Genel

Doğal Kaynaklar

DOĞAL KAYNAKLAR

«Büyümeye son!» Roma Kulübü’nün 1972’de yayımladığı, Massachusetts İnstitute of Technology’nin (MIT) hazırladığı bir benzeşim modeline dayanan ve 1973’teki «petrol şoku»nun ortaya çıkmasıyla doğruluğu kanıtlanan rapor, işletilebilen doğal kaynakların XXI. yy’da kaçınılmaz bir biçimde tükeneceğini düşündürmekteydi. Her ne kadar bu raporun çizdiği felaket tablosu bugün birtakım değişikliklere uğramışsa da, denetimsiz bir ekonominin doğal süreçleri bozmasının insan türü için bir tehdit oluşturduğu konusundaki bilincin yerleşmesine de kuşkusuz katkıda bulunmuştur.Nüfus Üzerine Bir Deneme» (An Essay of the Principle of Populati-on as it Affects the Future İmprovement of Society, 1798) adlı çalışmasında daha o dönemlerde toprağın cimriliğinin kaçınılmaz bir biçimde sefalete yol açacağını, bunun da ancak nüfus artışının smırlandırılmasıyla engellenebileceğini savunuyordu (kaynaklar aritmetik olarak artarken, nüfusun gelişimi geometrik bir artış gösterir). Daha sonra, birçok ekonomist, madenkömüründe, petrolde ve maden cevherlerinde kıdıkların yaşanacağını açıkladı: bugüne değin bu kıtlıkların hiçbiri yaşanmadı. Bundan, doğal kaynakların genelde tükenmez ve her türlü nüfusbilimsel ve ekonomik yayılımın gereksinimlerine karşılık verebilecek nitelikte olduğu sonucu çıkarılabilir mi? Yoksa, kıskacın daraldığını gösteren kaygı verici tanrıların çoğalması nedeniyle, dikkadi davranmak mı gerekir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir