Hadis ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi, Ebû Bekir, nisbeti Mervezî olan bu âlimin asıl ismi, İbrâhim bin Rüstem’dir. Aslen Kirmânlı olup daha sonra Merv’e giderek orada yerleşti. 211 (m. 826) yılında hacca giderken Nişâbûr’da vefât etti. Hadîs-i şerifler üzerinde çok çalışan ve hadîs-i şerif öğrenebilmek için birçok şehre ziyâretlerde bulunup, ilim merkezlerinden bilgiler toplayan İbrâhim bin Rüstem, başta Mâlik bin Enes olmak üzere, İbn-i Ebî Zi’b, Nuh bin Ebî Meryem Mervezî, Şu’be bin Haccâc, Hârice bin Mus’ab, Bakıyye bin Velid, Süfyân-ı Sevrî, Kays bin Rebi\ Ya’kûb el-Kummî, Hammâdbın Seleme, Ismâil bin Iyâş (r aleyhim) ve daha birçok âlimden ilim öğrenip hadîs-i şerif rivâyet etti. Hadîs âlimlerinden Yahyâ bin Maîn, kendisinin hadîs rivâyetinde sika (güvenilir) olduğunu söylemektedir. Sık sık Bağdad’a giden İbrâhim bin Rüstem, Hanefî mezhebi müctehidlerinden Muhammed Şeybânî (r.a.) ve arkadaşlarıyla tanıştı. Onlardan Hanefî fıkhım öğrendi. Hanefî fukahâsı arasında yer aldı. İmâm-ı Muhammed Şeybânî’den dinlediklerini kitablara yazdı. Halîfe Me’ mûn’un kadılık teklifini reddetti. Hadîs ve fıkıh ilminde talebeler yetiştirip, kıtablar yazdı. İbrâhim bin Rüstem’den başta Ahmed bin Hanbel olmak üzere, Ebû Hayseme, Sa’îd bin Süleymân Sa’deveyh, Züheyrbin Harb, Eyyûb bin Haşan, Ali bm Haşan el-Hilâlî (r. aleyhim) gibi birçok âlim ilim tahsil edip hadîs-i şerif rivâyet etti. Arkadaşlarından Abbâs bin Mus’ab anlatır: “Halife Me’mûn, İbrâhim bin Rüstem’e kadılık vermek istedi. Bu iş için vezirini görevlendirdi. Vezîr, İbrâhim bin Rüstem’in Debbağlar sokağındaki evine geldi. Halîfenin kendisine kadılık vermek istediğini söyledi. İbrâhim bin Rüstem, kabûl edemeyeceğini söyledi. Bunu gören Eşkâb isminde nüktedân biri, “Halîfe sana vezirini gönderiyor, sen ise Debbağlar sokağından çıkmak istemiyorsun” dedi. Orada bulunan fakihlerden bir zât da “Debbağlar, deriyi işleyerek insanlara hizmetini sunar. Biz de, din bilgilerini işleyerek insanların hizmetine arzederiz. Vezir, İbrâhim’in evine kadar gelerek ilmin ve âlimlerin kıymetini gösterdi” dedi ve Eşkâb’ı susturdu. Ebû Bekr-i Mervezî, Ebû İsme Nûh’dan İmâm-ı Muhammed’in “Câmif’ni öğrendi, talebelerine öğretip, kitap hâline getirdi. Aynca İmâm-ı Muhammed’den duyduklarını da “Nevâdir fi’l-furû” adlı kitabında yazarak, kendisinden sonra gelen müslümanlann istifâdesine sundu.
EBU BKİR MERVZİ
24
Nis