wiki

Etleri Yenen ve Yenmeyen Hayvanlar

47- Yaratılışında vahşet ve bayağılık olmayan, iğrenç görülmeyen hay­ vanların etleri din ölçüleri içinde helaldir, yenebilir. Tavuk kaz, ördek, zürafa, deve kuşu, bağırdan kuşu, güvercin, bıldırcın, koyun, keçi, deve, sığır, manda, ekin kargası, tavus, kırlangıç, baykuş, tavşan ve turna gibi hayvanlar bu kısım eti yenen hayvanlardandır. Serçe ve sığırcık kuşlarım yemekte de bir sakınca yoktur.

Yarasa kuşunun yenip yenmemesinde, haram veya mekruh olup ol­ mamasında ihtilâf vardır. Hüdhüd kuşunu yemek mekruhtur.

Saksağan, kumru, bülbül, keklik kuşlarının eti aslen helâldir. Ancak bunların etlerini yiyenlerin bir belâya tutulacakları halk arasında söylenti haline geldiğ için yenmeleri iyi değildir.

(Şafiîlere göre, kırlangıç, tavus, hüdhüd ve papağan kuşlarının etleri ha­ ramdır. Martı ve balıkçıl kuşları ise helâldir.)

48- Azı dişleri ile kapıp avlayan ve parçalayan, kendisini koruyan hayvanları etleri haramdır, yenilemez. Kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, sincap, samur, sansar, maymun, sırtlan, fil, köpek, kedi, keler, tilki, gelincik gibi hayvanlar etleri haram hayvanlardır. Azı dişleri olduğu halde bunlarla başkasına saldırmayan bir hayvanın eti de yenebilir; deve gibi…

49- Tırnakları ile kapıp avlanan, tırmalayan ve yaratılışında bayağı olan kuşların etleri de haram veya tahrimen mekruhtur. Kerkenez, çaylak, kurtal, kuz­ gun, akbaba, alaca, karga, yarasa, atmaca, şahi gibi… Bunlar leş yemekten çe­ kinmezler. Tırnaklı olduğu halde bununla hayvanları avlamayan bir kuşun eti ye­ nilebilir, güvencin gibi…

50- Yaratılışı bakımından iğrenç olan birtakım hayvanların etleri de haramdır, yenmez: Fare, yaban faresi, akrep, yılan, kene, kurbağa, kara ve deniz kaplumbağası, arı, kara sinek, sivrisinek, köstebek, kirpi, bit, pire gib böcekler.

Görülüyor ki, bu haram olan hayvanlardan bir kısmı yırtıcı bir yaratılışa sahibdir, yaratılışında zararlıdır ve bayağılık vardır, bir kısmı ise iğrençtir ve nefret edilir haldedir. İnsan ise temizdir, mükerrem bir yaratıktır. Bunun için insanlar, bu gibi bayağı ve zararlı hayvanların etlerinden korunmuşlardır. Besinlerin insanlar üzerinde iyi ve kötü tesir bıraktığı inkâr edilemez. İnsanlar kendisi için yararlı olanı ararsa, İslâm dininin müsaade ettiği şeylerden yararlanmalı, yasakladığı şeylerden de kaçınmalıdır. Bundan başka selâmet yolu yoktur.

51- Pislik gibi temiz olmayan şeyleri yemiş olan tavuk, koyun, sığır ve deve gibi hayvanların etleri, bu hayvanlar bir müddet hapsedilmeden kesildikleri tak­ dirde, mekruhtur, çünkü bu halde etleri fena bir kokudan kurtulmuş olamaz. Bunların hapsedilme müddeti tavuklar için üç gün, koyunlar için dört gün, sığır ve develer için de on gündür. Böyle pislik yiyen bir hayvanan Celâle denir.

Bu hayvanlar, etleri, kokmayacak şekilde pis şeylerden yiyecek olsalar, hapsedilmeleri gerekmez, etleri kerahetsiz olarak yenebilir.

52- Domuz sütü ile beslenmiş kuzuların yenmesi helâldır; çünkü süt, tü­ ketilerek eseri kalmaz.

Eti yenilir bir hayvan şarap içip de arkasından kesilecek olsa, bunun eti kerahetle helâl olur.

53- Yalnız süt emip de başka bir şey yiyemeyen küçük kuzuların öldükten sonra karınlarından çıkarılan peynir mayaları temizdir. Aynı şekilde koyun ve deve gibi ölmüş hayvanların memelerinden çıkacak sütler de temizdir. Bedenlerin temiz olmaması, sütlerini etkilemez.

54- Atlar, savaşa yarayan kıymetli hayvanlardır. Bu bakımdan bunların et­ lerini yemek İmam Azam’a göre, tahrimen mekruhtur. İki İmam göre ise, tenzihen mekruhtur.

55- Yabanî olmayan (ehli) merkeblerin ve anaları merkeb olan katırların etleri haram veya tahrimen mekruhtur. Yabanî merkeblerin ve anaları sığrı olan katırların etleri ise haram değildir. Hayvnalar yenme bakımından anaya bağ­ lıdırlar.

