GAZEL

Korkmam hâk olmadan ömrün necâtın rağmma Unsurumdan ihtirâz etmem memâtm rağmına

gazel

gazel

Bastığın hâk-î siyehten tutma alçak nefsini Sâbit ol azminde dehr-i bî-sebâtın rağmma

Hâke yüz sürmekle kaimse yer üstünde hayat îhtiyâr et altını hâkin hayâtın rağmma

Şerr idi gördüm de aynldım zehâb-ı kâinat Münferit kaldım bu yolda kâinâtm rağmma

Etmedim ikbâl-i dilcû-yî zamâna iltifat Tâliimden gördüğüm bin iltifâtm rağmma
tn’itâfıyle bak ne âl olmuş Serv-i sîmîn safâlı gerdenine.

Bu lâtefetle ol nihâl-i revan Giriyor göz yumunca rü’yâma. Benziyor aynı kendi hulyâma.

Bu tasavvur dokundu sevdâma.

Âh böyle gezer mi hiç cânan?

Gül değil arkasında kanlı kefen’. Sen misin sen misin garip vatan?

Bu güzellikte, hiç bu çağında Yakışır mıydı boynuna o kefen? Cisminin her mesâmı yare iken Tuttun evlâdını kucağında.

Sen gidersen bizi kalır sanma. Şühedan oldu mevt ile handan, Sağ kalanlar olur mu hiç giryan?

Tende yaştan ziyâdedir al kan. Söyleyen söylesin sen aldanma. Sen gidersen bütün helak oluruz, Koynujıa can1 atar da hâk oluruz.
Git” vatan Kâbe’de siyâha bürün! Bir kolun Ravza-î Nebî’ye uzat! ‘Birini Kerbelâ’da Meşhed’e at! Kâinâta o hey’etmle görün!

O temâşaya Hak da âşık olur. Göze bir âlem eyliyor izhar Ki cihandan büyük letâfeti var.

O letâfet olunsa ger inkâr, Mezhebimce demek muvafık olur: Aç vatan göğsünü îlâh’ma aç! Şühedânı çıkar ıda ortaya saç!
«
(Bugünün diliyle:

Gazel:

Ömür sürmeği, esenlik içinde yaşamayı, [gerektiğinde], bir yana itip, toprı olmaktan [ölümden] korkmam, unsurumdan [bağlı bulunduğum temel öğeler ) lunda olmaktan], ölüm pahasına da olsa, çekinmem.

Bastığın kara topraktan ,nefsini alçak tutma, şu dünyanın her an değişe bir kararda durmayan, dönek tutumuna karşın, azminde ayal*, dire.

Eğer şu yer üstünde yaşamı sürdürme, toprağa yüz sürmeğe bağlı kaldıyj toprağın altını böyle bir yaşayışa üstün tut.

Dünyanın gidişindeki kötülüğü gördüm de ayrıldım; dünyaya, her şeye ki şm, tuttuğum bu yolda tek başıma kaldım.

Talihimden gördüğüm bin iltifata karşın, zamanın gönül çekici ikbaline (ba açıklığına, yüksek mevkilerine) hiç iltifat etmedim).

(Vaveylâ :

1. Ağzının rengi tenine [vücuduna] yansımış, yeni açmış güle örnek olnu Bir yana yönelmesiyle, servi simin gibi güzel olan gerdanına bak, ne al olnıı Bu güzellikle, o yürüyen fidan, göz yumunca rüyama giriyor, benim kendi di lerimdekine [hayalimde düşündüğüme] benziyor.
[Serv-i simûı, gümüş selvi, ay ışığının suda yansımasından meydaı gelen parıltıdır. Şair, vatan dediği sevgilinin yüzünü «ay»a, ay ışığın suda yansıyan parıltısını sevgilisinin gerdanına benzetiyor.] 2. Bu güzellikte, bu çağında boynuna o kefen hiç yakışır mıydı? Vücudu

her yeri [gözenekleri] yara iken evlâdını kucağında tuttun. Sen gidersen bizi k hr sanma. Şehilerin, ölümü gjiler yüzle karşıladı (vatan için ölmeyi mullıılı bildi), sağ kalanlar göz yaşı döker mi hiç? Vücutta yaşan çok. al kan var. Srtyl yen söylesin sen aldanma. Sen gidersen biz de uğrunda yok olur, kendimizi IVı ederiz; koynuna can atar da toprak oluruz.

3. GU vatarij Kâbe’de siyaha bürllnl Bir kulunu Rıma-l Nebl’yo [Pcygunıbo

görün! O görünüşe Tann da âşık olur. [Bu görkemli görünüş] öyle bir âlem îr ki evrenden büyük bir güzelliği vardır. O güzellik eğer inkâr edilirse, ‘ima göre, şöyle demek uygun düşer: Aç vatan göğsünü, Tann’na aç! Şe-ini çıkar da ortaya saç.

[Kâbe: Mekke’de, müslümanlar için kutsal sayılan yapı. Müslü-manlar, namaz kılarken buraya yönelirler. Hac zamanı, hacı adayları bu yapı çevresinde toplanırlar.

Meşhed: Hazret-i Peygamber’in torunu, Hazret-i Ali’nin oğlu Haz-ret-i Hüseyin ve arkadaşlarının şehit edildikleri yer.])
Bir Tanzimat şairi olan ı Namık Kemal, ilkin, Divan edebiyatı yolunda manzumeler yazar, bir divan meydapa getirir. Edebiyata böyle başlar. Konu, nazım biçimi, sanat anlayışı, kullandığı mazmunlar bakımından bu manzumeler, edebiyatı geleneğini sürdürür. Batı uygarlığı etkisini taşıyan ve yeni bir görüşü getiren manzumelerini daha sonra yazdı. Bunların bir bölümü gazel, murabba gibi yine eski nazım biçimlerindedir; fakat yeni, sosyal bir dü-getirir. «Vaveylâ», «Hilâl-i Osmanî» gibi manzumelerinde Batı nazım biçimde dener.

ada eski ve yeni biçimlerde yazılmış manzumelerinden birer örnek gör-, Okuduğunuz «gazel»in bütünü (7) beyittir.

‘aveylâ», nazım biçimi bakımından Abdülhak Hâmit Tarhan’m «Sahra» adın-storal manzumelerine benzer. Abdülhak Hâmit Tarhan’a yazdığı bir mek-Namık Kemal «Sahra’ya nazire yapmak veya gerçek deyimiyle onu izle-;İstediğini söyleyerek bu etkiyi belirtir. «Sahra», (12) şer dizelik bentlerden yeni bir nazım biçimiyle yazılmıştı.

_veylâ», 1877 savaşının acılarım duyurur. Midilli’de yazılmıştır. Bütünü (4) r. Buraya ilk üçü alınmıştır.
Yardımcı

Bilgiler:
.. 1 — Şair, yurt hizmetinde ölümden korkmadığım; alçak-

Uzermde ça yaşamaktansa ölmeyi üstün gördüğünü; çağının gidişi-
i İnceleme: ni beğenmediği için o çevreden, mesleğinden ayrıldığını,

tek başına bile olsa yurt hizmetinde çalışmayı sürdüre-zamamn, kendisine açtığı mutluluk olanaklarından yararlanmayı düşün-îi anlatıyor. Gazelde, bu düşüncelerle ilgili söyleyişleri bulup gösteriniz.

– «Hâk-i siyehten nefsini alçak tutmamak, dehr-i bî sebât, hâke yüz sür-hâkin altmı ihtiyar etmek, ikbâl-i dilcû-yi zamana iltifat etmemek» sözlerin-

anladınız?

– Bu gazeli nazım biçimi, dil, sanat anlayışı, içerdiği düşünceler bakımın-adan önce okuduğunuz Divan gazellerinden biriyle karşılaştırınız, yeniliği-

•CSkiye bağlı yanlarmı gösteriniz. *

«Vaveylâ»da 1877 – 1878 (93 Harbi) savaşının acılarım duyuran dizeleri gösteriniz.

Bu manzumede vatan, genç ve güzel bir kadın, bir sevgilidir. îlkin yeni gül, serv-i simîn, nihâl-i revan sözleriyle anlatılmış; sonradan gül değil, ar-kanlı kefen deniyor. Bu, nedendir? Şâirin bakışının birdenbire dcğişnıc-sıl yorumlarsınız?

— Kanlı kefen, yurdun hangi durumunu anlatır? îkinci bentte, şair, yurt için ne düşünüyor? Ne yapmak İstiyor? Niçin?

9 — Vaveylâ’nm, dize kümelenişine ve uyak düzenine bakarak şemasını ziniz ve bu nazım biçiminin yeniliğini; Divan ve Halk edebiyatının nazım biçin lerinden ayn bir görünüşte olduğunu belirtiniz.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*