DOĞU
423
doğrultma (denize.)
doğrultma (topogr.)
DOĞU
424
Yaşar DOĞU
_ Ast. Güneş ve diğer gökcisimlerinin
doğduğu ufuk yarım dairesi içinde ve gözlem yerinin meridyenine inen dikme üzerinde bulunan ana yön.
— Coğ. Avrupa’nın batı kısmına göre doğuda kalan kıta ülkelerinin tümü (bütün Asya, Kuzeydoğu Afrika’nın bir kesimi ve eski bir anlayışa göre Balkan yarımadasının bir bölümünü içine alır). ı Doğu (Uzak). IBk. u-ZAKDoeu.) ¡1 Doğu (Ona). [Bk. ortadogu.] i; Doğu (Yakın). Bk. yakindoğu.
— Denize. Bir yerin doğu ve bamında olmak, bu yerin enleminde olmak. Doğuya seyrelmek, geminin burnunu doğu yönünde tutmak.
— G. santl. Doğu üslûbu. Bk. AN,S İKİ.
— Leng. Doğu Türkçe, Türkiye dışı türk lehçeleri, özellikle Orta Asya Türkçesi için kullanılan deyim. (Bk. türkçe.)
— Siyaset. Avrupa’nın batı, kuzey ve güney devletleriyle Amerika’ya karşıt olarak. Avrupa’nın doğusunda bulunan devletler topluluğu ve daha dar bir anlamda, Avrupa’nın doğusundaki halk demokrasileri.
— Tar. Doğu imparatorluğu, Roma imparatorluğunun 395 yılında, Konstantinopolis (İstanbul) başkent olmak üzere, bağımsız bir devlet olarak teşkilâtlanan doğu kesimi. (Bk. BİZANS İMPARATORLUĞU.) || Doğu meselesi. Bk. şark meselesi.
— ANSİKL. G. santl. Doğu üslûbu. Doğunun etkisini (Mısır, Asur, Fenike) taşıyan bir medeniyetin İtalya’da gelişmesi Villanova devrinin sonu ile Etrüsk medeniyetinin başladığı zamana rastlar (M.ö. VIII. yy.ın sonu). Bu devre yaklş. ol. 700’-den 575’e kadar olan bir süreyi kapsar. 625 Yılına kadar süren Ege nüfuzu (Fenike ve Kıbrıs) ağır basar, fakat Mısır ve Küçük Asya etkisi de görülür.
+ Doğulu sıf. Doğu bölgelerinden veya ülkelerinden olan: «Bu cevap güzel. Ama doğuluların sözleri, işlerine uymuyor» (H. R. Gürpınar).
— Mücevhercilik. Yüksek kaliteli değerli taşlar için kullanılır.
+ Doğululuk i. Doğu bölgelerinde veya ülkelerinde yaşama, doğulu ahlâkını benimseme: Böyle iki adlı bir kimse Türklüğün, doğululuğun merak uyandırdığı yerlerde. ticarete ve başka işlere hız verdiği sırada Ömer Bey olur (H. R. Gürpınar). [LM]
DOĞU sıf. Halk dili. Ufak kulaklı (keçi veya koyun). [M]
DOÖU (Yaşar), türk güreşçisi (Samsun 1915-Ankara 1961). Küçük yaşta güreşe başladı. Karakucak güreşinden 1937’de minder güreşine geçti. Acı kuvveti ve büyük kabiliyetiyle çabucak parladı. Millî güreş takımına seçildiği 1939 yılında Oslo Avrupa