(İmam Malik’den rivayete göre, ehli merkeblerin etleri mekruh, bir rivayete göre de haramdır. Meşhur olan görüşe göre, atların etleri de haramdır. İmam Şafiî ile İmam Ahmed’e göre, atların etleri mekruh değildir.)

56- Devamlı olarak suda yaşayıp barınan hayvanlardan her nevi balık etleri yenebilir, helaldir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bunlardandır. Fakat diğer su hayvanları çirkin şeylerden sayılır, yenmeleri caiz olmaz. Yengeç, midye, istiridye, İstakoz gibi olanlar helâl değildir, etleri yenmez.

Yine, deniz insanı, deniz aygırı, deniz hınzırı gibi balık şeklinde bulunmayan deniz ayvanlarının yenmeleri helâl olmadığı gibi, avlanmaları da helâl gö­ rülmemektedir.

57- Dıştan bir etki olmaksızın kendi kendine suda ölüp su yüzüne çıkan balıklar yenmez. Fakat suyun açılıp kurumasından, fazla sıcak veya soğuktan ölen veya kuşlar tarafından öldürülen, su içinde bağlı tutulmakla ve buz içinde sı­ kışmakla ölen balıklar yenir. Balıklarda boğazlamaya gerek yoktur.

58- Göle veya denize atılan balık otunu yemekle göl veya deniz içinde ölen veya avlanıp da sudan çıkarılmadan başlarına tokmakla vurulup öldürülen ve ağ içinde kurtulamayıp ölen balıkların yenmeleri de helâldır.

59- Balıklar etmiz olmayan suların içinde bulunmuş olsalar da etleri ye­ nebilir.

Avlanan bir balığm içinden çıkan bir balık sağlam ise, o da yenebilir, sağlam değilse yenmez.

60- Boğazlanan bir hayvanın karnından çıka yavrusu, İmam Azam’a göre yenmez. Anasının boğazlanmış olması, yavrusu için yeterli olmaz. Bir canlının boğazlanması ile iki canlı boğazlanmış olamaz. Çıkan yavru canlı ise boğazlanmak suretiyle yenilebilir.

(Üç İmamm (Şafiî, malik ve İmam Ahmed) görüşleri de böyledir.)

61- Canlı olup olmadığı bilinemeyen bir hayvan boğazlanırken hareket ederse veya boğazanan diri hayvanlardan çıkan kan gibi bir kan çıkarsa, eti ye­ nebilir. Çünkü bunlar hayat alâmetleridir. Ancak, sadece gözünü veya ağzmı açması veya ayağını uzatması bir hareket sayılmaz. Böyle bir hayvanın kesilirken gözünü yumması, hayatın varlığına delâlet eder.

62- Hayvanların “Demi mesfuh = Akar kan” denilen kanları temiz değildir. Burada Besmele ile kesilmiş olup olmamaları eşittir.

Eti yenen hayvanlardan Besmele ile kesilenlerin içlerinde kalıp akmayan kanları temizdir. Bunların karaciğer ve dalakları da temizdir. Bunlardaki kanlar pâktır.

Kesilen bir koyunun ödü, bezesi, idrar torbası, cinsel organları, yumurtaları mekruhtur, bunlar yenmemelidir.

63- Domuzun bütün cüzleri pistir, bunlar temiz olmazlar, hiç bir şeyi helâl değildir. Yalnız kıllarından yararlanıp yararlanılamayacağı konusunda ihtilâf vardır. İki İmam ile İmam Şafiîye göre domuzun kıllarından badana fırçası yapıl­ ması ve bunlarla ayakkabı dikilmesi caizdir. Öyle ki, bu kıllardan bir mikdar az su içine düşecek olsa, o su İmam Muhammed’e göre pislenmiş olmaz, çünkü bu kıllarla yararlanmaya İzm verilmesi, temizliğine delildir. Fakat İmam Ebu Yusufa göre, bu yararlanma için olan izin, bir zaruretten dolayıdır, suya düşme halini kapsamaz. Onun için, içine düştüğü az bir suyu temizlikten çıkarır, bozar. Domuzların İslâm ülkesi olmayan yerlere götürülüp orada müslüman olmayanlara satılması caizdir.

64- Bir misafire ikram olmak üzere Besmele ile kesilen herhangi bir eti yenen hayvanın eti yenebilir; ikram niyeti olunca Allah rızası için boğazlanmış olur. Fakat herhangi bir adamm gelişine hürmet olsun diye sadece o şahıs için kesilirse, be­ smele olsa bile, yenme. Çünkü bu Allah için misafire ikram değil, o büyük görülen zata tazim için kesilmiş sayılır. Onun için misafirliği gözeterek insana ikramda bulunmalı ve yedirmeli, niyet bu olmalıdır.

Yine, herhangi bir ölüye tazim için kabir üzerinde kesilen kurbanın eti de helâl olmaz. Kurban Allah rızası için kesilir ve onun sevabı istenilen bir müslümana bağışlanabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir