyip taklit ederek öğrenirler. İnsanın ve maymunların
gelişmiş beyin yapıları, birçok farklı davranış *
biçimini öğrenmelerine olanak verir. Konuşma, toplumsal
etkileşme, el becerileri ve zihinsel yetenekler bu
davranış biçimlerindendir. Canlıların bütün öbür özellikleri
gibi, davranış biçimleri de doğal ayıklanmadan
etkilenir ve birçok tür, değişen koşullara hızla uyarlanır.
Tıpatıp benzer bir durum karşısında tıpatıp aynı biçimde
davranan iki hayvan türü bile yoktur. Kaldı ki, aynı
türün bireyleri de farklı davranışlar benimseyebilirler.
Hattâ aynı birey, iç fizyolojik durumuna göre aynı uyarıya
değişik biçimlerde karşılık verebilir. Sözgelimi bir
köpek, yiyecek dolu bir çanağı görünce (uyarı), açlık
derecesine göre farklı biçimlerde davranacaktır. Canlı
varlıkların davranışının belirlenmesinde, dış uyarı ile iç
durumun ayrılmaz etmenler olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
İster birhücreliler gibi yalın hayvanlar olsun, ister
omurgalılar ve insan gibi karmaşık yapılı canlılar olsun,
her hayvansal davranışın hareket noktası, algılanan
uyarıya gösterilen tepki sürecidir. Ama birhücreli organizmalar
uyarılara karşı bir bütün olarak harekete geçerken,
çokhücreli canlılarda bunun için özel hücreler,
yani uyarının algılanmasında ve sinir dürtüsünün hareket
organlarına aktarılmasında özgülleşmiş olan sinir
sistemi hücreleri vardır.
Uyarıları algılama ve onlara karşılık verme mekanizmaları
göz önüne alınarak, üç tip hayvansal davranış olduğu
söylenebilir: Basmakalıp davranış; öğrenilmiş ya
davranış
10
Eki