Bilinen ilk gemiyi N uh aleyhisselâm yapm ıştır.
D ah a sonra bilinen tarihe göre, M ısırlılar ağaçdan
oym a kayıklar yaparak denem eler yaptılar. D aha sonraları
keresteden büyük gem iler yaparak geliştirdiler.
M ısırlılar ilk önce N il’den dışarı çıkm adıysa da, daha
sonraları uzak seferler yapm aya başladılar. M ısırlılar’
dan sonra en eski gemici olan Fenikeliler ve K artacalı-
la rd ır. Y ap m ış o ld u k la rı g ü çlü d o n a n m a la rla ,
A kdeniz’den dışarı çıkm aktan hiç korkm azlardı.
Eski gem iciler yıldızlara ve güneşe b akarak yollarını
bulup tayin ederlerdi. Açık denizlerde karayı bulm ak
içinde, yanlarına almış oldukları kuşları salıp, gittikleri
yöne doğru gemiyi çevirirlerdi. A ncak X III. yüzyılda
pusulanın bulunm asıyle, denizcilikde çok büyük ilerlemeler
sağlanarak, yol tayin etm e hususundaki güçlükler
halledilmiş oldu.
Venedikliler XVI. asırda su altındaki kısmı çok yüksek
olan gemileri inşa ettiler. Y apm ış oldukları ticaret
gemileriyle İngiltere’ye seferler yapm aya başladılar.
XV II. ve X IX . asırları arasında gemicilik alanında
büyük gelişmelerin olm asıyla yelkenli ve buharlı gemiler
yapıldı. Denizciliğin en m odern gelişmesi XX. asır
içinde olm uştur. Bu asırda m otorlu gemiler yapıldı ve
telsiz, radyo, radar gibi cihazlar yardım ıyle denizciler
yollarını çok kolay bulm aya başladılar.
G em ideki kaptan, yolunu tayin edebilmesi ve gideceği
yeri bulabilm esi için şu yollardan faydalanır:
1- Pusula, harita ve pareket
2- G em iciler, deniz fenerlerine, şam andıralara ve
karadaki bazı işaretlere bakarak yollarına devam
ederler.
3- G üneş, ay, yıldız, gezegenlere bakılarak geminin
yönü tayin edilir.
4- R adar,telsiz, radyo gibi cihazlardan faydalanarak
yol bulunur.
K aptan kara yakınlarında haritaya işaret koyar,
seyir defterine de geminin bulunduğu enlem ve boylamı
kaydeder.
DENİZCİLİK
16
Ara