GEBELİK VE KALB HASTALIKLARI
Gebelikte bilhassa kardiovasküler sistemi yük altında bırakan fizyolojik değişiklikler meydana geldiği malumdur. Normal şartlar altında, meydana gelen bu tahavvül- lere organizma tahammül eder. Fakat kardiovasküler sistemi normal olmayan hamileler vücutta meydana gelen ve dolaşım ‘sistemini yükleyen değişik şartlara tahammül edemezler. Gebeliğe kadar kompanse kalmış kalb hastalığı bu esnada dekompanse hale gelebilir. Gebelik esnasında kardiovas- küler sistem bakımından en önemli değişiklikler ekstrasellüler likit, plazma hacmi, sis- tolik debi ve dakika hacminde görülür. Ekstrasellüler likit, yapılan muhtelif araştırmalara göre % 30-40 arasında bir artma gösterir. Plazma hacminde tesbit edilen artış % 20-25 arasındadır. Kan hacminde meydana gelen bu artışla beraber, sistolik debi ve dakika hacminde artma görülür. Dakika hacminin artışı 10-12. haftadan başteyaKİ. “C. haftada azami değerini bulur.
Doğumdan kısa bir müddet evvel dakika hacmi tekrar düşmeğe başlar ve lohusalı- ğın ilk haftası içinde tekrar normal kıymetlerini bulur. Nabız sayısı da gebeliğin 2S-32. haftasına kadar artar. Müteakiben atım hacmi ile paralel olarak düşerek normal kıymetlerini bulur. Kan vizkozitesi azalmışta. Dolaşım sürati bilhassa alt ekstremitelerde yavaşlamıştır. Kapiller sahada bir genişleme vardır. Bunun neticesi olarak periferik kanlanma artmıştır. Kapiller perméabilité bilhassa staza maruz kısımlarda artmıştır. Ka- pilier cidarlardan mayi ve albümin dışarı sızar. Arterivel kanda bilhassa diastolik bir düşme kaydedilir. Hamilelikten evvel yüksek bulunan tansiyon gebelik esnasında kısmen normale inebilir.
Gebelikte dolaşım bilhassa plasentanın intervillöz sahasında mevcut olan arterio- venöz shunt dolayısiyle yük altında kaiır. Periferik rezistans düşmüştür. Bu düşüklüğü kısmen kompanse edebilmek için sempatik tonus artmıştır. Bu sebepten dolayı hamilelerde ganglion blokajı yapan ilaçlara karşı hassasiyet fazladır ve gerek ayakta fazla kalma ve gerekse bilhassa alt ekstremitele- rin fazla ısınması kollaps temayülünü arttırır. Renal debi ve glomerül filtratı kardiak debinin artışına paralel olarak yükselir ve 30. haftasında azamisine vasıl olur. Kronik nefritli vakalarda da bu artış meydana gelmektedir.
dana gelen ¿cardiovaskuler sistemdeki, değişikliklere evvelce kalb hastalığı bulunanlar iyi bir adaptasyon gösteremezler ve bu gibi ahvalde gebeliğin devam ettirilip ettirilemeyeceği yapılacak müdahalenin şekli, doğumun tabii yolla mı yoksa sezarien ile mi bitirilmesi gerektiği bir problem olarak ortaya çıkar. Bu problemin halli, şüphesiz ki hastanın ve hastalığın durumuna göre değişir.
Gebelik ve Edinsel Kardiopatiler
Gebelikte en çok güçlük yaratan valvül lezyonu mitral stenozudur. Oskültasvon bulgusu olarak tesbit edilen bir mitral stenozu, eğer radyolojik ve elektrokardio- grafik olarak herhangi bir patolojik bulgu göstermiyorsa hamileliğe iyi tahammül eder. Gebeliğin sonunda vapılacaik dikkatli bir takiple normal bir doğum yapabilirler. Bazı vakalar gebeliğin başlangıcında hiçbir de- kompansasyon belirtisi göstermedikleri halde ani olarak öksürük, dispne, taşikardi ve akciğer ödemine düçar olabilirler. Son yıllarda mitral operasyonlarının çok kolaylaşması ve yayılması, hamilelik esnasında operasyon yapılıp gebeliğin devamı imkânını sağlamıştır. Fakat kommissürotomi ameliyatlarından sonra görülen ateşli devreler, postkommissürotomi sendromu bu gibi müdahalelerin yerinde olup olmadığının münakaşasına yol açmıştır. Literatürde verilen istatistiklere göre hamilelerde bu gibi komplikasyonlar oldukça fazladır. Umumiyetle 4. aya kadar yapılan kommissürotomiier faydalı görülmektedir. 4. aydan itibaren operasyon riski gerek anne ve gerekse çocuk bakımından artmaktadır.
Mitral yetersizliği, aort yetersizliği vakaları umumiyetle, hamileliği dikkatli bir takip altında toiere edebilmektedirler. Aorta stenozunda ise senkop ve bayılma nöbetleri fazlalaşmaktadır. Hamileliğe kadar kompanse kalmış bir aorta stenozu, hamilelik esnasında umumiyetle dekompan- sasyon göstermez. Valvüler lezyonia beraber, romatizmal endokarditis’in beraber bulunması halinde prognoz hem gebelik ve hem de kalb bakımından çok vahimdir. Bu bakımdan böyle bir epizotun meydana çıkmasından evvel koruyucu bir penisilin tedavisi çok yerin dedir. Romatizmal bir had‘senin meydana çıkması halinde süratle antiro- matizmal ilaçlar verilmelidir. Gebeliğin sona erdirilmesi ancak ateşli akut safhanın sona erdirilmesinden sonra bahis mevzuu olabilir.
endokardit, valvüler lezyonu olan hastalarda sık görülür. Bu bakımdan hamileliğin son haftasından itibaren lonusalık süresinde uygun bir penisilin tedavisi lüzumludur.
Kalb hastalığı ile beraber bulunan gebelikte prognozun daha kolay mütalâa edilebilmesi için “New-York Heart Association” un vermiş olduğu klasifikasyon faydalıdır. Bu cemiyetin yapmış olduğu teklife göre edemezler. Gebeliğe kadar kompanse kalmış kalb hastalığı bu esnada dekompanse hale gelebilir. Gebelik esnasında kardiovas- küler sistem bakımından en önemli değişiklikler ekstrasellüler likit, plazma hacmi, sis- tolik debi ve dakika hacminde görülür. Ekstrasellüler likit, yapılan muhtelif araştırmalara göre % 30-40 arasında bir artma gösterir. Plazma hacminde tesbit edilen artış % 20-25 arasındadır. Kan hacminde meydana gelen bu artışla beraber, sistolik debi ve dakika hacminde artma görülür. Dakika hacminin artışı 10-12. haftadan başlayarek HC. haftada azami değerini bulur.
Doğumdan kısa bir müddet evvel dakika hacmi tekrar düşmeğe başlar ve lohusalı- ğm ilk haftası içinde tekrar normal kıymetlerini bulur. Nabız sayısı da gebeliğin 28-32. haftasına kadar artar. Müteakiben atım hacmi ile paralel olarak düşerek normal kıymetlerini bulur. Kan vizkozitesi azalmıştır. Dolaşım sürati bilhassa alt ekstremiteierde yavaşlamıştır. Kapiller sahada bir genişleme vardır. Bunun neticesi olarak periferik kanlanma artmıştır. Kapiller perméabilité bilhassa staza maruz kısımlarda artmıştır. Ka- pilier cidarlardan mayi ve albümin dışarı sızar. Arterivel kanda bilhassa diastolik bir düşme kaydedilir. Hamilelikten evvel yüksek bulunan tansiyon gebelik esnasında kısmen normale inebilir.
Gebelikte dolaşım bilhassa plasentanın intervillöz sahasında mevcut olan arterio- venöz shunt dolayısiyle yük altında kalır. Periferik rezistans düşmüştür. Bu düşüklüğü kısmen kompanse edebilmek için sempatik tonus artmıştır. Bu sebepten dolayı hamilelerde ganglion blokajı yapan ilaçlara karşı hassasiyet fazladır ve gerek ayakta fazla kalma ve gerekse bilhassa alt ekstremitele- rin fazla ısınması kollaps temayülünü arttırır. Renal debi ve glomerül filtratı kardiak debinin artışına paralel olarak yükselir ve 30. haftasında azamisine vasıl olur. Kronik nefritli vakalarda da bu artış meydana gelmektedir.
Organizmada hamilelik sırasında meydana gelen kardiovasküler sistemdeki, değişikliklere evvelce kalb hastalığı bulunanlar iyi bir adaptasyon gösteremezler ve bu gibi ahvalde geceliğin devam ettirilip ettirilemeyeceği yapılacak müdahalenin şekli, doğumun tabii yolla mı yoksa sezarien ile mi bitirilmesi gerektiği bir problem olarak ortaya çıkar. Bu problemin halli, şüphesiz ki hastanın ve hastalığın durumuna göre değişir.
Gebelik ve Edinsel Kardiopatiler
Gebelikte en çok güçlük yaratan valvül lezvonu mitral stenozudur. Oskültasvon bulgusu olarak tesbit edilen bir mitral stenozu, eğer radyolojik ve elektrokardio- grafik olarak herhangi bir patolojik bulgu göstermiyorsa hamileliğe iyi tahammül eder. Gebeliğin sonunda yapılacak dikkatli bir takiple normal bir doğum yapabilirler. Bazı vakalar gebeliğin başlangıcında hiçbir de- kompansasyon belirtisi göstermedikleri halde ani olarak öksürük, dispne, taşikardi ve akciğer ödemine düçar olabilirler. Son yıllarda mitral operasyonlarının çok kolaylaşması ve yayılması, hamilelik esnasında operasyon yapılıp gebeliğin devamı imkânını sağlamıştır. Fakat kommissürotomi ameü- vatlarından sonra görülen ateşli devreler, postkommissürotomi sendromu bu gibi müdahalelerin yerinde olup olmadığının münakaşasına yol açmıştır. Literatürde verilen istatistiklere göre hamilelerde bu gibi komplikasyonlar oldukça fazladır. Umumiyetle
- aya kadar yapılan kommissürotomiier faydalı görülmektedir. 4. aydan itibaren operasyon riski gerek anne ve gerekse çocuk bakımından artmaktadır.
Mitral yetersizliği, aort yetersizliği vakaları umumiyetle, hamileliği dikkatli bir takip altında toiere edebilmektedirler. Aorta stenozunda ise senkop ve bayılma nöbetleri fazlalaşmaktadır. Hamileliğe kadar kompanse kalmış bir aorta stenozu, hamilelik esnasında umumiyetle dekompan- sasyon göstermez. Valvüier lezvonia beraber, romatizmal endokarditis’in beraber bulunması halinde prognoz hem gebelik ve hem de kalb bakımından çok vahimdir. Bu bakımdan böyle bir epizotun meydana çıkmasından evvel koruyucu bir penisilin tedavisi çok verindedir. Romatizmal bir had’se- nin meydana çıkması halinde süratle antiro- matizmal ilaçlar verilmelidir. Gebeliğin sona erdirilmesi ancak ateşli akut safhanın sona erdirilmesinden sonra bahis mevzuu olabilir.
Lohusalık safhasında akut bakterivel endokardit, valvüier lezvonu olan hastalarda sık görülür. Bu bakımdan hamileliğin son haftasından itibaren lohusalık süresinde uygun bir penisilin tedavisi lüzumludur
Kalb hastalığı ile beraber bulunan gebelikte prognozun daha kolay mütalâa edilebilmesi için “New-York Heart Association” un vermiş olduğu klasifikasyon faydalıdır. Bu cemiyetin yapmış olduğu teklife göre
kalb hastalıkları aşağıdaki kriterlere daya-
valvül nıiarak 4 gruba ayrılır:
.asvon 1- Organik kalb hastalığı mevcut, fakat
mitral sübjektif şikayetlerin bulunmadığı hastalar,
:ardio- 2- Vücut faaliyetlerini orta derecede
bulgu tahdit etmeye mecbur olan hastalar,
il eder. 3- Bedeni hareketlerin ileri derecede
tli bir tahdit edilmesi mecburiyeti olan, fakat isti-
f. Bazı rahatte hiçbir şikayeti olmayan hastalar,
)ir de- 4- Ağır kalb yetersizliği mevcut olan,
iri hal- istirahatte dahi şikayetleri ve komplet arit-
ırdi ve mileri olan hastalar.
3n yıl- 1. ve 2. gruptaki hastaların gebeliğe iaylaş- rahat tahammül edebilecekleri, buna muka- a ope- bil 3. ve 4. gruptaki hastaların daha güç kânını durumlar gösterecekleri kabul olunur. Fa- ameli- kat 3. ve 4. gruptaki hastaların dahi dikkatseler, li bir takip neticesinde normal bir doğum ibi mii- yapmaları mümkündür, müna-
‘komp Gebeiik ve Konjenitai Kardiopatiler
niyetle Ağır konjenitai kardiopatilerle beraber omiier gebeliğin bir arada bulunması oldukça na- ;ibaren ’ dir görülür. Çünkü ağır konjenitai kardio- :se ço- patilere müptelâ olanlar henüz gebelik çağma gelmeden vefat ederler. Konjenitai iği va- kardiopatilerin çeşitli şekillerinde, çeşitli itli bir hemodinamik şartlar mevcuttur. Bu hakimidirler. dan gebelikteki adaptasyon muhtelif hemo- îyılma dinamik şartlara göre değişik durumlar arz- tileliğe eder. Bu sebeplerden dolayı muhtelif kon- snozu, jenital kardiopatilerin hamilelikteki durum- jmpan- larım kısaca ayrı ayrı gözden geçirmek uy- bera- gun olur.
>er bu- Ductus arteriosus açıklığı: Kalb yeterlik ve sizliği belirtileri yoksa hamileliğe iyi taham- iir. Bu mül ederler. Yalnız bu tip hamilelerde pre- ıa çık- eklamptik nöbetlere çok sık rastlanır. Pre- ı teda- eklamptik hamilelerde doğumdan sonra ani iad’se- tansiyon düşmelerine karşı tedbirli olmak ıntiro- icabeder. Uterusun ani boşaltılmaması, sıkı ;ın so- bandajlar ekstremitelerin yüksekte tutulmalın so- sı, transfüzyon, noradrenalin gibi tedbirler – iu ola- le bu gibi komplikasyonlar önlenebilir. Bir kısım müellifler, bilhassa’gebeliğin ilk 3 ayı terivel içinde duktus ameliyatını tavsiye etmekte- stalar- airler.
leliğin Atrial septai defekt, ventriküler septal esinde defekt ve Eisenmenger kompleksi olan hasır. talar, eğer hamilelikten evvel kalbde ileri ı gebe- bir dilatasyon ve hipertrofi mevcut değilse, edile- gebeliğe iyi tahammül ederler. Bunlarda ıtion ” mühim tehlike doğumdan sonra ductus bo- alıdır. talli açıklığında olduğu gibi ani tansiyon > göre düşmeleri ve bu düşme jıeticesi mevcut shuntlann tersine dönerek ani kalb iflasına sebep olabilmeleridir. Alınacak tedbirler ductus botalli açıklığı vakalarındakiierin aynıdır.
Fallot tetralojisi ve trilojisi vakalarında gebeliğe nadir rastlanır. Bu gibi hastalar gebelik çağına gelseler dahi konsepsivon kabiliyeti çok nadirdir. Literatürde birkaç vaka bildirilmiştir. Bunlarda doğum sonunda yukarıda bildirilen tehlikeler mevcut değildir. Blaloc ameliyatına tabi tutulmuş hastaların, gebeliklerinin normal seyrettiği ve normal doğum yapabildikleri çeşitli müellifler tarafından bildirilmektedir.
Saf pulmoner stenoz vakalarındaki bir kalb yetersizliği bulunmadığı takdirde, prognoz iyidir ve gebeliğin sonlandırılması- na sebep yoktur. Ancak ağır yetersizlik belirtileri olanlarda gebelik süratle sona erdirilin elidir.
Aort koarktasvonu vakalarına gelince, buradaki durum daralmış olan aorta lume- ninin genişliğine bağlıdır. Bu tip hastaların bir kısmında üst tarafta yüksek, olan arter tansiyonu gebelik esnasında bir miktar düşme gösterebilir. Diğer bir kısmında ise, artarak süratle bir kalb yetersizliğine götürebilir. Buna mukabil aort koarktasvonu vakalarında gebelik toksikozu zannedildiği gibi fazla değildir. En çok görülen komplikasyon doğum esnasında meydana gelen travmatik aorta lezyoniandır. Ekseriya dissekan aorta anevrizmaları teessüs eder. Müelliflerin bir kısmı aort koarktasyonu vakalarında mutlaka sezariyenle doğum tavsiye ederler. Diğer bir kısım ise sezariyenden sonra koliaps ve ölüm vakalarının görüldüğünü ve bu sebepten dolayı sezariven ameliyatından kaçınılması icabettiğini ileri sürmektedirler. Öpere olmuş aorta koarktasyonu vakalarında doğum esnasında anastomoz yerinde travmatik lezyonların meydana gelmesi mümkündür. Bundan dolayı gebelik esnasında ancak ağır stenoz vakalarında ameliyat tavsiye edilmelidir.
özet olarak konjenitai kardiopatiler ve gebelik hakkında şunları söyleyebiliriz: Literatürde bildirilen vakalar ve bunlardan çıkarılan istatistikler, konjenitai kardiopatiler ve gebelik halinde ne gibi bir yol tutulacağı hakkında, kesin kurallar çıkarmak için yetersizdir. Fakat kısaca şunlara dikkati çekmek icabeder: Sol sağ shuntlı vakalarda kalb yetersizliği yanında doğumdan hemen sonra koliaps, shunt istikametinin değişmesi, ve ani ölüm görülebilir. Shunt olmayan, yalnız mekanik manianın bulunduğu aort stenozu, aort koarktasyonu ve pulmoner