EKONOMİ
Kimberley yakınlarında elmas yataklarının (1867), Wit-vvatersrand’de (1886) de altın yataklarının. Güney Afrika Cumhuriyeti’ni, iç tüketime yönelik bir tarım ülkesi olmaktan çıkarmış, siyahların emeğinin sömürüsüne dayanan, beyaz azınlığın denetimi altında çağdaş bir sanayi ülkesine dönüştürmüştür. Maden ocaklarının iç kesimlerde bulunması, kıyıdan iç kesimlerine doğru uzanan yaygın bir demiryolu ağı oluşturulmasını sağlamıştır. Maden yataklarının işletilmesi ayrıca, siyah Afrikalıları ücretli işlere yönelik bir ekonomik düzene itmiş, ülkede patlayıcılara, çeşitli makinelere, enerjiye ve çok sayıda mal ve hizmete büyük bir talep yaratmıştır. Ne var ki, gelişme her yerde eşit ölçüde olmamış, beyazların yaşadığı bölgeler hızlı bir sanayileşme ve ekonomik büyüme gösterirken, “ulusal bölge”ler, sınırlı bir küçük sanayi, kısıtlı sanayi kaynakları, yüksek işsizlik oranı ve yalnızca aile içi tüketime yönelik tarımla, ekonomik açıdan büyük ölçüde geri kalmışlardır.
Ekonomi, yalnızca Batı Avrupa ve ABD kaynaklı bir
GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ 13
dış yatırım ve özel kesim ekonomisi olarak gelişme göstermiştir. Güney Afrika Cumhuriyeti günümüzde Afrika kıtasının en güçlü sanayi ülkesidir. 1980’de ABD ile çok sayıda başka ülke (Türkiye dahil), apartheid’e (ırk ayrımı siyaseti) son verilmesi amacıyla bir dizi ekonomik yaptırım uygulamaya başlamış, çokuluslu şirketlere Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki şirketlerini kapatma-lan yolunda baskı yapılmış. Güney Afrika’da kalanlardan, iş yerinde ırk aynmına son vermeyi öngören Sulli-van ilkelerine uymaları istenmiştir.
Tarım ve balıkçılık. Tarıma elverişli toprakların sınırlı olmasına (toplam yüzölçümün yaklaşık % 11’i) karşın, Güney Afrika Cumhuriyeti, besin ürünleri açısından genel olarak kendine yeterli bir ülkedir; ancak, “ulusal bölgeler” besin ürünlerinin % 45’ini, bölge dışından almak zorundadırlar. 1988’de GSMH’nın yaklaşık % B’ini oluşturan tarım, 1980 yıllan başındaki kuraklıktan önemli ölçüde etkilenmiştir. “Ulusal bölge”lerde tarım kadınlar tarafından yapılır; temel tarım ürünleri mısır ve hintdarısıdır. Bütünüyle beyazların tekelinde olan dışsatıma yönelik ürünlerin başlıcaları şekerkamışı, mısır, buğday, turunçgiller, pamuk, tütün ve üzümdür. Sığır ve koyun besiciliği de ekonomide önemli yer tutar. Ülkenin balıkçılık sanayisi merkezleri Kap ve Durban’dır. Madencilik ve enerji. Ülkenin dış ticaretinin yaklaşık % 70’ini, GSMH’nın da % 13’ünü madenler oluşturur. Güney Afrika Cumhuriyeti, altın, krom ve vanadyum üretiminde dünyada birinci sırada yeralır; değerli taşlar ve sanayi elmasları, uranyum, antimon, asbest, manga-
nez ve platinde de önde gelen üretici ülkeler arasındadır. Sanayi hammaddeleri arasında ülkede yalnızca petrol ve boksit, ticari önem taşımayacak kadar az çıkarılmaktadır. Güney Afrika Cumhuriyeti aynca, Afrika kömür rezervlerinin % 60’ını da elinde tutmaktadır; en büyük kömür yatakları Natal ve Transvaal’dedir. Madencilik büyük ölçüde ülke içi ve dışından gelen ucuz siyah işçilerin çalıştırılmasına dayanır.
Kömür, ülkenin enerji gereksinmesinin yaklaşık % 80’ini karşılar. Güney Afrika Cumhuriyeti, dünyadaki sentetik yakıt üreticisi ülkeler sıralamasında da birinci sırada yeralır.
Ulusal Enerji Şirketi’nin kurduğu kömürden sıvı yakıt üretmeye yönelik fabrikalarda, iç tüketime yönelik yakıtın % 60’ı üretilir. Ülkenin ilk nükleer enerji santralı 1984’te hizmete girmiştir. Bütün Afrika’da üretilen enerjinin yaklaşık % 70’i Güney Afrika Cumhuriyeti kaynaklıdır ve Lesotho, Svaziland, Botsvana, Mozam-bik’e enerji satılır.
Sanayi. Güney Afrika hükümeti, ülkenin kendi kendine yetmesi ve dış ekonomik baskıdan kurtulması amacıyla, sanayiyi büyük ölçüde desteklemektedir. Güney Transvaal’deki (Witwatersrand) fabrikalar, ülkenin sanayi üretiminin yaklaşık yarısını sağlar; burası ayrıca, Afrika’da sanayinin en çok çeşitlenmiş olduğu bölgedir. Sanayi girdilerinin % 25’i, liman kentleri Kap, Durban, Port Elizabeth ve East London’dan gerçekleşir. 1970’te Natal’de ve Kap kentinin kuzeybatısında çok yönlü sanayi kompleksleri kurularak, sanayileşmede merkezi-
Transvaal’de bir altın madeninden görünüş.
EKONOMİ
19
Ağu