EKONOMİ POLİTİKASI
Geri planında 1930’ların ekonomik bunalımıyla Keynesci «devrim»in hedeflerinden birisi, kendi kendini düzenleyen piyasa modeline karşı, bir ekonomi politikasının varlığını (ve gerekliliğini) ortaya koymaktır. Eğer büyüme fırsatı efektif talebin yeniden canlanmasından geçiyorsa, bütün ekonomi politikalarının rolü efektif talebin bileşenlerini, yani tüketimi ve yatırımı uyarmaktır. Bu politikalar üç müdahale ekseni belirler:
– Gelirlerin yeniden dağıtılması. Ekonomik etmenler bütününün tüketimini artırmanın yolu, her şeyden önce, gelirleri, tüketim eğilimi en yüksek olan en yoksul kesimler lehine yeniden dağıtacak bir politikadan geçer. 1940’lı ve 1950’li yıllarda Batı ülkelerinde yürütülen malî reformların yönlendirici ilkesi bu olmuştur.
– Faiz oranının düşürülmesi. Bu, eşanlı olarak «rantiyelerin ötenazisini gerçekleştirmeye ve sermayenin marjinal etkinlik eşiğini alçaltarak yatırımı uyarmaya yönelik para politikası önlemleriyle (esas olarak para piyasasına müdahaleyle) gerçekleştirilecektir.
– Kamu harcamalarının (bayındırlık işleri) artırılması. Bunların finansmanı kamunun borçlanmasıyla yani bütçe açığıyla sağlanabilir.
Keynes’in diğer iki önemli katkısı istatistiklerin toplanmasına verdiği önem ve ulusal ekonomi politikalarının zorunlu bağımsızlığı adına altın standardının sert bir eleştirisinden yol çıkarak, uluslararası para sistemi reformu konusunda getirdiği önerilerdir.
Keynes’in «Hint Para ve Maliye Düzeni» adlı kitabında taslağını çizdiği proje, 1944’te Bretton Woods Konferansı’na sunduğu planda geliştirilir; Keynes bu planda «bancor» adlı yeni bir dünya parasının ve merkez bankaları arasındaki kredi işlemlerini yönetmekle görevli bir uluslararası bankanın yaratılmasını önerir.
Keynes’in mirası
«Yüksek kuram yılları»: Shakle’in bu özdeyişi, İstihdam, Faiz ve Para Genel Kuramı’mn kaleme alındığı ortamın entelektüel kaynaşmasını gayet iyi özedemektedir. Sürdürülen, yolundan saptırılan, eleştirilen, yeniden canlandırılan Keynesci «devrim» elli yıldan beri, büyüme, ekonomi politikası ve ulusal muhasebe, tüketim kuramı veya işsizlik oranıyla enflasyon oram arasındaki ilişki gibi çok çeşitli noktalardaki tartışmaları beslemektedir. Keynes ardında zengin bir miras bırakmıştır. □
Lord Keynes (sağda) yaşamının sonlanna doğru Ingiliz ve Amerikalı diplomatlarla.
AYRICA BAKINIZ
– IB.AHSÜ devlet
– Ib-anşii ekonomi
– ib.ansli istihdam ve işsizlik
– mm kapitalizm
– IB-ANŞLj para
– ie.ansu pazar ekonomisi
– Hm tasarruf
– ib.ansl.1 tüketim
«İstihdam, Faiz ve Para Genel Kuramı» dünyanın Büyük Bunalımin güçlükle üstesinden geldiği ve Ingiltere’de olduğu gibi işsizliğin sürekli bir hal aldığı dönemde yayımlanmıştır. Eser, klasik liberal düşüncelerin tersine devlet müdahalesinin gerekliliğini savunur. Keynes İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, pek çok ülkenin, özellikle Batı Avrupa ülkelerinin ekonomi politikasına esin kaynağı olacaktır.