Genel

DON KİŞOT

DON KİŞOT

DON KİŞOT

DON KİŞOT

DON KİŞOT

DON KİŞOT
473
«Cervantes Don Kişot’u Yazıyor»
Goya’nın deseni British museum, Londra

Don Kişot
Gustave Doré’nin deseni

Don Kişot ve Sanoho Panza Daumier’nin deseni

Don Kişot ve Sancho Panza Pablo Picasso’nun deseni

DON KİŞOT 474

DONNER
Neuer Marki çeşmesindeki figürlerden biri Barok müzesi, Viyana
edebiyatının en büyük eserlerinden biridir. Romanın kahramanı, evinde gününü şöval¬ye romanları okumakla geçiren yaşlı bir İspanyol soylusudur. Bu romanları okuya okuya şövalyeliğe özenir; roman kahraman¬ları gibi tutsak prensesleri kurtarmak, hain¬leri cezalandırmak, başarılariyle dünya¬ya ün salmak ister. Atı lâgar Rosinante’- ye biner, paslı, eski bir miğferle tavan ara¬sındaki eski bir silâhı kuşanıp serüven aramaya başlar. Bir hancı kendisine şöval¬yelik unvanı verince, o da çevredeki bir köylü kadına Dulcinea del Toboso adını vererek onu düşüncelerindeki kadın olarak seçer. Yolda -karşılaştığı katırcılara Dulci- nea’sının dünyanın en güzel kadını oldu¬ğunu kabul ettirmek isteyince, öfkelenen katırcılar Don Kişot’u döverler. Don Ki- şot evine götürülür; papaz, berberin yardı- mıyle evdeki bütün şövalye romanlarını ya¬kar ama Don Kişot’un şövalyelik çılgınlığı geçmemiştir; kısa bir süre sonra yeniden Rosinante’sini hazırlar, bu kez yanına, sağ- duyusuyle onu felâketlerden kurtaracak olan Sancho Panza’yı alır. Don Kişot’un kal¬kanını taşıyan Sancho’nun, zekâsı ve ba¬sit sağduyusu, onun hesapsız ve yüce gö¬nüllü çılgınlığı ile çatışır. Eserin iki kahra¬manı, Don Kişot ve Sancho, İspanyol dü¬şüncesinin başlıca iki tipini birleştirir, bi¬rincisi sürekli olarak erişilmez hayallerin ve umutların ardında koşan bir idealist¬tir: kahramanlık dolu bir geçmişin ve şan¬lı bir geleceğin düşlerine kapılarak, mad¬dî hayatın gereklerini unutur; İkincisi ise pratik, gerçekçi ama çalışmaktan çok şan¬sa umut bağlayan bir tiptir.
Bu kitap insancıl felsefesi ile, evrensel bjr yaygınlık kazandı. Tabiî ve zengin iislû- buyle, İspanyol dilinin en başarılı örnek¬lerinden biri olarak kabul edildi. Don Ki¬şot’un başından geçen serüvenler arasında en tanınmışları şunlardır: yeldeğirmenlerine karşı savaşı, Mambrino’nun ünlü zırh baş¬lığını bulduğunu sanması, Camacho’nun ev¬lenmesi ve Barataría adasında olup biten¬ler.
Don Kişot’un birinci bölümü ile ikinci bö-lümünün yayımlanması arasında, Turrago- ne’da, FERNÁNDEZ DE AVELLANEDA takma adı¬nı kullanan biri Don Kişot’un devamını yayımladı: Segundo Tomo del ingeniosa Hi¬dalgo Don Quijote de la Mancha. Cer- vantes’in düşmanı rahip Aliağa’ya maledi- len bu saçma sapan roman, Cervantes’in eserini küçültme amacı taşır. Cervantes, ro¬manına ayrıca iki hikâye sıkıştırdı: El Curioso impertinente (Haddini Bilmez Me¬raklı) ve El Cautivo (Tutsak). Bunlardan İkincisi Cezayir’de tutsak olan bir hıristi- yanı anlatır. Bu, aslında Cervantes’in 1575¬1580 yılları arasındaki tutsaklığının hikâ¬yesidir. Konusu tiyatroya uygun olma¬yan Don Kişot, birçok besteci tarafından işlendi ve bu adı taşıyan birçok opera ya¬zıldı: Förtsch (Almanya’da, 1690), Purcell (Londra, 1694), Hubatscheck (Herrmanns¬tadt, 1791). Ditters Von Dittersdorf (Oels, 1795), Miari (Venedik, 1810), Mercadan- te (Napoli, 1829), Mazzucato (Milano, 1836), Macfarren (Londra, 1846), E. Boulanger (1869), Frederick Clay (Londra, 1875), Mas¬senet (Monte-Carlo, 1910). Bu arada Ric¬hard Strauss Don Kişot adlı senfonik bir şiir besteledi (1898).
— tkonogr. Cervantes’in şaheserinin 1617’- de, Londra’da yayımlanmasından bu yana, birçok resimli baskısı yapıldı; bunlar ara¬sında Philips (1687), Vanderkank (1738), Coypel (1744), Devéria (1831), Cruikshank (1834), Tony Johannot (1836), C. Nanteuil (1845), Grandville (1858), Horace Vernet (1861), Carnicero (1862) ve özellikle Gusta¬ve Doré (1863; 114 levha, 256 süs) ile onu takip eden Mestres (1879), Daniel Vierge (1909), Berthold Mahn (1935), Gus Bofa, J. Touchet, Gischia, Rey Vila, Decaris sa¬yılabilir. Bundan başka R. de Miranda (Madrid), Richard, Nanteuil, Leslie, Pille, Decamps (Chantilly) ve Pedro Florés’in kompozisyonlarını; A. Marchand, Picasso, Grau Sala, Carzou, Dignimont, Jean Coc-teau, Salvador Dali, Bernard Buffet ve özellikle Goya’nın desenlerini de belirtmek gerekir. Daumier de Don Kişot ile ilgili otuz kadar resim, suluboya ve desen (Ber¬lin ve Zürich müzeleri) bıraktı. Ch. —An¬toine Coypel’e göre Gobelins’de (XV ITT.
yy.), ‘Natoire’a göre ise (Compiégne’de kar¬tonlar) Beauvais’de dokunan halı dizilerini de saymak gerekir. Madrid’de bir grup bronz heykel (Don Kişot ve Sancho Pan¬za) İspanya meydanını süsler.
— Koreograf i. Cervantes’in romanı, birçok balé eserine konu oldu: müziğini Boismor- tier, kostümlerini Louis Boquet’nin yaptığı, Favart’ın Don Kişot Düşeşin Yanında adlı balesi (Paris operası, 1743); J. G. Noverre’- in Don Kişot’u (Viyana,’ 1750), koreografi¬sini Milon’un hazırladığı Camacho’nun Dü¬ğünü (Paris operası, 1801); Paul Taglioni’- nin Don Kişot’u (Berlin, 1850) ve müziğini Ludwig Minkus’un yazdığı Marius Petipa’- nın balesi (Moskova, 1860). Laurent Novi- koff’un Don Kişot’u da Anna Pavlova’nın ıepertuvarında yer alır (kostümler: Koro¬vin).
# Donkişotluk i. Don Kişot’un niteliği; Don Kişot’a özenme. || En güç durum¬larda bile, özel çıkarları ile ilgisi olmayan davaları savunan, kahramanlık gösterme¬ğe kalkan, kahramanlık taslayan kimsenin tutumu. (LM)
DONLUK i. (don’dan i/o/ı-luk). Tar. Asker¬lere verileh altı endazelik çuha veya başka cins kumaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir