Ekmek İsrafı Nasıl Önlenir

Ekmek İsrafı Nasıl Önlenir

İSRAF Kur’an’ın temel kavramları arasında olup pek çok boyutları bulunan israf tanım olarak, bir malı ya da herhangi bir imkânı boş yere harcamak; emeği, alın terini, geleceği çöpe atmaktır. Ekmek, su gibi yiyecek ve içeceklerden, kullandığımız eşyadan tutun, sözün israfına kadar, insanın sahip olduğu tüm imkânlarda israf söz konusudur.
Dinimiz İslam, israf konusu üzerinde büyük bir hassasiyetle durmuş, gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse hadislerde, konuyla ilgili birçok ilkeler ortaya konulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de “Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (A’raf, 31); “Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.” (İsrâ, 29) denilerek iktisatlı davranmanın önemine işaret edilmiştir. Yine, “Saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.” (İsrâ, 26-27) buyrularak, israfın Allah’ın hoşlanmayacağı bir iş olduğu beyan edilmiştir. Ayrıca müminlerin özellikleri anlatılırken, “Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.” (Furkan, 67) buyurulmak suretiyle israf, savurganlık ve cimrilikten uzak bir yol tutmamız istenmektedir.

Ekmek İsrafı Nasıl Önlenir

Ekmek İsrafı Nasıl Önlenir

Aynı şekilde sevgili Peygamberimiz (s.a.s), “Kibre kapılmadan ve israf etmeden yiyiniz, içiniz, giyiniz ve sadaka veriniz.” (Buharî, Libas, 1) diyerek, daima ölçülü davranmayı ve hiçbir şeyi boşa harcamamayı emretmiştir.
Şunu hemen belirtelim ki, yüce dinimiz bizleri, “Kaynaklar sınırlı olduğu için israf edilmemesi gerekir.” düşüncesinden çok daha öte bir anlayışa çağırır. Bu, israftan uzak yaşamayı, her şeyden önce bir hayat tarzı olarak görme ve benimseme anlayışıdır. Dolayısıyla bu yaklaşımda israf etmek ya da etmemek sadece imkânların azlığı veya çokluğuyla alakalı olmayıp bir ilke konusudur. Nitekim abdest alırken suyun kullanımında bu hususa dikkat etmeyen sahabiye Hz. Peygamber’in “Bu israf da nedir?” diye sorması, ilgili sahabinin “Abdestte israf olur mu ya Resûlullah?” sorusuna Resûlullah (s.a.s.)’ın, “Evet, akan bir nehir kenarında bile olsan.” buyurmak suretiyle onu uyarması da bu ilkeyi vurgulamaktadır.
Bu gerçeklere rağmen israfın ülkemiz de dâhil tüm dünyada, giderek bir hayat tarzı haline dönüşmekte olduğunu üzülerek görmekteyiz. İsraf çılgınlığı her noktada kendini hissettirmektedir. Örneğin ekmek israfı bunlardan biridir. İsraf gerçeğine sadece bu örnek çerçevesinde baktığımızda bile olayın korkunç boyutlarda olduğu açıkça görülecektir.

 

