Genel

Doğada tehdit altında olan ve korunan türler

Doğada tehdit altında olan ve korunan türler

Bazı hayvanlar insanların faaliyetinden tez zamanda zarar gördü. Daha tarihöncesinde insanlar muhtemelen mamutların ve da-ha başka iti hayvanların kökünü kuruttular. Bu iş özellikle Amerika kıtasında oldu, Asya’dan gelen insanların ilerlemesiyle buyuk fauna özellikle dev tembel hayvanlar ve tatular faunası geriledi.

Daha somaları Basklar, Gaskonya Körfezi’nde bulunan Atlantik balinalarım tükettiler (örnekleri başka yerlerde yaşıyor). Yem Zelanda M.aorileri, uçamayan ve bu yüzden savunmasız olan dev kuşlardan dinornisleri (moa) yok ettiler.

Avrupa’da ormanların yakılarak tarıma açılması memeli bü-yük hayvanların gerileyip azalmasına yol açtı: bazı hayvanlar, mesela auroks (Avrupa sığırı) ve tarpan (yaban atı) tamamen tükendi. Avrupalı gemici ve sömürgecilerin bütün dünyaya yayılması, birçok türün ortadan kalkmasına sebep oldu. O hayvanları ya yemek için, veya düpedüz keyif için yok ettiler. Bazı hallerde, kedi, köpek gibi İnsan uydusu hayvanların götürülmesi, özellikle kanatsız kuşlarda olduğu gibi tahrip işini tamamladı. Bilinen kurbanlar arasında şunlar sayılabilir: Mascareignes Adalarındaki (Mauritius, Reunion ve Rodrigues) üç dronta (dodo) türü, 1680 – 1760 yılları arasında yok edildi. Bunlar güvercinlerin uçamayan, iri ve şişman akrabalarıydı. Drontalarla birlikte, dev sutavuğu (1,80 m) ve çok iri yer papağanı gibi seri dışı başka kuşlar da yok oldu. Kamçatk açıklarındaki Komandör Adaları’nda, Bering sefer heyetince keşfedilen 8 m boyundaki kocaman deniz ineği, bulunuşundan 27 yıl sonra yok edilmiştir.

Kuzey Atlantik’te yaşayan ve uçamayan büyük dalıcımartı da aynı akıbete uğradı: son iki örneği 1844’te İzlanda’da öldürülmüştür. Kuagga zebrası, Rodrigues kaplumbağası, Falkland kurdu… ebediyen kaybolmuş türlerin listesi çok uzundur.

Bazılarının kıl payı kurtulmuş olmasına sevinmeliyiz. Öncüler Kuzey Amerika ovalarına vardıkları zaman, muazzam bizon sürülerine rastladılar. Sayıları tahminen 70 milyon dolayındaydı. Bu rastlantı Buffalo Bill’i üne kavuşturan o korkunç kıyımın başlangıcı oldu: İngilizcede buffalo adı bizon anlamına geliyordu. Bu kıyıma son verilmesi için aklı başında insanların karşı çıkması gerekti. Son bizon sürüleri böylece kurtarılabilirdi. Sayıları bugün beş on bin dolayındadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir