wiki

ELİF

ELİF i. (ar. k.). Esk. Arap alfabesinin ilk
harfi: Bu teklif sahibinin teklif ettiği vilâyetin
Jsmi elif ile başladığı gibi isminin
de ilk harfi elif ile başlıyordu
Ebced hesabında değeri bir
olan harf. || Kadın adı: İncecikten bir kar
yağar / Tozar Elif Elif diye (Karacaoğlan).
II Elif-i iklim, yedi iklimin ilki, Ekvator.
¡1 E lif-i kûfiyan, kûfî yazısıyle yazılan elif.
—  Elif çekmek, yüksek sesle okurken
elifi uzun söylemek. Yazıda, elin
tek hareketiyle elif harfini çizmek. || Elif
gibi, dimdik, ince ve uzun. || Elifi bilmez,
okuma yazması olmayan. j| Elifi elifine,
noksansız, tamamı tamamına, || Elifi görse
mertek (direk) sanır. Tekiz. Bilgisizliğine
rağmen bilgiçlik taslayan kimseler için
kullanılan alaylı söz. || (Bir şeyin) Elifini
bilmemek, bir konuda en ilkel bilgiden bile
yoksun olan kimseler için kullanılır. || Eliften
y ’ye kadar, baştan sona kadar. || Bir
elif miktarı (uzatmak), içinde a ve e olan
kelimelerde; bu harfler okunurken, normal
uzunluklarından daha fazla uzatmak. (Bu
uzatma dört veya beş elif miktarına kadar
çıkabilir.)
— örf ve âdet. Elif yazma, iki kaşın ’arasına,
koyu siyah mürekeple elif harfini yazma.