• Bayatlayan ekmeklerin değerlendirilme yöntemleri konusunda toplumu bilgilendirmek, • İsrafı önleyerek ülke ekonomisine katkı sağlamak, • Hayvan beslenmesinde kullanılan ekmeğin de israf olduğuna dikkat çekmek, • Özde ekmeğin israfına, genelde ise tüm israfa vurgu yapmak
amaçlanmaktadır.
Aynı zamanda kampanya ile topluma daha sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması amacıyla “tam buğday ekmeği” tüketimi teşvik edilmektedir.
2013 YILI ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Kampanya’nın toplumdaki etkisinin ölçülmesi amacıyla 2013 yılı sonunda TMO tarafından yeni bir araştırma yaptırılmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Kampanya ile; tüketimde sağlanan tasarruf ve çöpe atılmaktan kurtarılan ekmekler sayesinde ülke ekonomisine önemli katkılar sağlandığı görülmüştür.
Nitekim 2012 yılında günlük 5 milyon 950 bin (yıllık 2,17 milyar) adet olan günlük ekmek israfı, 2013 yılı sonunda 4 milyon 900 bin (yıllık 1,79 milyar) adede düşürülmüş olup israfta % 18’lik bir azalış sağlanmıştır. Bu suretle günlük 1 milyon 50 bin adet, yıllık ise 384 milyon adet ekmek, israf edilmekten kurtarılmıştır.
Dolayısıyla 2012 yılında israfın parasal karşılığı 1,6 milyar TL iken Kampanya çalışmalarıyla bu rakam 1,3 milyar TL’ye indirilerek 300 milyon TL değerinde ekmek çöpe atılmaktan kurtarılmıştır.
Ayrıca Kampanya’nın etkisiyle halkımızın ekmeği ihtiyaçları kadar satın alarak kontrollü tüketmeleri sonucu 2012 yılında ekmek tüketimi için yapılan 26 milyar TL’lik harcama, 2013 yılında 23,5 milyar TL’ye gerilemiş olup 2,5 milyar TL tasarruf sağlanmıştır.
Sonuç olarak; ekmek tüketiminden sağlanan tasarrufa, çöpe atılmaktan kurtarılan ekmeğin değeri de ilave edildiğinde ekonomimizde yıllık 2,8 milyar TL tasarruf sağlanmıştır.
İnsanların tüketim alışkanlıklarındaki kalıcı değişim uzun vadede mümkün olabilmesine rağmen Kampanya çalışmalarıyla kısa sürede önemli mesafe kat edilmiş olması, insanlarda israf etmeme bilincinin oluşmaya başlaması ve kaynakların korunması adına sevindirici olmuştur.
Kampanyayla elde edilen kazanımların korunması ve azalış trendine giren israfın daha da azaltılması bakımından toplumun bütün kesimlerinin duyarlılığı ve desteğinin önümüzdeki dönemde de sürmesi önem arz ediyor. Çünkü kampanyaya verilecek her desteğin, ekmek israfının önlenmesi başta olmak üzere her türlü israfın önüne geçilerek ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacağı kuşkusuzdur.
Ülkemizde yürütülen kampanya çalışmaları ve elde edilen kazanımlar uluslararası düzeyde dikkatle takip edilmekte olup bu kapsamda Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası’nı dünyada israf konusundaki çalışmalara katkıda bulunan örnek uygulama olarak göstermiştir.
İSRAFIN ORTAYA ÇIKTIĞI YERLER

ekmek israfı

ekmek israfı

Ekmek israfı, ekmek üretim veya tüketim süreçlerinin herhangi bir aşamasında meydana gelebilmektedir. Bir günde israf edilen 4,9 milyon adet ekmeğin;
• 3 milyonu fırınlarda (% 62,1), • 1,4 milyonu hanelerde (% 27,7),
• 0,5 milyonu personel ve öğrenci yemekhaneleri ile lokanta ve otellerde (% 10,2) israf edilmektedir.

 

