wiki

EV HAYVANLARI

İnsanların evde hayvan
besleme alışkanlığı, yabanıl hayvanlardan bazılarını
evcilleştirdikleri tarihöncesi çağlara
kadar uzanır (bak. E v c il H a y v a n la r ). Çünkü
insan daha o çağlarda bile etinden, çeşitli
ürünlerinden ya da gücünden yararlanmak
amacıyla çeşitli hayvanları evcilleştirirken,
kendisine kolayca ahşan bazı hayvanlara karşı
özel bir yakınlık duymuştur. Böylece, başlangıçta
yarar üstüne kurulan insan-hayvan iliş k isi
giderek karşılıklı sevgi ve dostluk bağlarıyla
güçlenmiş, insan bazı hayvanlan hiçbir çıkar
gözetmeksizin, yalnızca hoşlandığı için evinde
beslemeye başlamıştır.
Hayvancılıkla geçinen ilk toplumlardan bu
yana, at, inek, koyun gibi hayvanların yavrulaması
insanı aileye yeni bir birey katılmışçasına
sevindirir. Özellikle çocuklar bu sevimli
tay, buzağı ve kuzulara gerçek bir sevgiyle
bağlanırlar. Ama kuşkusuz her evcil hayvan
evde beslenemez. ö te yandan bazı insanlar
aslan, kaplan, jaguar gibi yırtıcı hayvanları
daha yavruyken kendilerine alıştırıp evlerinde
besleseler bile, bu hayvanlar doğal yabanıl
özelliklerini yitirmedikleri için hiçbir zaman
evcil hayvan sayılamaz. Evde insan eliyle
beslenmeye alışmış bir aslan serbest bırakıldığında
kolayca yabanıl yaşamına dönebilir ve
aynı yırtıcılıkla av peşinde koşmaya başlar.
Oysa evde bakılıp beslenen gerçek ev hayvanları
yabanıl atalarının yaptığı gibi kendi başlarına
yiyecek, içecek ve barınak bulamazlar.
Çok eskiçağlarda evcilleştirilmiş türlerin soyundan
gelen ve yabanıl yaşamın kurallannı
bilmeyen bu hayvanlan sahiplerinin besleyip
koruması gerekir.
Bütün ev hayvanlannın bakımı için geçerli
olan birkaç temel kural vardır. Bunlardan ilk i
hayvanlan gerekli ve yeterli yiyeceklerle, ama
aşırılığa kaçmadan düzenli olarak beslemektir.
İkincisi temiz içme sularını hiçbir zaman eksik etmemek, üçüncüsü de yaşadıkları yerlerin
yeterince geniş, havalandırılmış ve temiz
olmasına özen göstermektir. Dördüncü kural,
hayvanların dolaşmak, koşmak ya da uçmak
gibi doğal hareket yeteneklerini yitirmemeleri
için gerekli koşulları sağlamaktır. Bu arada
bakıcılara düşen en önemli görevlerden biri
kuşkusuz hayvanların vücut temizliğine ve
sağlığına titiz lik göstermek, gerektiğinde aşılarını
yaptırmak ve hastalandıklarında bir
veterinere götürmektir (bak. VETERİNER HEKİMLİK).
Günümüzde insanlar evcilleşmemiş ya da
hiç alışılmadık ev hayvanlarını da besleme
eğilimindedirler. Ama evde yırtıcı bir hayvan
beslemek tehlikeli olabilir; yaşadığınız iklime
alışkın olmayan ender türlerin bakımı ise özel
bilgi gerektirir. Bu maddede yalnızca en
yaygın ve alışılmış ev hayvanlarının bakımına
ilişkin bilgilere yer verilecektir. Bu hayvanlardan
çoğunu ansiklopedide ayrı maddeler olarak
da bulabilirsiniz. Ayrıca akvaryum balıklarının
ve kaplumbağaların bakımına ilişkin
bilgiler için A K V A R Y U M ve K A P LU M B A Ğ
A maddelerine bakınız.
Köpek
Köpek yavrularının katı yiyeceklere yavaş
yavaş alıştırılması gerekir. Birkaç aylık olduğunda
annesinden ayrılarak eve alınan yavrular
günde üç öğün süt içmeli ve ıslatılmış
bisküvi ya da yulaf unu lapası gibi yumuşak
yiyeceklerle beslenmelidir. İk i aylık bir köpek
yavrusuna kıyma ya da küçük küçük doğranmış
et de verilebilir. Yetişkin köpekler için
günde ik i öğün yemek yeterlidir: Sabahları
kuru köpek bisküvileriyle yapılan hafif bir
kahvaltı, akşamları da pişirilmiş taze eti bisküvi,
ekmek, makarna ya da pilavla karıştırarak
hazırlanan asıl et yemeği ya da bir kutu
hazır köpek maması. A ra sıra et yerine
haşlanmış taze balık vermekte yarar vardır.
Hatta köpeklerin çoğu çeşitli sebzeler katılarak
pişirilmiş yemekleri de severek yer. Köpeklere,
özellikle yavrulara, kemirmeleri için
iri b ir kemik vermek çok yararlıdır. Ama
balık kılçığı ya da tavuk kemiği gibi kolayca
kırılıp parçalanarak hayvanın gırtlağına batabilecek
ince kemiklerden sakınmak gerekir.
Köpeğin her susadığında içebilmesi için geniş çe bir kapta her zaman temiz içme suyu
bulundurmaya da özen göstermelidir.
Küçük köpekler bir kutunun ya da sepetin
içinde uyuyabilirler; iri köpekler için de uygun
bir yere s؛k sık yıkanan temiz bir battaniye
serilmelidir. Eğer köpek evin dışındaki bir
kulübede bakılıyorsa, kulübenin her zaman
temiz ve kuru olması, içine döşenen samandan
yatağının sık sık değiştirilmesi gerekir.
Evde bakılan köpekier؛^ her gün bol bol
hareket edebilmesi için düzenli olarak dolaştırılması,
serbestçe koşup oynayabüecckleri
yerlere götürülmesi çok önemlidir; günlük
dolaşma ve hareket gereksinimi köpeğin SOyuna
göre değişir. Ama ne olursa olsun bir
köpek hiçbir zaman bağlı bırakılmamalıdır.
Eğer bir bekçi köpeğinin bağlanması gerekiyorsa,
iki direk ya da çubuğun arasına bir tel
gerip, zincirini bir halkayla bu tele tutturarak
hayvanın sağa sola serbestçe hareket edebilmeşine
olanak sağlanmalıdır.
Köpeklerin tüylerinin her gün fırçalanması,
uzun tüylü köpeklerin tüylerinin ayrıca taranması
gerekir. Köpekler ılık suda ve özel
köpek sabunları ya da şampuanlarıyla düzenli
aralıklarla yıkanmalıdır; banyoların sıklığı hayvamn
soyuna göre değişir. K ırlık yerlerde
yaşayan uzun tüylü köpeklerin tüylerine takılan
dikenli tohumlan ve otları da ayıklamak
gerekir. Hayvanı rahatsız eden pire ve kene
gibi dış asalakların ya da sağlığını bozan
bağırsak solucanları gibi iç asalakların bulaşmasını
önlemek çok önemlidir. Köpeğin kaybolma
olasılığına karşı en iy i önlem, hayvanın talaşlatasmasına
sahibinin adı ve adresi yazılı bir
künye takmaktır.
Kedi
Kediler de köpekler gibi günde ik i kez ve
olabildiğince çeşitli yiyeceklerle beslenmelidir.
En iyisi yağsız çiğ kıyma, çiğ ya da pişmiş
akciğer ile karaciğer ve pişmiş balıktır. Kediler
genellikle köpeklerden daha çok yemek
seçerler; ama yavru kediler çok değişik yiyecekleri
severek yemeye alıştırılabilir. Özellikle
yemeklerine ara sıra çeşitli yeşil sebzeler
katmak yararlı olur. Yalnız patates gibi nişastalı
besinler kediler için iyi değildir; tavuk
kemikleri ile balık kılçıkları da hayvanın
boğazına batabileceği için tehlikelidir. Kediler
için de küçük bir kapta her zaman temiz
içme suyu bulundurmak ve bu suyu sık sık
tazelemek gerekir. Bütün kediler sütten hoşlanmaz.
Annelerinden beş ya da altı haftalıkken
ayrılan yavru kedileri katı yiyeceklere
yavaş yavaş alıştırmalı ve başlangıçta günde
üç-dört öğün yemek vermelidir.
Evin içinde ılık ve rüzgârsız bir yere yerleştirile
n yayvan bir sepet ya da yan yatırılmış
kapaksız bir kutu kediler için uygun bir
yataktır. Bu yatağı döşemeden yüksekçe bir
yere koymak ve içine birkaç kat gazete kâğıdı
serdikten sonra üstüne yıkanabilir kumaşla
kaplanmış yumuşak bir yastık yerleştirmek en
iyisidir. Kediler temiz hayvanlardır; bir kutunun
içine temiz kuru toprak ya da kum
doldurup bırakırsanız dışkılarıyla evin içini
kirletmezler. Üstelik kediler sürekli yalanarak
tüylerini de temiz tutarlar; yalnız yavru
kediler bunu beceremedikleri için, asit borikli
(borik asit) ılık suya batırılmış bir pamuk
parçasıyla hayvanın ağız, burun ve göz çevresindeki
kirleri hafifçe silmek gerekebilir. Kediniz
uzun tüylüyse tüylerini düzenli olarak
fırçalayıp taramayı da ihmal etmemelisiniz.
Tavşan
Evde beslenen sevimli tavşanlar aslında doğada
yaşarken ekinlere ve ormanlara büyük
zarar veren yabani adatavşanlarının evcil soylarıdır.
örneğin pamuk gibi bembeyaz, yumuşacık
tüylü Ankara tavşanı da evcil bir adatavşanıdır.
Tavşanların sağlıklı gelişmesi için, pişmiş patates, yonca, ekmek artıkları, karnabahar
yaprakları, marul, karahindiba, taze otlar,
maydanoz, kereviz dalları, havuç ve şalgam
gibi çeşitli yiyecekler arasından seçilmiş ik i
öğün yemek vermek gerekir. Bu sebzeler
iyice ezilmiş, neredeyse katı bir lapa halinde
olmalıdır. Tavşanlarınıza asla soğan, çiğ patates,
ravent, yüksükotu, sardunya, kasımpatı,
kurtbağrı ve yaz kış yeşil kalan çalı ya da
ağaççıkların yapraklarından vermeyin.
B ir tavşan kafesinin uzunluğu hayvanın
uzunluğunun en az dört katı, yüksekliği de üç
katı olmalıdır. Bu kafesi ortadan bir bölmeyle
ikiye ayırmak gerekir; bu bölmede hayvanların
geçebileceği büyüklükte yuvarlak bir delik
bırakırsanız tavşanlar uyku bölümü ile gündüz
bölümü arasında gidip gelebilirler. Uyku
bölümü karanlık olmalı, gündüz bölümü ise
ışık alacak biçimde kafes teliyle kapatılmalıdır.
Hava esintisi tavşanlar için zararlıdır; bu
yüzden kafesi korunaklı ve yerden yüksekçe
bir yere koymak en uygunudur. Kafesin
tabanını ince tahta yongaları ya da talaşla
döşedikten sonra üzerine saman yerleştirmek
ve bu örtüyü sık sık değiştirerek kafesin
tabanını her zaman temiz tutmak gerekir.
Ayrıca uyku bölümünde tavşanlar için kuru
otlardan bir yatak yapılmalıdır. Tavşanlar
hareketli hayvanlardır; ara sıra açık havada
diledikleri gibi gezinip koşabilmelerine olanak
sağlamayı unutmamalısınız.
Evcil Kobay
Kobaylara sabah kahvaltısı olarak içine bolca
ekmek ufalanmış süt, öğlenleri de yeşil b itk i
ve taze sebzeler verilmelidir. Bu bitk ile r
karnabahar yaprakları ya da kanaryaotu,
karahindiba, maydanoz, suteresi ve kuşotu
olabilir. Akşamları biraz unla karıştırılmış
kepek kuru olarak ya da çok az sulandırılmış
lapa halinde verilebilir. A ra sıra değişiklik
olsun diye haşlanmış pirinç vermek uygun
olur. Su içemedikleri zaman kobayların iştahı
azalır. Bu yüzden kafeste her zaman taze su
bulundurmak gerekir.
Kobay kafesi havadar olmalı, ama esintilerden
korunmalıdır. Kafesin ön yüzüne küçük
de likli kümes teli gerilmeli ve içini kolayca
temizleyebilmek için kapısı büyük yapılmalıdır.
Kuru saman, ot ya da ince tahta talaşlaverdiğirıyla
hazırlanan yatağı en azından haftada bir
kez değiştirmeye özen göstermelidir. Eğer
olanak varsa ara sıra hayvanları kafesten
dışarı çıkarıp dolaşmalarına izin vermek yerinde
olur.
Uzun tüylü kobayların tüyleri küçük bir
fırçayla düzenli olarak fırçalanmalı, ama hiçb
ir zaman taranmamalıdır. Doğurmaya hazırlanan
dişileri doğumdan bir süre önce erkekten
ayrı bir kafese almalı ve yavrular sütten
kesilinceye kadar ana ile yavrular bu kafeste
tutulmalıdır.
