Türk cepheleri. Doğu cephesinde 1916’da büyük ölçüde ilerleyen
Ruslar, Bitlis güneyi – Muş – Çapakçur doğusu – Kiğı – Erzincan
batısı – Suşehri doğusu – Tirebolu hattında durdurulmuştu. Şiddetli
kışa rağmen Ruslar bu cephede iki kat üstünlüklerini koruyorlardı.
İngiliz kuvvetlerine karşı direnen 18. kolordu Kut’ül Amare
ve Felâhiye mevzilerinde; 13. kolordu da, bir Rus süvari
kolordusuna karşı Hemedan’da bulunuyordu. Bir süre sonra 18.
kolordu Bağdat güneyine kadar çekildi; İngilizler de Aziziye’ye
kadar ilerleyerek Bağdat’a taarruza hazırlanmağa başladılar.
Bunun üzerine 13. kolordu da mart ayı başında Hemedan’dan
çekildi.
11 Martla İngilizler Bağdat’ı ele geçirdiler. 17. Kolorduyu Diyale
nehrini geçerken Ruslarla birlikte çevirmek için Hanikin doğrultusunda
ilerlediler. Fakat türk artçıları Rusları Paytak boğazında
durdurunca, 13. kolordu 31 marta kadar Diyale nehrini
geçmeyi başardı. Mayısa kadar sürüp giden savaşlardan,
18. ve 13. kolordular, kesin sonuç alamadı. Suriye cephesinde
çölü geçen İngiliz birlikleri Birüssebi hattında taarruza hazırlanıyorlardı.
Birinci (26 mart) ve İkinci Gazze (19 nisan) savaşları
türk ordusunun başarısıyle sonuçlandı. Fakat ingilizler
Kudüs yönünde yeni kuvvetlerle taarruza geçmeğe hazırlandılar.
Hicaz’daki ayaklanmada Mekke düştü, Medine’deki türk kuvvetleri
kuşatıldı. Bu sırada Bağdat’ı geri almak için uğraşılıyordu.
Galiçya ve Makedonya’dan getirtilen ve Çanakkale’de serbest
kalan kuvvetlerden faydalanılarak 15. ve 3. kolordulardan
kurulan 7. ordu Halep’te yığmak yaptı. Falkenhayn ordular gurubu
karargâhı ile ayrıca bir tugaydan ve motorlu araçlarla
uçaklardan kurulu alman asya kolu da, Türkiye’ye gelmeğe
başladı.
Bağdat kuzeyindeki zayıf 6. ordu, Fırat üzerinden ilerleyecek,
7. ordu da Falkenhayn kumandasında, Bağdat’taki İngiliz kuvvetlerine taarruz edecekti. Falkenhayn emrindeki kuvvetlerle üstünlük
sağlanamayacağı ve Filistin’deki tehlike de devam ettiği
için Bağdat’ın geri alınması imkânsızdı. Bu sebeple 7. ordunun
Halep cephesine gönderilmesine karar verildi. Falkenhayn, Sina
cephesindeki kuvvetlere kumanda edecek; 6. ordu kendi emrinde
kalacak, Suriye ve Batı Arabistan kumandanlığı da Bahriye
nazırı Cemal Paşa’ya bırakılacaktı. Sina cephesi kumandanı
general Von Kress 8. orduyu teşkil edecekti. Fakat bu cephede
İngiliz birliklerine karşı üstünlük sağlamak mümkün olamadı.
Alman asya kolu yolda iken, 31 ekimde ıngiliz kuvvetleri karadan
ve denizden Gazze’de taarruza geçtiler. Birinci ve -ikinci
Gazze muharebelerinden sonra ve Gazze – Birüssebi meydan muharebelerinde
türk mevzileri yarılınca (7 kasım) türk birlikleri
kasım ayı ortasında Kudüs-Yafa hattına çekildi, ingilizler de
Yafa’yı ele geçirerek Kudüs’e yöneldiler. Kudüs 8 aralıktaki taarruzda
düştü. Türk kuvvetleri çeşitli mevzilerde yaptıkları karşı
taarruzlarda başarıya U l a ş a m a d ı ğ ın d a n , İngilizleri durdurmak
mümkün olmadı ve birliklerimiz de Kudüs’ün kuzeyine çekilmek
zorunda kaldılar. Irak’ta ise, ekim sonlarında karşı taarruza geçen
ingilizler 5 kasıma kadar 18. kolorduyu kuzeye çekilmek zorunda
bıraktılar. Aralık ayının başında ingilizler yeniden 13.
kolorduya karşı taarruza geçtiler. Birçok muharebeden sonra 6.
türk ordusu, 13. kolordusu ile Karatepe çevresinde, 18. kolordusu
ile Dicle boyunda Fetha mevzilerine yerleşti (1917 sonu).
22 Aralıkta Musul’da Ruslarla mütareke görüşmelerinde Başkale
– Gevar – Bane hattı mütareke sınırı olarak tespit edildi.
1917’de Kafkas cephesinde rus kafkas ordusu çok kayıp verdi.
Lenin, 8 kasımda savaşa sön vermek istedi ve 15 aralıkta Almanlarla
4 haftalık bir mütareke imzaladı. Bir süre sonra Rusların
kafkas ordusu lağvedildi; 18 aralık 1917 de Erzincan’da
Ruslarla bir mütareke imzalandı. Bundan sonra ocak 1918 sonlarında
Brest-Litovsk’ta başlayan barış görüşmelerine türk temsilcileri
de katıldılar
DÜNYA SAVAŞI
31
Eki