EKMEK İSRAFIN EKONOMİK BOYUTU

Günlük israf edilen 4,9 milyon adet (250 gr standart ekmeğe göre) ekmek ile 4,3 milyon kişinin 1 günlük ihtiyacı, bir yılda israf edilen 1,79 milyar adet ekmekle ise ülkenin 21 günlük ekmek ihtiyacı karşılanabilmektedir.
2014 yılı başındaki ücret ve maliyetler ile 3 TLAg olan ekmek fiyatı dikkate alındığında 2013 yılındaki israfın yıllık ekonomik boyutu 1,3 milyar TL’ye tekabül etmektedir.
Bu tutarla her yıl;
• 84 bin aile (5 kişilik) bir yıl boyunca yoksulluk sınırında geçinebilmekte, • 128 bin asgari ücretli kişi bir yıl boyunca geçinebilmekte veya • 387 bin öğrenciye 12 ay boyunca aylık 280 TL burs verilebilmektedir. Ya da; • 100 yataklı 63 hastane, • 16 derslikli 394 okul, • 300 öğrenci kapasiteli 217 yurt, • 433 kilometrelik bölünmüş yol gibi hizmetlerden herhangi biri yapılabilmektedir.
EKMEK İSRAFIYLA ORTAYA ÇIKAN DİĞER İSRAFLAR
Ekmek israfı nedeniyle ortaya çıkan bu kayıpla birlikte; toprak, su, gübre, ilaç, tohum, enerji, işgücü, emek, zaman, geleceğimiz ve dünyada yetersiz beslenen diğer insanların hakkı da ziyan olmaktadır. İsraf edilen her ekmek, küresel ısınmaya neden olan sera gazı salını- mının artmasına ve her yıl milyarlarca litre suyun boşa harcanmasına neden olmaktadır.
Nitekim UNESCO Su Eğitimi Enstitüsünün Aralık 2010 tarihli raporuna göre; 1 kg ekmeğin tarladan sofraya kadar olan üretim sürecinde Türkiye’de 2112 litre, dünyada ise 1608 litre su tüketilmektedir.
2013 yılı araştırma rakamlarına göre;
• Ülkemizde yıllık olarak israf edilen 447 bin ton ekmeğe karşılık gelen 470 bin ton buğday için her yıl 194 bin hektar alan boş yere işlenmekte, • Ekmek israfıyla birlikte yılda yaklaşık; 17 bin ton mazot, 7 bin ton tuz, 18 bin ton hamur mayası ve 1 milyar metreküp su israf edilmektedir.

 

İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

İsrafın önlenmesi için;
• Fırınlarda ihtiyaçtan fazla ekmek üretilmemesi ve iade ekmek kabul edilmemesi, • Ekmek üretiminde çalışanların ve tüketicilerin bu konularda bilgilendirilmesi, • Ekmeğin evlere ve kurumlara ihtiyaçtan fazla alınmaması, • Toplu yemek yerlerdeki rol ekmeğin üstü kapalı veya ambalajlı olarak sunulması, • Ekmeğin sofralara, tüketilecek kadar ve ince dilimler halinde sunulması, • Ekmeğin doğru yöntemlerle muhafaza edilmesi, • Bayatlamış ekmeğin uygun yöntemlerle yine insan gıdası olarak değerlendirilmesi, • Ekmeğin hayvan beslenmesinde kullanılmaması, gerekmektedir.

Ekmek s Cenab-ı Allah C.C. şöyle buyuruyor:
«Birinizi şu gümüş (Para) ile şehre gönderin, baksın,
hangi yiyecek daha temiz ve lezzetli ise ondan
size bir azık getirsin; fakat çok dikkatli davransın.»
— Kehf: 19
Doktorlar diyorlar ki: Ekmeğin en kalitesi fırında
pişenidir. Ekmek soğumadan yenmemelidir. Çünkü sıcağı
susuzluk verir. Ekmeği piştiği gün yemek çok
iyidir. Kuru veya iyi pişmemesi kabız yapar. Ateşte
pişmeyeni de buna yakın etki eder. Diğer çeşitleri iyi
değüdir. Kepeği ne kadar az olursa hazmı o kadar
geç olur-, fakat çok besleyicidir. Yumuşak ekmek daha
gıdalı ve çabuk hazmolur. Elle ufalanıp yeneni gaz
yapar, geç hazmolur. Kadayıf ekmeği kaim sıvı yapar.
Sütlü ekmek bağırsakları tıkar; çok gıdalı ise de mideden
yavaş geçer. Arpa ekmeği üşütür ve gaz yapar.
Nohut ekmeği ise, geç hazmolacağı için tuzu bol olmalıdır.

Hz. Âişe R.A.’den şöyle buyurmuştur  bir hadis rivayet
ediliyor: «Ekmeğe hürmet ediniz; Çünkü Cenab-ı Allah
C.C. gökleri ve yeri onun emrine vermiştir.»

Ekmeğin ununda toprak bulunursa mesane ve
böbrek taşı yapar.

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*