wiki

DÜNYA SAVAŞI

Amerika’ nm müdahalesi. 1 Şubattan itibaren Almamarın girişmiş
oldukları topyekûn denizaltı muharebesi, A.B.D.’nin Almanya
ile ilişkisini kesmesine yol açtı. Birkaç ay içinde kaybedilen
ticaret gemilerinin tonajı çok yükseldi. 2 Nisanda Amerikan
kongresi, Merkezî devletlere savaş ilânını tasdik etti.
Fakat A.B.D. tam anlamıyle ittifaka katılmadı ve Almanya
düşmanlarının «ortağı» durumunda kaldı.
Rus ihtilâli. Ocak ayında patlak veren kriz sonunda çar Nikola
11 martta^ tahttan ayrıldı, önce Lvov (mart), daha sonra Kerenski
(ağustos) hükümetleri, müttefiklerle daha etkili bir işbirliği
halinde savaşa devam edileceği umudunu uyandırdı. Oysa
Rusya’daki iç gelişme bu memleketi yönetenlerin taahhütlere girişmelerine
imkân vermiyordu. 1 Başlangıçta, hattâ Rus sovyetleri
toplantısında bile azınlıkta olan Lenin’in Bolşevik partisi,
programında «toprak» ve «barış» meselelerine geniş ölçüde yer
verdi. 6-7 Ekimdeki isyan sonunda Lenin iktidarı ele geçirdi ve
hemen barış imkânlarını aramağa başladı. 15 Aralıkta Brest-
Litovsk’ta anlaşma imzalandı. Bu anlaşma ağır alman şartlarını
hafifletmekr için girişilen çetin biı pazarlığın başlangıcı oldu.
1917 Yılının bir özelliği de çeşitli barış göriipnelerine teşebbüs
hareketleri oldu. Bu alanda uğranılan iki başarısızlık, bu çeşit
teşebbüslerin zorluğunu meydana koydu:
1. Avusturya’nın görüşme teşebbüsü. Kasım 1916’da FrartzJoseph’in yerine tahta geçen imparator Kari I’in isteği üzerine
yapıldı. Bu görüşmelere, imparatorun kayınbiraderi olan
ve Poincaré’nin yanında bulunan prens Sixte de Bourbon tarafından
girişildi. Genel bir batışın hazırlığı gibi görünen bu
teşebbüs Avusturya elçisi Czemin’in verdiği bilgi üzerine bir
yandan Almanlar, öte yandan da istediği bütün avantajları elde
edemeyeceğini düşünen italyanlar tarafından istenmedi, bu yüzden
de başarısızlığa uğradı (Saint-Jean-de-Maurienne konferansı,
nisan) .
2. Papa Benedictııs XV’in çağrısı (1 ağustos) da iki tarafça
elverişsiz bulundu. Müttefikler durumlarını hissedilir derecede
iyileştirmek, Almanlar savaştan kârlı çıkmak umudundaydılar.
ama her iki taraf da harbin tahribatını durdurmak üzere bir fe dakârlıkta
bulunmadı.
Savaşın sürüp gitmesiyle yıpranan ülkelerde birbiri ardınca hükümet
buhranları patlak verdi: Almanya’da Bethmann-HoHweg’in
istifasından sonra iktikrarsızlık başladı (temmuz); Fransa’da bunun
tam tersi oldu, karışık bir devreden sonra bütün engelleri
alt etmeğe kararlı Clemenceau iktidara geldi (kasım).
Yakındoğu’da en önemli siyasî olay, İngiltere’nin Filistin’de bir
İsrail Millî merkezinin kurulmasını uygun gördüğünü bildiren
Balfour bildirisi’dir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir