Genel

Geleneksel çiftlik

Geleneksel çiftlik

yapı ve planları çoğunlukla çok eskilere dayandığından, başka dönemlerdeki gerekseme ve uygulamaları temsil eder. Bu resimde, açık ambar [1J gibi modern eklemeleri olan tipik bir XIX. yüzyıl çiftliği görül-‘ mektedir. Depo yapıları [2], avlunun gerisinde kışın boğaların kökler ve sığır küspesiyle semirtildiği önü açık bir barınak [3], bir ahır [4], küçük bir domuz ağılı [5] ve beygirler için tavla [6] var. Bu büyük ve masraflı yapılar çoğunlukla modern tarıma uyarlanamaz.
1.**
6) Modem çak amaçlı
yapılar, tam yüklü taşıtların girebileceği ve yük depo edilecek yükseklikteki geniş kirişler üzerine oturan, hafif bir damdan oluşur. Yapıya bitişik kuleler, az masraflı bir eklentidir. Patates depolama ve kötü hava koşullarından korunma amacıyla, iç duvarlar saman balyalarıyla kaplanabilir. Sığır beslemek için beton kaplı bölmelerden yararlanılabilir.
7) Yoğun hayvan üretimi, emek ve besin masrafını en aza indirecek özel yapılar gerektirir. Hayvanın belirli bir sıcaklıkta tutulabilmesi için hem havalandırma, hem ısıtma gereklidir; belirli koşulların sağianamamosı beslenme düzenini bozabilir. Çok sayıda hayvanın dar bir yerde bulunması salgın hastalık tehlikesi doğurduğundan, temizlik ve bakım standardının yüksek olması gerekir. Tavuklarda yumurtalama gündüz süresine bağlıdır; sürekliliği sağlamak için, aydınlık saatler yapay yöntemlerle sabit tutulur. Bu tür yapılar genellikle alçaktır ve büyük miktarda dışkı temizleyen özel gereçlerle donatılmıştır.
İKİ
,_nm yarı yıldan fazla bir sü-: donduğu, alt toprağın da sürekli alarak donma noktasının altında Imlunduğu tundra bölgelerinde ise banun tersi görülür: çürüme olmadığı için, organik maddeler kalın tabakalar halinde üst üste birikir.
Kırmızı topraklar iklim etkilenilin iyi bir örneğidir. Sıcak, nemli ortamlarda bu tür toprakların süzülme oranı yüksek olduğundan, içlerinde demir ve alüminyumoksit-lerin dışında pek çökelti bulunmaz. Doğrudan, şiddetli tropik güneşin etkisinde kaldıklarında laterit adı «erilen kavruk, tuğlamsı bir yığına dönüşürler. Bu topraklarda hemen hiç bitki yetişmez.
Çfirümenin Önemi
Çeşitli biyolojik etkenler toprak oluşumunu etkiler. Bitkile.r, aşınma oranını ve toprak kaybını azaltır. Yüzeyden akıp giden organik ve besleyici maddeleri yeniden biriktirerek, toprağın verimli olmasını sağlarlar. Çürüdükçe de, topraktaki yaşam için büyük önem taşıyan organik humus artıklarıyla toprağı beslerler.
Toprak bakterilerinin oynadığı
rol çok önemlidir, çünkü bu bakteriler hem havadaki azotu bitkilerin ; kullanabilecekleri bir biçime sokar hem de çürümeye yardımcı olurlar. Toprakta yuva yapan hayvanlar toprağı eşip havalandırmakla, mekanik olmakla birlikte önemli bir işlevi yerine getirir: yapılan hesaplara göre sadece solucanlar, bir hektar başına, yılda bir ilâ on ton arasında toprağı alt üst etmektedir. Solucanlar, yiyip çıkardıkları toprağın dokusunu ve bileşimini de değiştirir.
