Genel

Eğitim Kuramları

Eğitim Kuramları

avrupanın tamamına yayılmadan önce İngiltere’de, ardından da Fransa da geliştiği biçimiyle Aydınlanma felsefesi bir donum noktası oluşturdu. XVIII. yy’a bilimlerin gelışmesmden esinlenen akılcılık ilkelerini benimsetti ve «doğanın ellerinden çıkmış olması gereken biçimiyle» insan adma, mevcut toplumu eleştirmeye başladı. Bireylere özerk bir gelişme imkânı vermenin aracı olarak kavranan pedagoji, temel bir araştırma konusu durumuna geldi.

Böylece, tamamen toplumun ilerlemesine yardımcı olabilecek bireysel bir ahlakın edinilmesine dayanan hümanist bir eğitim biçimlendi. Jean-Jacques Rousseau 1762’de yayımlanan Emile ya da Eğitim (Emile: ou de l’Education) adlı eserinde böyle bir eğitimin yollarını tanımladı: akla, dolayısıyla ahlakî bilince ulaşan yolları, doğayla temas halinde, kendi başına keşfetme imkânı çocuğa bırakılmalıdır. Eğitimci sadece bir gözlemci ve rehber olmalıdır: bu anlayış bireysel özgürlüğü kazanmanın tek koşuludur. Yaklaşımı farklı olmakla birlikte îmmanuel Kant da aynı anlayışı benimsedi; bilgiyi ve davranış kurallarını zorla belletmeye çalışan geleneksel eğiticinin rolünü yeniden tartışmaya açtı.

Bireye önem verilmesi, eğitimin yerini getirdiği toplumsal işlevin, yani bireylerin toplulukla bütünleştirilmesi işlevinin az çok gözardı edilmesine yol açabilir. Aydınlanma felsefesinin başka temsilcileri ve izleyicileri eğitimin bu boyutu üzerinde daha fazla duracaklardır. Eğitim alanında büyük bir etki yaratan Poziti-vizm’in kurucusu Auguste Comte, «halka yüksek öğretim» verilmesini öneriyordu; ona göre bu öğretim felsefî ve bilimsel bilgileri yayacak ve «bireysel veya kolektif her görevliye, temel uyuma en uygun davranış kurallarını benimseterek etkin bir evrensel ahlakın sağlam bir biçimde oluşmasına» katkıda bulunacaktı.

Pozitivizm’in mirasçısı olan ve toplumsal olguyu topluma katışan bireyin dışında bir nesne olarak ele alan Emile Durkheim, insanın her şeyden önce toplumsal grupla bütünleşerek varolduğunu düşünür. Toplumsa! grubun uyumlu davranışı büyük ölçüde siyasî kurumlara bağlıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir