Efes Artemis tapınagı (Artemysion da
denir), Efes’te isabey camiinin yaklş. ol.
300 m güneybatısında, Kuşadası’na giden
kara yolunun sağında Eskiçağ yazarları tarafından
dünyanın yedi harikasından biri olarak
gösterilen tapmak. Bugün, halkın İngiliz
çukuru diye adlandırdığı bu yerde ancak
birkaç tane beyaz mermer parçası görülür.
Artemis tapmağının yerini ük defa
İngiliz mühendislerinden J. T. Wood, bugünkü
toprak seviyesinden 6-7 m derinlikte
buldu (1869), British museum adına 1874’e
kadar devam eden bu kazılarda ele geçen
değerli arkeolojik buluntular İngiltere’ye
taşındı. Bunlar arasında özellikle Lydia kralı
Kroisos tarafından hediye edilen, kabartmalarla
süslü sütun gövdeleri ilgi çekicidir.
1904-1905 Yıllarında D. G. Hogarth, yine
British museum adına, aynı yerde kazı
yaptı. Fakat bu defaki buluntulardan ancak
bir kısmı İngiltere’ye götürüldü, eserlerin
çoğu İstanbul Arkeoloji müzelerine
taşındı.
Artemis kültü ve dolayısıyle Efes Artemis
tapınağının ilk kuruluşu efsanevî geleneğe
dayanır. Eski yazarlardan bazıları Artemis
kültünün, Amazon’lar tarafından kurulduğunu
üeri sürerler, bazıları da bu kültün
Amazon’lardan önceki devirlerde Artemis’in
doğumundan hemen sonra, tanrıların buyruğu
üzerine kurulduğunu kabul ederler. Bugün,
Artemis kültünün kaynağı Küçük Asya
Ana Tanrıçası Kybele’ye kadar uzanmaktadır.
Efes Artemis’i bu çok eski ve
aynı zamanda çok ilgi çekici Anadolu Ana
Tanrıça’sının birçok özelliğini taşımaktadır.
Kazılarda Büyük Artemis tapınağının altında
daha eski dört inşa devresi tespit edildi,
M.ö. VIII. yy.a kadar çıkan ilk devrelerde,
duvarla çevrili kutsal bir alanın
ortasındaki masif bir kaideden, etrafındaki
duvarın derece derece genişletilmesiyle dördüncü
inşa devresinde megaron tarzında
bir tanrı evi meydana getirildiği anlaşıldı. Anadolu’da
M.ö. VI. yy.a ait ton nizamı yapıların
enkazından başka bir şey kalmamıştır.
Bununla birlikte Efes Artemis tapmağında
ion nizamının en gelişmiş şeklini buluruz.
Tapmak, eski sunaklar veya küçük tapmakların
kalıntıları üzerinde, en kutsal kısmı
ortaya almak suretiyle, M.ö. VI. yy.ın ilk
yarısında giritli mimar Khersiphron ve oğlu
Metagenes’in planlarına göre yapıldı.
Cephelerinde sekizer, yan taraflarında yirmişer
sütun bulunan çok büyük bir dipteros
halindedir (55X110 m). Bu tapınağın esas
batı cephesinde Lydia kralı Kroisos tarafından
hediye edilen, gövdelerinin alt kısımları
kabartmalarla süslü sütunlar vardır.
Eski devirlerden kalma sunakların üzerinde
duran tanrıça heykelinin yer aldığı cella’-
nın açık olduğu, bu yerin, etrafı duvarla
çevrili bir açık hava tapmağı karakterini bu
devirde de koruduğu acılaşılıyor. Bu arkaik
devir tapmağı inşaatına başlandığı tarihten
yaklş. ol. iki yüzyıl sonra (M.ö. 356) adını
tarihe yazdırmak isteyen Herostratos adlı
bir deli tarafından yakıldı. Efes halkı yanan
tapmak yerine daha büyük ve daha mükemmelini
yapmağa karar verdi. Eskiçağın en
büyük ve en ünlü anıtı olan ve eski yazarlar
tarafından dünyanın yedi harikasından biri
olarak gösterilen bu büyük eserin mimarı
Kheirokrates idi. Yeni yapı 3 m yüksekliğinde
bir platform üzerinde, arkaik tapınağın
planına göre yapılmağa başlandı. M.ö.
334 tarihinde henüz bitirilemeyen tapmağa
ait kalıntılar azdır. Bu dönemde de alt kısımları
kabartmaları süslü sütunlar bulunması
Kroisos yapısının geleneğinin devam
ettirildiğini gösterir.
Efes Artemis tapınagı
09
Kas