Normal koşullar altında toprak kendi kendine yenilenir. Ancak sakıncalı tarımsal uygulamaları toprağın verimliliğini yitirmesine neden olur. Bunun dramatik bir örneği, sürekli kuraklık koşullarında yüz toprağının rüzgarda savrulmasıyla ortaya çıkan çölleşmedir. İnsan eliyle yaratılan bu çöllere, elverişsiz iklim koşullarının hüküm sürdüğü bölgelerde, belli bazı tarım yöntemleri neden olmaktadır.
Toprağı koruma, toprağın bozulmasını ve verimliliğini yitirmesini önlemek için girişilen çabadır. Toprağı ekime hazırlamada, sulamada, gübrelemede ve pekiştirip aşınmasını önlemek için gereken ekinleri ekmede, toprak biliminin bütün tekniklerinin bir arada kullanılmasını gerektirir.
Yeryüzündekl bütün
canlıların yaşamı (çeşitli bitki, hayvan tür-
leri ve insan), içinde bol besleyici madde ve nem
bulunan ince
bir toprak örtüsüne
bağlıdır.
I I Buz
Podzol topraklar
■ Podzol topraklar (kahverengi dahil) İÜ üri-kanverengi ^11 Kızıl-sarı SB| Kahverengi orman
BH toprağı
Lotoeol topraklar
H9 latosol H Kora ve koyu gri
Otlak toprakları
I Otlak ve kara I Kestane ve kahverengi
| Kızıla çalar otiak, kızıl-kestane ve kızıl-kahverengi
f Tundra
___ Kurak bölge toprakları
f İGri ve kırmızı çöl toprakları
Hîundro
Dağlık arazi
4) Toprak grupları ile
dünyanın çeşitli iklim ve bitki bölgeleri arasında bağlantı kurulabilir. Podzol topraklar nemli, serin iklimlerde bulunur, latosollar ve kara yada koyu gri topraklar ekvator bölgelerinde, Yengeç ve Oğlak dönenceleri arasına düşer. Dünyanın en bereketli yarı nemli ve yarı kuru ıhman bölgelerinde en çok raslanan topraklar, kara toprak ile kestane ve kızıla çalar otlaklardır. Gri yada kızıl topraklar, dünyanın çorak çöl bölgelerinin tipik topraklarıdır.
Yarı kutupsal iklimlerde ise. karakteristik olarak seyrek bir bitki örtüsüyle kaplı tundra toprakları görülür.
Seyrek bitki
geyifli
Lotosol, kara ve koyu gri
S) İklim, bitki ve hayvan yaşamının bağlı olduğu toprağın niteliği üzerinde büyük etki yapar; hangi türün, kendi bölgesinde daha iyr yetişeceğini de toprağın niteliği belirler. Tundra ve çöl
topraklarında yaşayan bitki ve hayvan sayısı düşüktür. Ancak geçici yaşam (tundrada kısa yaz dönemi boyunca yada çölde olağanüstü yağışlardan sonra) çok sayıda gezici hayvanı
buralara çekebilir. Latosol gibi topraklar da çok çeşitli bitki ve hayvan türlerini besler: ot-oburlar ve onlara eşlik eden yırtıcı hayvanlarıyla Afrika savanlarında olduğu gibi.
6) Hidroponik, toprağın yerini alacak yapay maddeler yaratma bilimidir ve bu maddeler içinde bitki yetiştirmede başarı sağlanmıştır. Hidroponik tarımda, bir bitkinin, oksijen.
ışık, su, mineral tuzları, ve öteki besleyiciler gibi tüm gereksemeleri, bir seranın dış etkilerden korunan, ısısı denetlenen ortamında, yapay olarak karşılanır.
1 Karbondioksit
2 Oksijen
3 Su
4 Besleyici moddeler
5 Enerji
6 Isı 7 Işık 8 Örün 9 Artık
10 Artıkların yokriması sonucu ortaya c*kan potos
11 Artıktan çıkan a kol
12 Yeniden k utanılan besleyici madde*
13 Kimyasal bokundan etkisiz destek
14 Plastik kafes
15 Hova bölümü 16 Çözelti
ve yöntem!erle su
«*«nJelZîe tT ^ bö1^
ekin yetişmeyecek kadar ^ *İÇ
alan yerler; yaıhsın £fn- yaglş lerde düştüğü yadav.M mevsim-zensizlik âste^Z^/^ artırmak için hnioro ■yerier’ urunü su miktarının artınlm^^1 d°ğaI yerler. Sulama, kuS mgereken uzunluğuna yada d«*?,. m?Vslmin nn boİlu#una ^örP m 3Cak sula-sürekli oEr mev^Uk yada
bereketiz ILlntrayrSa- kUrU V®
W”
yakın arazi sulan “‘^on hektara
mevsimi Kurak
de sulama yan.îm «t0r böl^in-
Kuzey Amerika-^, fUna karSUlk,
Jr 15 rn^lZ^ZVZ^-
4 milyon hplrto.- „ , DUıur. Mısır, dünyanın en büyük^Bh“” ,toprakla larm dışında suLn» vahasıdlr- Bun-yük k>smı muson AsySdnn bÜ‘
Japonya’da 3 milyon^Lar”1115™’
tutmuştur* Bamdan 5°bT”1* yer bir süre önce Nil \ yı1* aSkın
da yaşayan ciftr hrİ dolayların-
lamak içfn hn lr’ tarlaJannı SU-
yorlardı ‘BazıVkfsu?” Vararla-
leri çağdaş vnnt , a yöntem-
yüktür i^kİrl16^60 biIe bü-
derinliği ıo 120 metre,
relerce uzanan hi °ı!an Ve kiIomet-ları bulunmuştur ^ wanaJ!n kalıntı-
uzunluğunriir kanâl’M^ ? km-
rai olarak kniı» , Nl11 bir ba-hyordu UHanilan «*• göle batırmak suyıİ^e beş/6™16″’ kuyu ve
dek şebekelerinden b^,basİt hen’
kanalları birbirine Zne ve
Ş,k sisternlere kadar
Arkhimedes bunrusı, o. Pasının ilkel biı- Pom-
likte şadura ¿l« *”11 °Imakla bir’ sulama aracıdır iri6″6 ?? lleri bir iÇine yerleştirilen burma bir “h“011′
dan oluşur rî». a bir boru-
altma batırılır hU°U _?U yüzeyinin silindir içinde’ yükse^^ uçtan toprağa dökülür ‘ dlğer
su dolabıdır** Dikine*1 ar3C1′
dişlilerle yatav hir i? İr su çarkl
bağlanır; Z %rka Çarklna
hayvanı koşup su c»a blr Ceki p» su çarkını çevirir
Modern Yönt»m,„.
IŞhUtSjama Yöntemi»-,-
~ srtsk,r^fi”s.-
3) Mezopotamya sulan»
sistemleri kurak bölge de gelişen uygarlıklar ıcın büyük önem taşırdı Sulama olmadan rarım yapılamazdı.
Ote yandan dengeli bir toplum düzeni olmadan kanallar, hendekler, barajlar ve hazneler kurulamazdı. Bab.l kral! Hamurabi
^’Î\,1750)- Suyun “°-sıl kullanılacağına
ilişkin ayrıntılı kural-
lor getiren bir yasa
Hazırlamıştı.
61900
w«r^tS2i.“rear,,ki”i* —
gereçler kulanın a™ac,yla Çeşitli ¡arından bulün Bualar‘» baz,-tadır. Sözgelimi a!L yararlanılmak-
n«en basifb “a^kui’ Şa?Uf de’
araç, bir ¿unda bir i ‘ Bu
ucunda bir ae-ırhL- , kova> öbür Çubuktan oluşur. bir
alınan suyun ağırlığa? koyayla ve yarar. ®Qı dengeleme-
V Kuru tarım, yıllık
yağış miktarının 50 sm’den az olduğu yerlerde sulamasız ekin yetiştirme anlamına gelir.
2) Kuraklığa dayanıklı
supürgeotu. Israinn kurak bölgelerinde yetiştirilir. Bitkilerin arasında geniş aralıklar bırakma, yaban otlarını temizleme toprağın iyi işlenmesi ve organik maddeler-ce zengin olması, suyun verimli biçimde Kullanılmasını sağlar.
*«ı?T7“£lT‘do-
sulama yönteminrf 1CU1 ^)a*llca üç tadır. ntemmden yararlanılmak-
doğrBuyTt^rak^tkllere d°ğrudan altı sulamasıdır B^yölup^“ ^ arazinin düz w a ° m ancak
S. srJx££r-‘-
îXS5i
^ ABD’dekl imparaı Vadisi geniş çaplı şı lama yoluyla, baştor aşağı yenilenmiştir. Çevresindeki Büyük Havza bölgesi gibi buras, da bir zamanlar çoraktı [A] ve büyük çapta ekin yetiş-tirilemiyordu.
1905 ve 1906’da Colorado ırmağının taşmaı ilk sulama çabalarını engelledi. Ancak Colo rado’yu denetim altınc almak için yapılan Hoover Barajı’nın inşaası H935J ve Ali American kanalının açılması (1940) İle vadi kavruk bir çöl olmaktan çıkıp bir ‘ «arım cenneti haline seldi. 4800 km uzunluğunda bir sulama şebekesi [B] tüm böl-genin belkemiğidir, imparator vadisinden elde edilen ürün büyük miktarlara ulaşır (CJ. Tek sorun vadinin deniz yüzeyinin altında bulunmasından dolayı akaçlama olmamasıdır. Su sonuçta buharlaşır ve geriye bir tuz çökeltisi kalır-bu durum toprağın gelecekteki bereketi ıcın önemli bir tehlike yaratmaktadır.
en düşük düzeye indirir. Ancak bu yöntem istenmeyen mineral tuzlarının toprak üstünde birikmesine neden olabilir. Bu gibi birikintilerin topraktan temizlenmesi için şiddetli yağışlar yada sel baskınları gerekir.
İkinci ve en çok raslanan sulama yöntemi yüzeyden sulamadır (5). Bu yöntemin kullanıldığı arazi genellikle şeritler, havuzlar yada oluklar biçiminde düzenlenir.
Şerit yönteminde arazi dikdörtgen biçimli uzun bölümlere ayrılır, bu bölümlerin tümü ortak bir kanaldan su alır. Hendeğe verilen su. şeridin her yanına akıp yayılır, fazlası alt uçtan akıp gider. Şeritler daha çok tahıl hayvan yemi yetiştirmede kullanılır.
Havuz sulamasında alçak duvarlarla çevrili tarlaya su verilir ve toprak suyla kaplanıncaya dek tutulur. Böyle yetiştirilen ekinlerin başında pirinç gelmektedir.
Oluk sulaması mısır ve pamuk gibi sıralar halinde ekilen ekinler için en elverişli yöntemdir. Sıralar arasında, uzunluğu 500 metreye varan oluklar kazılır. Oluklara yumuşak bir eğim verilir. Oluklardan akıtılan su fazla bir aşınma yapmaksızın toprağı iyice ıslatır.
Yüzeyden sulamanın tek sakın-
cası tarlanın her yanma eşit miktarda svT verememe güçlüğüdür. Her yerin yeterince su alması sağlanmaya çalışılırken bazı yerlere gereğinden fazla su gider, böylece su ziyan olur.
Bir başka sulama yöntemi de, üstten sulamadır (Yağmurlama). Suyu yağmur biçiminde verme amacıyla fıskiyeler kullanılır. Fıskiyelerle su çeşitli yoğunluklarda verilebilir. Genellikle sıra sıra dizilir, borularla da merkezi bir pompalama birimine bağlanırlar. Fıskiyeyle sulamanın yararı, toprağın özel olarak hazırlanmasını gerektirmemesi ve bitkilere verilen suyun çiftçi tarafından kolaylıkla denetlenebilme-sidir.
Sulama konusundaki bir başka yenilik de damla yöntemidir. Su ince plastik boruyla doğrudan bitkinin dibine getirilir ve orada bir memeden damla damla akıtılır. Bu yöntem su ziyanını büyük ölçüde azaltır ve bütün diğer yöntemlerde olduğundan daha çok ürün alınmasını sağlar. Başlıca sakıncası, maliyetinin yüksek olmasıdır. ’
Tarlalara gerekli su miktarı ekin, iklim ve toprak cinsine göre büyük farklılıklar gösterir. Bir bölgede 46 sm suda yetişebilen tahıllar bir başka yerde tnumiktarın yaklaşık iki katı su gerektirebilir.
ayrıca bak:
94 Yeryüzünün suyu
134 Toprağın yanlış
kullanımı
Su çarkı, sulamada sulama araçları
kullanılan en eski gibi bu da kuyu-
araçlardan’ biridir. Baş- lar, akarsular, havuz-
ka temel lar ve haznelerden
suyu alıp tarlalara giden hendeklere aktaracak biçimde düzenlenmişti.
S) Bütün sulama yön- I
temlerinin [Al temel öğesi, yüksekçe bir yerdeki su kaynağıdır [1]. Dağlık bölgelerdeki göl ve ırmaklar bunlardan ilk akla gelenlerdir; insan yapısı hazne de [2], bir başka seçenektir. Âna kanal [3] suyu ilk kaynaktan alçaktaki bir ekili alana [4] aktarır. B’de ana kanalın [3] getirdiği suyun ikincil kanallara [5] nasıl aktarıldığı görülmektedir. Bu ikincil kanallar arazinin eğimini izleyerek yukardan aşağı sürekli su akışını [6] ve pompalamaya gerekseme duyulmadan sulamayı sağlar. Genellikle sulanan bölgeler ırmak vadilerinin düz, alüvyonlu tabanlarıdır [7], Buralarda yerleşme bölgeleri de vardır [8]. Tarlalar, arazi eğimi, c ekin türü ve kullanılabilir su miktarına göre çeşitli biçimlerde sulanır. Eğer su bolsa tarlalar havuzlara bölünebilir [C], bu havuzlar gereksemeye göre su altında bırakılır.
Bir başka yöntem oluk açmadır İD): istenilen miktarda su; kanal kapakları ve sifonlar aracılığıyla içeri alınır. (Buna içeri sızdırma denir). Doğal akışlı sulama [E] yumuşak eğimli tarlalar için en uygun olanıdır: su bir üst kanaldan aşağı doğru yavaş yavaş süzülür. Eğer arazi . cok sarpsa, yüzyıllardır Çin’de
yapılageldiği gibi, yamaçta setler kazılır.
6) Kuru İklimli bir
bölgedeki zayıf akaçlaman toprak sulandığı [A] zaman kullanılan sudaki tuzlar; toprak ve ekinler için ciddi bir tehlike oluşturur; içinde milyonda 700’den fazla tuz bulunan su. bitkilere doğrudan zararlıdır. ama daha azı da kötü sonuçlar doğurabilir. Akaçlamanın iyi olmaması; taban suyu düzeyinin zamanla yükselerek, erimiş
tuzları yeniden yüzeye çıkarmasına [B] neden olur. Su buharlaştıkça (CJ toprakta gittikçe artan miktarlarda tuz çökelir. Sonunda ekinler ölür ve bir zamanlar verimli olan toprak kısır bir
çöle döner. Bununla birlikle yer altında bir akaçlama yönteminin kurulması ve yeni hendekler açılmasıyla taban suyu düzeyi yeniden alçaltılır. Bundan sonra temiz suyla tuz topraktan yıkanıp atılır.
ŞnSŞÜteSmllî1Îİnl
tolamnakt^Güb^iS1;1′ ***>«
ler. Bir bitiriri» ? bltklien bes-hücre vardır; bu^nn*11^ °an)l ve yaşamasını, bUk^er^””‘ topraktan aldıklar, hl ,havadan ve delerle sağlarlar. yıcı mad-
sijeni he’vayl^^ud ‘ hidfoien ve okların dışında birinci bp^ -ai; Bun’ rak, azot (N) (i) fw Tİf ola~ potasyum (K) t-t) -ı,- °r ^ ve
■- «ı-s s “¿£r!<£ryw-
nezyum (Mg) ve sülfül S mag” lidir. Ayrıca V\, ür (S) frerek-
bulunduklan ’ ilin &?!iJnikKtarlarda adı verilen bir grun 6Sİeyici
vardır. g up ‘«temenf daha
bir kısmı topraktan^ n?adde,er’n
■ «k toprağırSlroSabnir- An’
delerden yoksun oldu*uh“ mad~ lenn şiddetli vaöm S ‘ besleyici-zülüp gittiği v«H^ ı,VUZÜnden sü-
stni SSf
Ekinlerin türlerine kullanıllr-
leri maddeler deîs.r L^ekSedİk-
•ru ve miktarı Z.T – Kubrenm tü-türüne uymalıdır. 8111 ve ekinin
tespiti» denilen bir işlemf^ *azot azot alabilirler. Fakİt İ* – adan lçın ayrıca inorganflf Ç°gU bitki y«rd,r. Azot, gübre v fferek
Ç°k kullanılan yapım,nda en gübre tüketiminin yanya ^ tdÜnya kısmı şU yada bu bfr1mw y m bir yanır. Gerive tJî blçımde azota da-fannı ££ *!*• 30 ka’
tasyum oluşturur l!”* İSe p°’ dunya gübre fiito*- • yıllarda 80 milyon tonu h, i™ (8) yak,a«’k ülkelere dağılımı pİ^U!tur- ancak miktarın sadece vü»i de#lJdir- Bu Hindistan git,” 1S% Cin ve
yüzde 70’ini beslevpn t nufusunun ‘erinde kullan.lmakt^^™ böl*e-
* Azot tespiti
■ Nitrat kullanımı
» Amonyağa dfinüştürme
■ Amonyak nltratlamas,
■ Ampnyak nitrat ovfiştirması
© Mikro-organiznıalar
’L*2“* (•” önemli
9ubre) doğal bircev-
û’Z?eçlrir-,cindek’ Zi:kJrddeierı° <>«■-
İlkte beş temel süreçte VerCr: havadaki azo
WSST9QniW,a,°r
e S’mşek tarafından
Canlı hoyvanij
tamtm^l
alınan küçük1 miktar
Köklü ve yeşil yapraklı bitkilerin.
Ekinlerinin °«’0ı kücüki
beslemed^kullanflan *tUbre bitkileri
dir, bugün de öni • 1 maddede. DofTg?b°ne^ korumakta-
nnm katı ve sıvı d,İL , hayvanla-dışkılar genellikle Bu
halinde çürümeye bıl, n yısm içindeki organik m Ji? , De«eri, ra, azot, • fosfor ve Vanısı’
(ayrıca küçük miktar^ p tasyumdan
ve öteki eser miiÎf ^ ,magnezyum
lerden) ileri gelmlüf jk* element-
maddeler toprağın van^’ .°rganik yararlıdır. yapısı ıçin cok
«J Fosfatlar Bran(t
kovalardan elde edilir
:yy°’o9lnmo
UknYr!°, yada kaz’lorak çıkartılıp gübreye çevrilebilir. Guano (kuş
tîktor V® bahk ar’
tjkları, organik f0Sfot
^oynaklarındandır
lT°k!an f°m olan bitkilerin bir k.smı
VenTpa7ar°f,ndan
İMİ, °Sfa,lar ölü
bitki ve hayvanlarla
, ® hayvan dışkılarıyla yeniden toprağa
?,er’ Karışık gübrede bol fosfQt vardır.
