ERMENİSTAN
ERMENİSTAN
Dağlık bir bölgede kurulan ve dünyanın küçük devletlerinden biri olan Ermenistan iki yıllık bir bağımsızlık döneminden sonra 1920’de Sovyetler Birliği’ne katıldı. Sovyetlerin dağılmasıyla yaklaşık 70 yıl sonra yeniden bağımsızlık kazandıysa da, Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle Azerbaycan’la girdiği savaşta, askerî başarılar kazanıp Azerbaycan’ın bir kısım topraklarını işgal etmesine rağmen ekonomik yıkıma uğradı. Ülkenin yeniden kalkınması, Azerbaycan’la yapacağı barışa ve Batı’yla bağlantısını sağlayan hava koridorunun geçtiği Türkiye ile iyi ilişkiler kurmasına bağlı görünmektedir.
Sevan Gölü kıyısında IX. yy’da yapılmış iki küçük kilise.
SAYAT NOVA (1712-1795)
En ünlü Ermeni halk şairi olan Sayat Nova, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te doğdu ve orada öldü. Şiirle uğraşmadan önce dokumacılık yapıyordu. Daha sonra şair olarak ünlendi. Gürcistan kralı II. Erekle’nin sarayında şair ve sazende olarak bulundu. Üç dilde de başarıyla şiir söyleyen Sayat Nova’nın günümüze ulaşan şiirlerinin 125’i Azerice, 66’sı Ermenice ve 36’sı Gürcücedir. Ermenice ve Gürcüce şiirlerinin tümü (Kar-tuli Leksebi, 1963; «Gürcüce Şiirler»), Azerice olanların da yaklaşık yarısı yayımlanmıştır. Ayrıca üç dilde şiirlerini içeren bir antoloji hazırlanmıştır. 1795’te Tiflis’i yağmalayan Ağa Mu-hammed Han’ın askerleri tarafından sığındığı Ermeni kilisesinde öldürülen Sayat Nova’nın yaşamı, ünlü yönetmen Sergey Paracanov tarafından sinemaya aktarılmıştır (Sayat Nova, 1969).
ERMENİSTAN
Uluslararası kod: ARM
Yüzölçümü: 29 800 km2 Nüfus: 3 782 000 (1997)
Nüfus yoğunluğu: 127 kişi/km2 Başkent: Erivan (1 226 000 nüf.. 1994)
Din: Ermeni Apostolik Kilisesi’ne bağlı Hıristiyan (çoğunluk) Para birimi: dram
Hükümet ve yönetim
Anayasa: Yeni bir anayasa 1995’te halk oylamasına sunularak .* edildi. Mevcut rejim çok partili cumhuriyet.
Kurumlar: yürütme yetkisine sahip devlet başkanı (cumhurbaş ve 260 üyeli meclis.
Ekonomi
GSMH: 3 milyar dolar (1996)
Kişi başına GSMH: 778 dolar (1996)
İthalat: 856 milyon dolar (1996)
İhracat: 290 milyon dolar (1996)
Eğitim ve sağlık
Okuryazarlık oram: % 98,8 (1989)
Ortalama ömür: erkek 67,9; kadın 73,4 (1990)
Çocuk ölüm oranı: %o 18 (1990-1995)
FİZİKÎ COĞRAFYA
Asya’nın batısında, Güney Kafkasya’da yer alan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde Iran ve Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan, batısında Türkiye ve kuzeyinde Gürcistan’la çevrelenen Ermenistan, deniz düzeyinden ortalama yüksekliği 1 800 m olan dağlık bir ülkedir. Kuzeybatı kesimini sıradağların, sönmüş yanardağların yer aldığı yüksek platolar kaplarken, doğuda Sevan Gölü’nü de içine alan Sevan Çöküntüsü batısıyla tam bir karşıdık oluşturur.
Yüzey şekilleri. Ermenistan’ın batı kesimini kaplayan dağların yüksekliği Aragats Dağı’nda 4 090 m’ye ulaşır. Kuzeybatısı ise daha çok sıradağların, derin vadilerin ve sönmüş yanardağların yer aldığı yüksek plato görünümündedir. Güneybatı kesimini Ararat Ovası kaplarken, doğu kesiminin yüzey şekillerini Sevan Çöküntüsü belirler. Çöküntü alanı içinde, Ermenistan’ın yaklaşık yüzde 5’ini kaplayan Sevan Gölü (1 360 km2) yer alır. Kuzeydoğu kesimi boyunca uzanan Küçük Kafkaslar’ın etekleri neredeyse Sevan Gölü’ne kadar yayılır. Ermenistan faal deprem kuşağında yer alır ve bundan dolayı ülkede sık sık deprem olur. 7 aralık 1988’de Türkiye sının yakınında meydana gelen deprem, ülkede büyük hasara yol açtı. Yaklaşık 25 bin kişi yaşamını yitirirken 500 bin dolayında kişi de evsiz kaldı. Depremde Kumayri (Gümrü), Vanadzor ve Spitak şehirleri büyük hasar gördü.
Akarsular. Türkiye sınırı boyunca akan Aras Nehri, Ermenistan’ın orta kesimlerinden kaynaklanan çok sayıda kollarla beslenir. Bu kolların en önemlileri Kasah ve Razdan’dır. Kuzey kesiminden kaynaklanan, Debet, Akstafa gibi akarsuların çoğu Azerbaycan topraklarına girdikten sonra Kura Irmağı’na katılır. Küçük çaplı pek çok akarsu da Sevan Göiü’ne dökülür. Azerbaycan ile Nahçıvan arasında bir dil gibi uzanan güneydoğu ucundan çıkan akarsular, Azerbaycan topraklarına girdikten sonra yine Aras Nehri’ne katılır.
İklim. Ermenistan’da iklim, yüksekliğe bağlı olarak değişiklik gösterir. Yazlar yüksek kesimlerde serin, diğer bölgelerde sıcak ve uzun geçer. Alçak kesimlerde ortalama 25 °C olan yaz sıcaklığının bazen 42 °C’ye kadar çıktığı görülür. Çok soğuk geçmeyen kış aylarında ortalama sıcaklık alçak kesimlerde -5 °C, dağlık kesimlerde -12 °C dolayındadır. Yaz aylarında az yağış düşmesine karşın, yüksek kesimlerde eriyen karlar yaz boyunca bol su sağlar. Yıllık ortalama yağış miktarı 200-800 mm arasında değişir.
BEŞERÎ VE İKTİSADÎ COĞRAFYA
Kafkasya bölgesinde en az karmaşık nüfus yapısına sahip Ermenistan’dır. Ermeniler dışında başka halklara mensup n-. Gürcistan ve Azerbaycan’la kıyaslandığında oldukça düşü: Azerî-Ermeni savaşından sonra Ermenistan’daki Azerîler de redeyse tümüyle göç etmiştir.
Nüfus. Ermenistan’ın nüfusunun tamamına yakını Ermen den oluşur. Kalanı Azerî, Rus, Kürt, Ukraynalı gibi küçük tc luklardır. 1993 nüfus sayımına göre Ermenistan’ın nüfusunu: nik bileşimi şöyleydi: Ermeniler yüzde 95,7, Kürder yüzde Ruslar yüzde 1,5 ve diğerleri yüzde 1. Nüfusun en yoğun oic yerler Ararat Ovası ve akarsu vadileridir. Sovyet dönemin, hızlı sanayileşmenin bir sonucu olarak kendeşme de hızlı bi: reç yaşamıştır. Ermenistan’ın toplam nüfusunun üçte ikisin çoğu (% 68) günümüzde şehirlerde yaşamaktadır. MS IV. y başlarında Hıristiyanlığı benimseyen Ermenilerin çoğunluğa meni Apostolik Kilisesi’ne bağlı Hıristiyan, küçük bir bölümü tolik Hıristiyandır. Ermenistan’ın başlıca şehirleri başkent Er (1 199 000 nüf., 1992), Kumayri (Gümrü) [120 000 nüf., 199′ Vanadzor’dur (76 000 nüf., 1992). Ülke nüfusunun yaklaşık; de 36’sı Erivan’da yaşar.
Ekonomi. Ermenistan eskiden bir tarım ülkesiyken, So’ döneminde sanayisi gelişmiş bir ülkeye dönüştü. XX. yy’ıı çeyreğinde sanayinin ülke ekonomisindeki payı yüzde 14 i bu oran 1980’lerde yüzde 75’e yükseldi. Ancak Sovyetler I ği’nin dağılmasından sonra yaşanan süreçte ekonomisi büyüi çüde yıkıma uğradı. Uluslararası kuruluşlardan yardım alan il lerden biri haline geldi. Tarım ve sanayi bölgeleri Aras Nehr: dişinde toplanmıştır. Ülkenin yüzde 14’ü ekili ve dikili alanla Tarım sektöründe, faal nüfusunun yaklaşık üçte biri istihı edilir. Sulama yapılan alanlarda üzüm, incir, zeytin, nar, paı ve meyve yetiştirilir. Sulanamayan yüksek kesimlerde tahıl kerpancarı, tütün ve patates başlıca ürünlerdir. Hayvancılık ekonomisinde önemli yer tutar. Ermenistan’da çeşidi metal heri yatakları vardır. En önemli sanayi merkezi başkent van’dır. Burada ve ülkenin diğer sanayi merkezlerinde kimy madde, metal, makine, tekstil, giyim ve gıda sanayii gelişmi:
TARİH
Ermeni uygarlığının, MÖ VI. yy’da Doğu Anadolu’da Ur Krallığı’mn temelleri üzerinde ortaya çıktığı kabul edilir. Erm ler Urartu topraklarına yerleştiklerinde büyük bir olasılıkla t tu uygarlığının izleri henüz ortadan kalkmamıştı. Tarihi sür sınırları değişmiş olan Ermenistan, llkçağ’da önce Asurlulı sonra Perslerin yönetiminde kaldı. MÖ VI. yy’da Perslerin (j menîler) bir eyaleti haline geldi. Daha sonra yöre Medlerin e KÜLTÜR
Parlamento binası, e* ~ *ŞîS:z başbakan Sarkisyan’m sss.rzi~~zi bulunduğu 8 kişinin ö *£~ baskına sahne oldu.
AYRICA BAKINIZ
—► [B.ANSLI Azerbaycan —► IB.AN5H Sovyeder S_rİ£_
kurdular. 653’te Arap egemenliğini kabul etmek zorunda kalan Ermeniler, izleyen dönemde Anadolu’nun orta ve güney kesimlerine yayıldılar. XI. yy’da Selçuklu akınlarının giderek yayılması ve Bizans’ın Malazgirt Savaşı’nda (1071) Selçuklulara yenilmesinden sonra Ermeni topraklarının büyük bölümü Türklerin eline geçti. 1828-1829 ve 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında eski Ermeni topraklarının büyük bölümü Rusya’ya geçti. Bu tarihten sonra Ermeniler çeşitli siyasal örgütler kurarak Osmanlı yönetimine karşı eylemlere ve suikastlara giriştiler. Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu’da yaşayan Ermenilerin büyük bölümü göçe zorlandı (tehcir) ve çatışmalarda çok sayıda Ermeni de öldü.
Sovyet dönemi. 1917 Rus Devrimi sonrasında Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında bir Transkafkasya Federasyonu kurulması yönünde adımlar atıldıysa da kalıcı olmadı. Mayıs 1918’de bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti ilan edildi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan Sevr Antiaşması’yla Doğu Anadolu’nun bir bölümünü de içine alan bir Ermenistan kurulması kararlaştırıldı (1920); ama bu sadece kâğıt üzerinde kaldı. Türk kuvvetlerinin giriştiği harekâtın sonunda Ermenistan, Gümrü Antlaşması’yla eski sınırlarına çekilmeyi kabul etti. Ocak 1920’de İtilaf Devletleri’nce tanınmış olmasına rağmen Ermenistan, Taş-naklarla komünistlerin yönetimine geçti ve ülkede Sovyet yönetimi kuruldu.
Yeni bir dönem. 1980’lerde Ermenistan’da reformların yapılması doğrultusunda talepler ortaya çıktı. Öte yandan ayrılıkçı hareketler de güç kazandı. 1990’da ilk çok partili seçimler yapıldı. Eylül 1991’de yapılan referandumun ardından ülke bağımsızlığını ilan etti. Ermenistan daha sonra dağılan eski Sovyet cumhuriyetlerinin oluşturduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’na katıldı. Bu arada, 1988’de ortaya çıkan Dağlık Karabağ sorunundan dolayı Ermenistan’ın Azerbaycan’la olan ilişkileri bozuldu. Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a bağlanma kararı alması, iki ülke arasında kanlı çatışmalara yol açtı. Ermenistan, hak iddia ettiği Dağlık Karabağ’a 1992’de askerî yöntemlerle ulaştı. Bu yüzden Türkiye’nin Ermenistan’ın Batı’ya açılan hava koridorunu kapatması Ermenistan’ı özellikle dış yardım alma konusunda çok zor bir duruma soktuysa da, görüşmeler sonucunda Türkiye bu koridoru 1995’te açtı.
geçti. Bu dönemde Ermeni krallar tahtlarım korudular, ancak daha sonra Büyük İskender’e ve Selefkîlere boyun eğmek zorunda kaldılar. Selefkîlerin Roma’ya yenilmelerinin ardından MÖ 95’te tahta çıkan II. Dikran, Ermeni topraklarını birleştirerek güçlü bir devlet kurdu. Onun döneminde gücünün doruğuna ulaşan Ermeniler, Iberya, Albania, Atropatene, Suriye ve Parthia’nın önemli kısımlarını denetim altına aldılar. Ama II. Dikran MÖ 66’da düşmanlarına karşı ittifak kurabilmek için topraklarının bir bölümünü Roma’ya bırakmak zorunda kaldı. Aziz Krikor Lusavoriç’in Hıristiyanlığı yaymaya başlamasından sonra Kral III. Dırtat, IV. yy’ın başlarında Hıristiyanlığı resmî din ilan etti.