—  Dil bil. Doğu İslâm ülkelerine
arap’ diliyle yayıldığı sanılan elif harfinin,
yapılan araştırmalar sonucu bir arap buluşu
olmadığı, -daha çok hint kaynaklı olduğu
anlaşıldı. Arap dili üzerinde araştırmalar
yapan bazı arap dilcileri de bu harfin eski arap dilinde bulunmadığı, arap alfabesini
başka yerden girdiği sonucuna vardılar. Onlara
göre bu harf bütün harfleri birleştirdiği
(telif ettiği) için elif adını almıştır. Elif
harfi samî dillerine uygun bir nitelik
taşır. Dudak uçlarında söylendiği için daha
çok gırlaktan çıkarılan seslere dayanan
arap dilinin yapısına pek uymaz. Bu yüzden
Araplar bunu ayn harfine yaklaşan
bir sesle söylerler. Elif, arap dilinde a
harfinin uzun okunduğu zamanki görevini
yapar. Bu yünden Araplar elifi ayrı bir işaret
olarak da kabul ederek el-elif el-ayyine
veya el-sakine derler. Bu türlü okuyuş elif
harfinin kalın sesli olduğunu gösterir, öte
yandan bazı dilciler elife el-elif el-mutaharrika
derler. Bu tanım da elif harfinin ince
sesle okunması gerektiğini gösterir. Bu son
harf her zaman arap söyleyişine uygun o-
Iarak hemze ile yazıldığından el-elif elmahmuza
(«hemzeli elif») adını alır. Elif
ile hemzenin birlikte yazılışı Arapçada kelimenin
nasıl okunacağını veya hangi anlama
geldiğini gösterir.
islâmdan önce kullanılan on sekiz harfli
arap alfabesinde elifin bugünkü anlamda
olmadığı görülür. Kur’an’ın hint kaynaklı
harflerle yazılmağa başlanması üzerine elif
de yeni bir okunuş düzenine uyduruldu,
üzerine konulan işaretlerin, yanına gelen
harflerin yardımıyle arap dilinin yapısına
uygun olarak bazen u, o, e; bazen de u ile
il arasında bir ses çıkaracak durumda okundu.
Sonra isimlerin başında harfi tarif
ve terkiplerde, duruma göre ulaştırma eki
olarak kullanıldı; elif el-vasl («birleştirme
elifi»), elif el-kat («ayırma elifi») gibi değişik
adlar aldı. Kelime sonlarına geldiği
zaman gırtlak, sesi çıkarabilmesi için, bazı
işaretler eklendi. Elifin sesini yumuşatmak
amacını güden bu gibi işaretlere tahfif elhemze
(«hemze hafifletilmesi») dendi. Elif,
Arapçada vav veya ya olarak okunması gerektiğinde
aldığı işaret dolayısıyle ibdal elhemze,
bu iki harften birine yaklaştığı zaman
ca’l el-hemze, büsbütün ortadan kaldırılması,
okunması gereken durumlarda ise
el-hazf adlarıyle anıldı.
Dilbilgisi bakımından elif harfi arap dilinde
çok değişik durumlar gösterir. AraPların e^~
kab el-elifat dedikleri ve elifin nasıl kullanılacağını
gösterdikleri ayrı bir dilbilgisi
konusu ortaya çıktı. Bazı fiil biçimlerinde
görülen elif elif el-vikaye veya elif el-faşıla
(«ayırma elifi»), bazı hallerde elif el-ilhak
(«ekleme elifi») adını alır. Bunların dışında
elif harfi kullanıldığı yere göre etarta,
el-sakra, el-elif el-maksure («kısa elif
») veya el-kuba, el-hamra’da. görüldüğü
gibi elif el-memduda («uzun elif») adını alır.
Elif, kelimenin başına geldiği zaman
elif el-tafzil ve’l-taksir («tafzil ve taksir elifi
») olarak nitelenir. Muzari sigasının birinci
şahsını kurarken elif el-âmile veya
elif el-ibare («ibareye tesir eden elif») olur.
Bir soru bildirilmek istendiği zaman
elif el-istifham, nida yerine geçtiği zaman
elif el-nida, kelimenin çoğulu yapılmak istenince
elif el-cem denir. Arapçada müzekker
veya müennes (eril veya dişil) kelimelerin
başına geldiği zaman onların adını alır.
— örf ve âdet. Elif yazma. Elif, Allah
adının ilk harfi olduğu için yüzyıllar boyunca
kutsal bir değer taşıdı. Bu sebeple,
kutsal sayılan'” insanların yüz süsleme ve
makyajına da girdi. Çocukken veya çok
genç yaşında tahta oturtulan padişahlar cülûs
töreninde) tahta oturacak olana muhteşem
elbiseler giydirilir, başına tuğ takılır,
murassa kılıç ve mücevherlerle süslenirdi.
Bu süs, alnın ortasına yazılan bir elifle tamamlanırdı.
Böylece, çocuk veya delikanlı
padişahın alnında Allah adınm (ismi Celal)
ilk harfi çizilince, onun; kendisine sadakat
yemini verecek olan devlet büyüklerine daha
heybetli, daha celalli görüneceğine inanılırdı.
Ayrıca, genç gelinlerin, güzel kızların
ve çok akıllı çocukların da alnına, nazar
değmesin diye, elif yazılırdı. Bu yazılma
töreni genellikle manevî değerlerine inanılan
bir şeyh, bir mürşit tarafından yapılırdı.
— Tasav. Arap alfabesinin ilk harfi
olan elif bir sofî terimi olarak Tânrı’nın
mutlak varlığını işaret eder. Diğer harfler
gibi elif de noktadan meydana gelmiştir. Buna
göre nokta, mutlak varlığın ilk görünüşü
telâkki edilebilir. Kalem, kâğıdın üzerine
konunca orada bir nokta olur; bu nokta aşağıya uzatılırsa ¿lif meydana gelir. Bu sebeple
elif dünyada var olan her şeyin, Tanrı’-
nın bilgisinde var olması mertebesidir. Böylece
sofiler bütün harflerin noktadan meydana
gelen elifte var olduğunu kabul ederler.
Elifte herhangi bir işaret veya nokta
olmaması cihetiyle sofiler, kâmil insan, varlığı
yoklukta bulur derler. Edebiyatta elif
ile boy arasında ilgi kurulmuştur. Ayrıca’
elif, Allah’ın lâfzına işaret olduğu gibi mücerret
yani evlenmemiş kimseye de delâlet
eder. Gramerde kelime sonunda uzun a
okunan (medli) elife, elif-i memdude; a okunan
y harfine de elif-i maksure denir (Semâ
ve Mustafa kelimelerinde olduğu gibi),

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir