GAUMONT, LÉON
İkinci Dünya Savaşı’nda Özgür Fransa kuvvetlerini yöneten
Charles de Gaulle, savaştan sonra cumhurbaşkanlığı yapıp,
1958’de ikinci kez göreve çağrılınca, Cezayir’e bağımsızlık
tanımıştır.
minin tek dereceli olmasını kararlaştıran referandum-
dan (28 Ekim) sonra, seçimleri kazanıp (18-25 Kasım),
dış siyasette Ingiltere ve ABD’yle bütünleşmeye, NA-
TO’ya karşı çıktı; İngiltere’nin Ortak Pazar’a alınmasını
engelledi; Avrupa Birliği’nin sağlanması için çaba har-
cadı.
Bu birliğin j sağlanması için Almanya’yla dostluk
kurulması gereğine inandığından Fransız-Alman işbirli-
ği antlaşmasını imzalayıp (22 Ocak 1963), yeniden
cumhurbaşkanlığına seçildi (8 Ocak 1966). Yurt içinde-
ki muhalefet gün geçtikçe artınca, meclis reformuyla il-
gili bir halkoylamasına halkın “hayır” oyu vermesi üstü-
ne (1969), istifa etti.
/y
Ağırlığı 1 000 kg’ı aşabilen gaur (B. gaurus),ı Güneydoğu
Asya’nın dağlık bölgelerinde yaşar.
Gauss., Car I Friedrich
Alman matematikçisi, astronomi ve fizikçisi (Braunsch-
weig 1777-Göttingen 1855). Matematiğe yatkınlığıyla
ilgisini çektiği Hannover dükünün verdiği bursla, Got-
tingen ve Halmstâdt’ta matematik öğrenimi gören Cari
Friedrich Gauss, Braunschweig’da doktorasını tamam-
ladı (1799). İki yıl sonra, son derece önemli bir sayılar
kuramı incelemesi yayınladı: Disquisitiones Arithmeti-
Gaumont, Léon
Fransız mucidi ve sanayicisi (Paris 1864-Sainte-Maxime
1964). Fotoğrafçılığa merak saran Léon Gaumont, ha-
reketli fotoğrafı gerçekleştiren kronofotografi yöntemi-
ni buldu (1895). Lumière kardeşlerden kısa süre sonra
sinema makinesini yapıp, film hazırlama makineleri
gerçekleştirdi. Sesli filmler için stüdyo ve laboratuvarlar
kurarak (1911), sesli sinemanın ve renkli sinemanın te-
mellerini atanlar arasında yeraldı.
gaur
Boynuzlugiller ailesinden yabani sığır türü (Bil. a. Bos
gaurus). Güneydoğu Asya’da yaşayan, en iri sığır türü
olan gaurun (yabansığırı da denir) uzunluğu 3 m’yi,
omuzdan yere yüksekliği 2 m’yi, ağırlığı 1 000 kg’ı aşa-
bilir. Rengi siyah, ayakları beyazımsıdır. Yükseltisi 1 800
m’yi aşan dağlarda, 5-20 bireylik topluluklar halinde
yaşar.
Cari Friedrich Gauss, pek çok buluşunun yanı sıra, ı
küçük gezegeninin yörüngesini hesaplamış, uzun yı
Göttingen gözlemvini yönetmiştir. Sayılar kuramı ü
incelemesi Disquisitiones Arithmeticae’y/ yayınladı
sonra, diferansiyel geometri, yerölçümü, vb. matem
dallarına önemli katkılarda bulunmuştur.
cae (Aritmatik Araştırmaları, 1801). Üniversitede!
vermeyi kabul etmediyse de, Göttingen göz
neticiliğini kabul etti. Matematiğin çeşitli
(sayılar kuramı, cebir, matematiksel analiz,.
gökmekaniği, olasılıklar hesabı, geometri,
sel fizik, yerölçümü;, vb.)verimli araştırmalar yapjpb|
çok yeni sonuç ortaya koydu. Eleştirilerden I
¿lığından, eukleidesç» olmayan |geometri‘ gibi
rını yayınlamadı.
Gautama: Bk. buddha.
GAY, JOHN 223
Gautier, Théophile_
Fransız şairi ve yazarı (Tarbes 1811-Neuilly-sur-Seine
1872). Resim öğrenimi yapmak için Paris’e giderek, çe-
şitli atölyelerde çalışan Théophile Gautier, arkadaşı Gé-
rard de Nerval tarafından Viktor Hugo’ya tanıştırılınca,
1830’da Hernani kavgasında “Merovenj tipi saçları ve
vişne çürüğü yeleğiyle” “alevliler”diye adlandırılan
genç sanatçılar topluluğunun başına geçti. 1830’da ilk
şiirlerini yayınlayıp, 1833’te yayınladığı Albertus ou
l’Ame et le Péché (Albertus ya da Ruh ve Günah) adlı
dinsel efsaneyle ilgi uyanırdı. Aynı dönemde yazdığı La
Jeune France (Genç Fransa, 1833), Mademoiselle de
Maupin (1835) adlı romanlarında, karışmış olduğu sa-
natçılar çevresinin bohem yaşamını canlı biçimde yan-
sıttı ve Mademoiselle de Maupin (1835) adlı romanının
önsözünde “sanat sanat içindir” kuramını savundu.
1838’de La Comédie de la Mort (Ölümün Güldürüsü)
adlı şiir kitabını yayınlayıp, çeşitli gazete ve dergilere
edebiyat,sanat,tiyatro eleştirileri yazdı. 1840’ta, Ispan-
ya’ya bir yolculuk yapıp, 1843’te, TralosMontesadıyla
yolculuk anılarını yayınladı. 1845’te yayınladığı España
(İspanya) adlı şiir kitabında Ribeira, Leal ve Zurbaran’ın
resmini şiire aktarmaya çalıştı. İtalya, Türkiye, Yakındo-
ğu ve Rusya’ya yaptığı yolculukları İtalia (İtalya, 1852),
Constantinople (İstanbul, 1853), Voyage en Russie
(Rusya’da Yolculuk, 1867) adlı yapıtlarında canlı ve
Fransız yazarı ve
şairi Théophile
Gautier, XIX. yy.
Fransız
edebiyatının
romantizmden
doğalcılığa geçiş
döneminde
önemli rol
oynamış,
şiirlerinde ve
incelemelerinde
“sanat sanat
içindir” savının
başlıca
savunucusu
olmuştur.
renkli bir dille anlattı. 1852’de yayınlamış olduğu Éma-
ux et Camées (Mineler ve Akikler) adlı şiir kitabına, ölü-
müne kadar yeni şiirler ekledi. Romantizmin estetik an-
layışından koparak, romantiklerin insanca eğilimlerine
ve duygusal aşırılıklarına tepki göstererek, sanatçının
düşünceyi biçimin buyruğuna vermesini, dış dünyayı
renkli dizelerle yansıtmasını savundu. Şiirlerine paralel
olarak Le Roman de la Momie (Mumyanın Romanı,
1856), Le Capitaine Fracasse (Yüzbaşı Fracasse, 1863),
vb. tarihsel serüven romanları, incelemeler, eleştiri ki-
tapları yayınladı. Yapıtlarıyla Baudelaire, Leconte de
Lisle ve Flaubert gibi sanatçıları etkileyip, Fransız şiirinin
yeni bir yön almasına katkıda bulundu.
Gavan, Eugène Henri_
Fransız mühendisi (öl. 1889). Bir gezi sırasında İstan-
bul’a gelen Eugène Henri Gavan, tünel yapılması fikrini
ortaya atarak, imtiyazını aldı (1869). Bir Ingiliz şirketiyle
ortaklık kurarak (The Metropolitan Railvvay of Consta-
ninople from Galata to Pera), Galata-Tepebaşı arasın-
daki tünelin 17 ocak 1875’te işletmeye açılmasını sağ-
ladı.
Gavarni, Paul
Fransız ressamı ve taşbasmacısı (Paris 1804- ay.y.
1866). Çağının bütün resimli dergilerine resimler çizen
Paul Gavarni.
Paul Gavarni, 1857’de Paris gazetesinde Masques et
Visages(Maskeler ve Yüzler) adlı bir dizi yayınladı. Yak-
laşık 8 000 desen, 2 700 taşbasması yapıp, kitap ve ga-
zeteler için tahtaya oyulmuş süslemeler gerçekleştirdi.
gavial_
Gavialgiller ailesinden büyük, ince-uzun timsah türü
(Bil. a. Cavialis gangeticus). Hindistan yarımadasının
kuzey kesimindeki derin, hızlı akışlı akarsularda yaşa-
yan, boyu 6 m’yi aşan gavialin ağız bölümü, yüzen ba-
lıkları yakalamaya son derece elverişli bir inceliktedir.
Yetişkin erkeklerin burun delikleri yakınındaki etli, sert
yumrunun cinsiyet ayrımını belirlemeye yaradığı sanıl-
maktadır.
Gavsi Azam: Bk. abdülkadİr geylanİ.
Gay, John _
İngiliz şairi ve tiyatro yazarı (Barnstaple, Devon 1685-
John Gay.
224 GAYBİ
Londra 1732). TheShepherd’s Weefc(Çobanın Haftası,
1714) adlı şiir kitabıyla duygusal bir doğacılık başlatan
]ohn Gay, bu fantezi, örnekseme ve gerçekçilik bileşi-
mini, başlıca yapıtlarının tümünde uyguladı:W/jaî D’ Ye
Cali İt (Şuna Ne Dersiniz, 1715), The Beggar’s Opera
(Dilencinin Operası, 1728), Polly (1729).The Beggar’s
Opera adlı yapıtı, sonradan Bertold Brecht tarafından
Üç Kuruşluk Opera (Dreigroschenoper, 1928) adıyla
yeniden yazıldı.
Gaybi
Türk mutassavvıfı ve şairi (Kütahya 1615’e d.-?1663’ten
sonra). Kalburcu Şeyhi Ahmet Beşir Efendi’nin soyun-
dan olan Gaybi (asıl adı Surıullah’tn), öğrenimine Kü-
tahya’da başlayıp İstanbul’da tamamladı. Oğlanlar Şey-
hi İbrahim’e bağlanıp, halifesi olarak, şeyhinin (1665)
yanında kaldı. Aruz vezniyle şiirler, özellikle de Yunus
tarzında ilahiler yazdı.
Gaybi’nin şiirleri dışındaki yapıtları şeyhinin düşün-
celerini, konuşmalarını ve menkıbelerini konu alır:
Sohbetname-I Gaybi; Biatname, vb. Ayrıca Keşf ül-
Cata adlı bir devriyesi, tarikat hallerinden söz eden risa-
leleri ve aruzla şiirlerini içeren bir Divan’ı vardır.