DİKTATÖRLÜK
DİKTATÖRLÜK. DİKTATÖR i. (fr. dictateur). Eski Roma’-da olağanüstü yetkilere sahip olan, belli bir süre için iktidara gelen mutlak yönetici || Çağdaş anlamda bütün siyasî yetkileri elinde toplayan kimse. || Mec. Mutlak yönetici, zorba, diktatör gibi davranan. (Eşanl. DESPOT, TİRAN.)
— Tar. Piskoposlar kuruluna sunulan belgeleri, prenslerin papalığa gönderdikleri temsilcilerin sekreterlerine Diktatörlük salonunda yazıldığı için Mainz piskoposunun sekreterine, İmparatorluk diyetinde (meclis) verilen unvan (L)
DİKTATÖRLÜK i. (fr. dictateur ve türk. -lük). Mutlak, egemen bir siyasî iktidarın veya birçok kişiden kurulu bir yürütme organı tarafından, denetime bağlı olmadan kullanılması şeklinde yürütülen siyasî rejim. (Bk. ANSiKL.) || Teşm. yol. Herhangi bir mutlak iktidar; mutlak hâkimiyet.
— Sosyal. Proletarya diktatörlüğü. Bk ANSiKL.
— Tar. Eski Roma’da diktatörün önderliğindeki yönetim biçimine verilen ad. Bk. ANSiKL.
— ANSiKL. Siyaset. Diktatörlük deyiminin kaynağı, dictator unvanıdır. Eski Roma’da olağanüstü durumlarda, olağanüstü yetkilerle idareyi ele alan yöneticiye dictator denirdi. Eski Roma’dan bu yana kelimenin anlamı değişmiştir. Modern diktatörlüklerin en önemli niteliği iktidar yetkisidir; diktatörlükler için olağanüstü durumların varlığı söz konusu olmayabilir.
Demokratik olmayan veya antidemokratik olan rejimleri belirtmek için çeşitli deyimler vardır; çoğunlukla diktatörlük kelimesiyle eşanlam taşıyan bu deyimler arasında en az aşırı olanı otoriterlik deyimidir. Çünkü otorite, hukukî bir anlam taşıdığı gibi, seçim veya atama yoluyle meşru bir yetkiyi içerir; otoriterlik, kişi hürriyetinin değil, otoritenin egemen olduğu bir yönetim şeklidir; bu yönetimde, geleneksel kurumlar ve gruplar ağır basar. Otoriteden biraz daha