“Eline Bir Şey Geçti mi Bari, Düşmanımla Saf Tutunca?”
“Çoğu zaman insanlar, kendilerini incitenlerin yanında durarak bir şey kazanacaklarını sanırlar.”
“Bazıları, kıranların safına geçmenin onları güçlü kılacağını zanneder.”
“İncitenlerin tarafında olmanın kazanç getireceğine inananlar çoktur.”
“Ne yazık ki, bazıları doğru olanı değil; güçlü görüneni seçer, hatta kıranlardan medet umar.”
“İnsan bazen, incitenle aynı safta durmanın daha kazançlı olacağını düşünür.

Hayatta en derin yarayı, düşman değil; dost bildiğin açar.
Uzağın ihaneti değil, yakının sırtını dönmesi savurur insanı.
Çünkü sen ona güvenmişsindir. Yanında sanmışsındır. Kalbini açık bırakmışsındır.
Ama bir gün bakarsın; seninle yürüdüğünü sandığın biri, senden çok senin canını acıtanların dilini konuşmaya başlamış.
Ben sustum.
Sen sustuğumu zayıflık sandın.
Oysa bazen en yüksek ses, sessizliğin içindedir.
Ve o sessizlikte ben, bin kere yıkılıp bin kere ayağa kalktım.
Yazdın, çizdin, konuştun.
Ben izledim.
Kimi zaman kalbimi tuttum içimde patlayan fırtınayla…
Kimi zaman gözlerimi kapatıp, “belki geçer” dedim.
-
Çünkü bazen, insanı değil; onu inciteni seçerler aklınca .
-
Çünkü çoğu zaman, kırılan değil; kıran tercih edilir.
-
Çünkü hayat, kıranı haklı çıkarır zannındadır , kırılanı değil.
-
Çünkü gerçek bu: Kimi zaman, kalbi değil; canını acıtanı seçer insanlar.
-
Çünkü tercih hep güçlü zannetiğinden yana olur, haklıdan değil. ( HAK’ dan güçlü ne var ? )
Ve işte insan aslında sorar?
Eline ne geçti?
Haklı çıktığını mı sandın?
Kazandığını mı düşündün?
Yoksa sadece sahnede rolünü iyi oynadığını mı düşündün başrole geçerek figüranlığa soyunan aslında kendince biriktirdiğin saf tuttuklarınla ? ( Evet İyi Oynandı. )
Ben eksilmedim.
Yara aldım evet, ama içimde hâlâ dimdik duran bir ben var.
benden bir şey götürülmedi.
Çünkü ben, kaybetmedim… sadece olaylar güçlendirdi ve gözümü açtı.
-
Ve bir gün, herkes anlayacak…” doğruluk cevherinin değerini anlamasalarda görecekler gözlerini kapamazlarsa eğer…!
-
“Zamanla anlaşılır; doğru olanın yanında durmak cesaret ister.”
-
“Gerçekler, bir gün herkesin yüzüne dokunur.”
-
“Günün birinde, doğruyla yüzleşmek kaçınılmaz olur.”
-
“Bir noktada, herkes gerçeğin sessizliğini duyar.”
-
“Zaman, kimin nerede durduğunu ve ne olduğunu veya ne olamadığını mutlaka gösterir.
Doğrunun yanında olmak, her zaman daha zordur.
Cesaret ister, vicdan ister.
-
“Ne yazık ki çoğu, kolay olanı seçer.”
sessice gidiş -
“Kolay olanı seçmek, çoğu zaman vicdanın sesini susturmakla başlar.”
-
“Güçlü görünen tarafa geçmek, çoğu insana daha kolay gelir.”
-
“Zor olansa, haklının yanında kalmaktır. O yüzden pek azı bunu göze alır.”
-
“Çoğu zaman doğru olan değil, konforlu olan tercih edilir.”
-
“Gerçek cesaret, çoğunlukla seçilmeyen yoldadır.”
Unutma, bazı insanlar sessizce gider.
Ama izleri uzun kalır ve , ve bu izler sustuklarından çok daha fazlasını anlatır.