Fare
Evde beslenen farelere sabahları yulaf, fazla
sulandırılmamış yulaf lapası, kuşyemi ya da
bunların karışımı verilebilir. Öğleyin karahindiba
yaprakları ya da marul gibi yeşillikler,
akşamları da süt ve ekmek en sevdiği yiyeceklerdir.
Farenize ara sıra küçük bir parça havuç
ya da elma verirseniz bunları kemirmekten
hoşlanacaktır.
Fareler için en uygun barınak, tavşan kafesi
boyutlarında büyükçe ve bölmeli bir kafestir.
Kafesine tırmanabileceği merdiven ve salıncaklar
yerleştirirseniz fareniz hem hareketsiz
kalmaz, hem de kendi kendine eğlenir. Kafesin tabanına sürülüp çıkarılabilen çinko bir
tepsi yerleştirmek kafesi temizlemeyi kolaylaştırır.
Kuru ot ya da samandan yapılan
yatağı her hafta yenilemek ve kafesi her
temizleyişinizde tabanına saman ya da talaş
serpmek uygun olur.
Kafes Kuşları
Kanarya gibi ötücü kuşlar ile gösterişli muhabbetkuşları
ve papağanlar en sevilen kafes
kuşlarıdır. Kuşlar darı, kenevir, marul, elma,
çim tohumu ve kanaryaotu gibi değişik yiyeceklerden
hoşlanırlar. Tatlı kolza tohumu
kışın kanaryalar için ıyı bir yiyecektir. Kuşların
içme suları her gün tazelenmeli, yemlikleri
de içindeki boş tohum kabukları temizlendikten
sonra yeniden doldurulmalıdır. Yemlerine
biraz kum ya da minicik taş parçaları
karıştırmanız kuşların sindirimine yardımcı
olur.
Ev kuşlarının çoğunu, örneğin güvercinleri,
kuşhane denen oda büyüklüğündeki kafeslerde
beslemek çok daha iyi sonuç verir. Kuşların
rahatça uçabilmesine olanak sağlayan
kuşhaneler kapalı bir yapı olabileceği gibi,
hayvanları soğuktan ve yağmurdan korumak
koşuluyla açık havada da kurulabilir. Kuşhanelerin
tel örgüleri kedilerin, farelerin ve
öbür kuş düşmanlarının giremeyeceği kadar
sağlam ve küçük gözlü olmalı, tabanı da kum
ya da çimle döşenmelidir. ince ve körpe
dallar kolayca kırılabileceğinden tüneklerin
kalın dallardan yapılması gerekir.
Kafesin doğrudan güneş ışığı alması ya da
rüzgârda kalması kuşlar için zararlıdır; bu
yüzden kafesleri pencere önüne asmayın.
Kuşlar için temiz ve serin bir hava, çok sıcak
bir odadan daha iyidir. Papağanlar ve muhabbetkuşları
odanın içinde uçmaktan hoşlanırlar;
ama kuşları kafesten çıkarmadan önce
bütün kapı ve pencereleri kapatmayı unutmayın.
Kuşlar kafese yerleştireceğiniz küçük bir su
kabında banyo yapmaktan çok hoşlanırlar.
Yumurtaları için yuva yapacakları zaman da
kafese bolca yumuşak ot ve saman koymanız
yerinde olur. Ayrıca, kuş satan dükkânlarda
özel olarak yapılmış kuluçkalıklar da bulabilirsiniz.
Evinizde hayvan beslemeye karar verdiğiniz zaman o canlının bütün sorumluluğunu
üstlendiğinizi bilmeniz gerekir. Bilgisizlikten
ileri gelen yanlışlar kötü bakım kadar ağır
sonuçlar doğurur. Bu nedenle, beslediğiniz
hayvanla ilgili özel bakım kitaplarını okumanız,
bir veterinere, ev hayvanları satan dükkânlara
ya da o konuda bilgisi olan kişilere
danışmanız yerinde olur. Sahibi hayvanın
bütün gereksinimlerini bilmedikçe ona gerektiği
gibi bakamaz. Evde hayvan beslemek özel
bir dostluk ilişkisidir; zamanla dostunuzun
bütün davranışlarını tanımaya başlayacak ve
ne yapmanız gerektiğini en iyi siz bileceksiniz.
Unutmayın ki, iyi bakılıp sevilen mutlu ve
sağlıklı bir ev hayvanı insanın iyi bir can dostudur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir