ERZİNCAN ili. Doğu Anadolu Bölgesi’nin Karadeniz ve iç Anadolu bölgelerine komşu olan kuzeybatı köşesinde yer alır. Dağların kuşattığı Erzincan ilinin kuzey kesimindeki bazı toprakları Karadeniz Bölgesi’nin sınırlarina taşar. Çok eski bir yerleşme alanı olan Erzincan ili, T ürkiye’nin birinci derece deprem kuşaklarından birinin üstündedir. Eski kaynakların incelenmesi sonucunda, Erzincan kentinin son 1.000 yıl içinde depremlerle 11 kez tümüyle yıkıldığı anlaşılmıştır. Ekonom ik olanakları yetersiz olan ilde nüfusu 10 bini aşan tek yerleşim merkezi Erzincan kentidir. Erzincanlılar’ın b ir bölüm ü daha iyi iş olanaklarına kavuşma umuduyla başka yörelere göç etm iştir.
Doğal Yapı Doğu Anadolu Bölgesi’nin oldukça engebeli bir kesiminde yer alan Erzincan ilin in doğal sınırlarını doğuda Palandöken, güneyde M un- zur, batıda Köse, kuzeyde de O tlukbeli ve Esence dağları oluşturur, ilin en yüksek noktası, Erzincan kentinin kuzeydoğusunda 3.549 metreye ulaşan Esence Dağı’mn Keşiş D oruğu’dur. ilin öteki önemli yükseltisi ise, aynı kentin güneyinde yer alan 3.463 metre yüksekliğindeki Mercan Dağı’dır. Doğu A nadolu Bölgesi’nin (bak. D o G u ANADOLU BÖLGESİ) kuzey kesiminde uzanan Erzincan-Tercan- Erzurum -Pasinler-Iğdır çöküntü alanı dizisinin batı bölüm ü il sınırları içindedir. Eski je o lo jik çağlarda tüm yöre düz bir alan durumundayken, yeraltındaki sıkışmalar sonucunda M unzur ve Esence dağları kıvrılarak yükselmiş, bu dağlar arasındaki topraklar ise çökmüştür. Böylece oluşan bu çöküntü alanının il sınırları içindeki bölüm leri Tercan Ovası ve Erzincan Ovası adıyla anılır. Kuzeyde ve güneyde bazı kırık (fay) çizgileriyle sınırlanan bu ovaları Sansa adlı bir boğaz birbirine bağlar, ild e ki ılıca ve madensularının yeryüzüne çıktığı kırık çizgileri yakınında küçük sönmüş yanardağ konileri vardır. Karasu Irmağı tarafından sulanan bu ovalar Erzincan ilin in başlıca tanm alanıdır. II topraklarının Refahiye yöresi dışındaki bölüm ünün sularını Fırat’ın (bak. F ira t IRMAĞI) başlıca kollarından Karasu Irmağı toplar. Refahiye yöresinin suları da K e lkit Irmağı aracılığıyla Karadeniz’e gider. H aritalarda Karasu olarak gösterilen, ilin bu en önemli akarsuyuna Erzincan yöresinde halk Fırat der. Erzincan ilindeki başlıca göl Tercan baraj gölüdür. Keban baraj gölünün bir bölümü güneybatıdan il sınırları içine sokulur. Erzincan ili, Doğu Anadolu Bölgesi’nin büyük bölüm üyle birlikte şiddetli bir kara ik lim in etkisi altındadır. Kısa olan yaz m evsiminin daha sıcak geçtiği kuytu ve alçak kesimlere yıl boyunca az yağış düşer. Uzun ve sert geçen kışlar kar yağışlıdır. Daha çok yağış alan yüksek kesimlerinde sarı çam orm anlarına rastlanan Erzincan ilinin doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünüm ündedir. Dağların yüksek kesim lerindeki bazı yaylalarda hayvancılık açısından önem taşıyan sulak ve gür çayırlar vardır.
Tarih Altıntepe ve Küçüktepe höyüklerinde yapılan araştırmalar buradaki ilk yerleşim yerlerinin, günümüzden 5.500 yıl önce başlayan ilk Tunç Çağı’nda kurulduğunu gösterm ektedir. IO 14. yüzyılda Hayaşalar ile H ititle r arasında çekişmeye konu olan yöreye IO 9. yüzyılda U rartular yerleşti. Daha sonra M ed, Pers, Makedonya ve Selevkos yönetim lerinde yaşayan yörede Araks Krallığı kuruldu. B ir süre Partlar’a bağlanan Arakslar, D ikran’ın krallığı sırasında geniş topraklara kavuştu. Rom alılar yöreyi ele geçirebilm ek için birkaç kez Araks- lar’ın, sonra da A rsaklılar’ın üstüne ordular yolladı. IS 3. yüzyılda Sasaniler’in yönetimine giren yöre, Bizans döneminde zaman zaman Araplar tarafından yönetildi. Yöre 1071’de,M alazgirt Savaşı’ndan sonra Mengücükler’in eline geçti. Ilhanlılar ile Eretna Devleti nin yönetim lerinden sonra Erzincan kentinde bağımsızlığını ilan eden ve Uygur kökenli olduğu söylenen M utahharten’in egemenliği başladı. B ir süre A kkoyunlular tarafından yönetilen Erzincan, 1473’te yapılan O tlukbeli Sa- vaşı’ndan sonra Osm anlılar’a bağlandı. 16. yüzyıl başlarında Iranlı Safeviler’in denetimi altında kalan yöre 1514’te yapılan Çaldıran Savaşı’ndan sonra kesin olarak Osmanlı Dev- leti’nin yönetim ine girdi. Erzincan tarih boyunca Doğu Anadolu’yu Iç Anadolu’ya bağlayan yolların kavşağında yer alması nedeniyle hep önemli bir merkez olmuştur. Ayrıca Osm anlılar döneminde Erzincan doğuya yapılan seferlerde askeri açıdan önemli bir konaklama yeriydi. Yöre I. Dünya Savaşı sırasında 1916’dan 1917’ye kadar Rus işgalinde kaldı. ilde yapılan kazılarda bulunan değerli U rartu yapıtları, Erzincan’da müze olm adığından A nkara’daki Anadolu M edeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
Ekonomi Yaklaşık yüzde 60’ı kırsal bölgelerde yaşayan il halkı geçimini tarım ve tarıma dayalı sanayi etkinliklerinden sağlar. Erzincan ilinde yetiştirilen başlıca ürünler şekerpancarı, buğday, arpa, soğan, patates, çavdar ve baklagiller; bağ ve bahçe b itkile ri ise domates, elma,hıyar, arm ut, zerdali, üzüm ve kayısıdır. Yörede “ çekirdeksiz dut” adıyla tanınan küçük dutlardan pekmez ve pestil yapılır. Dağların yüksek kesimlerindeki yaylalar göçer aşiretler için önemli hayvancılık alanlarıdır. Bu yaylalardaki çayırlarda otlatılan koyun ve kıl keçilerinin sütünden tereyağı ve tulum peyniri yapılır. Alçak kesimlerdeki yerleşim verlerinde de sığır beslenir. İlin hayvansal ürünlerini değerlendirmek amacıyla et kombinası ile süt ürünleri ve ayakkabı fabrikaları kurulm uştur. Geleneksel uğraşları halıcılık ve bakırcılık olan ilin küçük sanayisi oldukça gelişmiş düzeydedir. İldeki başlıca sanayiler asbest boru, yem, şeker, iplik, pamuklu dokuma ve et ürünleri fabrikalarıdır. Erzincan ili yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir. II topraklarında varlığı saptanan başlıca maden yatakları dem ir, manganez, krom , linyit ve kayatuzudur. Erzincan Ovası’nın güneydoğusundaki G ir- levik Çağlayanı’nın çevresi ilin başlıca mesire yerlerindendir.
Toplum ve Kültür Aşiret ilişkilerinin varlığının sürdüğü E rzincan ilinin geleneksel el sanatlarının başında dokumacılık ve bakırcılık gelir. Köylerdeki el tezgâhlarında kilim ve cicim dokunur. E rzincan ilinin ünlü Kemaliye tipi halılarında genellikle eskiden beri kullanılan desen ve m otifler görülür. Yünden dokunan elbiselik kumaşa “ d im i” , çizgili kumaşlara ise “ manu- sa” denir. Eskiden yaygın olan bakır eşya yapımcılığı, alüminyum ve plastik eşyaların ucuzluğu nedeniyle önem ini yitirm ektedir. Çeşitli m otiflerle süslenen bakır vazo, tabak ve tepsi yapımcılığı günümüzde turistik açı- dan önem taşır.
،1 M erkezi: Erzincan Eskiçağlarda na ؟nizrE yöresinin kuzeyi Azzi- Hayaşa, güneyi ise Işuva adlı bölgelerle çevri- liydi. Bu bölgeler arasında kalan topraklara Asurlular Zuhm a derdi. I© 1. yüzyılda A k ili- sene adıyla anılan bu yöreden geçen önemli ticaret yollarının kavşağında bulunan kent Eriza ya da Aziris adıyla anılıyordu. Daha sonra bu yöreye gelen Selçuklular tarafından Erzingan olarak anılan kentin adı zamanla Erzincan’a dönüştü. Türkiye’nin yerkabuğu hareketleri bakı- mından en etkin yörelerinden birinde yer alan kent, tarih boyunca depremlerle birçok kez yıkılmış ve bunun sonucu olarak aynı yörede değişik yerlerde yeniden kurulm uştur. Kent en son olarak 26-27 A ralık 1939 gecesi dünya- ١١١١١ en şiddetli yer sarsıntıları arasında sayılan bir depremle yıkıldı. Toplam 32.962 kişinin yaşamını yitirdiği bu depremde kent içinde de 9.189 kişi öldü. Halkın bir bölümü geçici olarak ülkenin öteki kentlerine yerleştirildi. Depremden sonra dem iryolunun kuzeyinde bir geçici kent; daha sonra da kuzeydeki askeri alanlar ile bu geçici kent arasında çok katlı yapılardan oluşan çağdaş görünüm lü yeni kent kuruldu. Karasu Irmağı vadisini izleyen Haydarpaşa- Kars D em iryolu ve doğuda Gürbulak sınır kapısından gelip A nkara’da E-5 Karayolu ile birleşen E-23 Karayolu kentten geçer. Doğu Anadolu Bölgesi’nin önem li bir ticaret ve askeri merkezi olan Erzincan kentindeki yükseköğretim kurum lan, A tatü rk Üniversitesi’ ne bağlı bir meslek ve bir eğitim yüksekokuludur.
ERZİNCAN
20
Haz