Ermeni topraklarının parçalanması. Ermeni toprakları 390 dolayında ikiye ayrıldı; batısı Bizans’ın, doğusu İran’ın denetimine girdi. Bizans’ın Ermeni toprakları üzerindeki denetiminin giderek yayılmasına karşın, Ermeniler 451’de Halkedon (Kadıköy) Konsili’nin kararlarına karşı direndiler ve sonunda Ortodoks Kilisesinden koparak merkezi Erivan’da bulunan bağımsız bir kilise
MS V. yy’da Ermenice için geliştirilen Ermeni alfabesini kullanan Ermeniler, alfabenin geliştirildiği tarihe uzanan köklü bir yazılı edebiyat geleneğine sahiptir. Ayrıca Ermeni mimarîsi de gelişmiştir. Dünyaca ünlü yönetmen Sergey Paracanov (Sarkis Para-canyan), Gürcistanlı bir yönetmen olmasına karşın Ermenice filmler de yapmıştır.
Alfabe. Eski Pehlevî alfabesinden türetildiği sanılan Ermeni alfabesi, Aziz Mesrop Maştots tarafından geliştirildi. Ancak Yunan alfabesinin izlerini de taşımaktadır. Ermeni alfabesinde 31’i ünsüz olmak üzere 38 harf vardır.
Edebiyat. Ermeni alfabesinin geliştirildiği V. yy’dan önce köklü bir sözlü edebiyat geleneği olduğu bilinmektedir. Yazılı edebiyatın temelleri ise dinî kitapların Ermeniceye çevrilmesiyle atıldı. Aziz Sahak’ın oluşturduğu tercüme kurulu, İstanbul ve Urfa’da elde ettikleri Yunanca ve Süryanice kopyalarından yararlanarak Kitabı Mukaddes’i Ermeniceye çevirdi. Ermeni edebiyatı, Ermeniceye kazandırılan eserlerle V. yy’da altın çağını yaşadı. VI.-VII-I. yy’larda özellikle Platon, Aristoteles, İskenderiyeli Filon gibi Yunanlı yazarlardan çok sayıda felsefe, edebiyat, dilbilgisi eserleri çevrildi. İkinci gelişkin dönemini X.-XI. yy’da yaşayan Ermeni edebiyatının bu dönemdeki en ünlü adı, «Neşideler Neşidesi Üzerine Yorum» adlı düzyazı eserin de yazarı olan şair Aziz Krikor Na-rekatzi’dir. Aynı dönemde Ermeni tarihinin önemli kaynaklarını oluşturan tarih eserleri de yazıldı. Bunların başlıcaları Tovma Ardzruni’nin «Ardzruni Hanedanının Tarihi», Hovhannes Drasha-nakerdatzi’nin «Ermenistan Tarihi», Piskopos Uhtanes’in «Ermenistan Tarihi» ve «Gürcülerle Ermenilerin Bölünmesi Tarihi»dir. Ermeni edebiyatı XII. yy’da batı ve doğu edebiyatlarına ayrıldı.
Ermeni edebiyatı, XIX. yy’da dil açısından kesin olarak ikiye ayrıldı. Doğu Ermeni edebiyatı Erivan lehçesini (rusahayeran) yazı dili olarak kabul ederken batı Ermeni edebiyatı İstanbul lehçesini (tır-kahayeren) benimsedi. Hagop Baronyan (1842-1891), Ervand Odi-yan (1869-1926), Krikor Zohrab (1861-1915) batı Ermeni edebiyatının en önemli yazarlarıdır. Doğu Ermeni edebiyatı da önemli gelişme gösterdi. «Ermenistan’ın Yaraları» (1841) adlı eserin yazarı Haça-tur Abovyan, çağdaş Ermeni edebiyatının kurucusu sayılır. Doğu edebiyatının diğer önemli iki ismi ise yazar Hagop Melik Hagopyan (1835-1888) ve şair Hovhannes Tumanyan’dır (1869-1923). □