re, sonra nitratlara çevrilmesi; amonyak bileşiklerinden yeniden “ot gazının çıkması İnsan besin tüketerek topraktaki azotu alır ama bu azot gübreyle
veniden toprak döner.
yada*6granü] w5mindgeenelIikle
ama sıvı yada i? ^ Pazarlanır, halinde kullanılmalî®?tlnlnu* saz
du,r- Çoğu zaman “L* £rm“lnkün-
rak (NPK adıyla hi ^ fUbre ola-sunulur. Bu gübre h^n ku,,anıma da azot, fosfor vp ™ ? miktarlar-şur- Birçok ülkelerde^UmKdan 0İU’ ^ranti edilmesi yasa eelt -b\Jeşilnin Pay gübrede yalmt ,feregldlr- Va-yici varsa, ona d,^ Jr ek bes,e-re denilir. yada basit güb-
b,,.
z’ hastalık belirtic i kaimaz. ba-Azot yetersizliği WtkfvigÖSterİrler’ Vapar, bitkinin güdük V ^S1Z yaPraklann küçük “« ka_imas«a. sarımsı-yeşii alt , , Ç0Sunlukla
r-k* o,Lflnaallzran!arın *kav-
eksikliği, güdük t»? Ur- Fosfor kenarlarının morumtŞInede’ y6prak renginde, geç oiJî^f yada bronz meyvalarda kendfn, ”’ biçimfiiz âklarda beyaz^T^Sterİr- YaP-gı benekler, kavruk vfn k?hveren-raklar, zayıf sanlar- a °*ü yap-yada yaralı, benekli ^ -lİ~?rİ catlak ler potasyum yetersiili«U meyve-tısıdir. Bunlar beür-
dece kabaca ’bir «kUda bİze sa‘
Çunkü bitkilerin coğn ^ verebi,ir.
tâbolik sistemlere sfhinflT^^ Me-n ,,d“
J İnorganik fosfat ♦ Organik fosfat ■■ Vopay Süreç
topraktaki nitratların. bitkiler tara-fından protein yapımında kullanılması; çürü-
sa|nm^H8f’ V® hayvan-
, maddelerde amon-vak bileşikleri üretimi bunların önce nitritle-
Gübreyle yerilen
DlİVİilr mil>__ ^
Deniz
suyundan
alınan
«) Azot gübresi otlaklara katıldığında, kuru ot üretimi bu eğride goru düğü g,bi Qrtar
Öteki gübreler de ekin ^® ™lnı Oftırır. Gene şemada görüldüğü
Slbl b«l|| bir miktar
vadn> 9übrelenmemlş tnh “ 9ut,relenmiş
toKrakta, bol gübre verUmlş,opro?tanredo. bo buyuk bir üretim ortısı sağlamaktadır.
Qu olgu, gittikçe aj ‘on verim kanununu sonucudur. Dola yısıyla geri kalmış ülkelere, tahıl yerin< gübre yardımı yaP(n, daha uygundur.
Süzülen küçük miktar
hL . yum ,emel
bitki besleyicilerinden
bindir. Doğada devreden miktar hemen men sabittir.- tüke-
156
filenin yeri, kayalar.n aşınmasıyla doldurulur
îarnt J”kl’er ‘nsanlar
taraf ndan tüketilince, topraktaki potasyum
»î^Srjr [rriieabTarak zen9inı^
pesleyiciler, bu sistemlerde etkileşimlere yolaçar. Bir bitkinin gelişmesinde fizik koşullar da önemli rol oynar: dolayısıyla doğru bir değerlendirme yapabilmek için toprağın da incelenmesi gerekir.
Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım Örgütü (FAO), ekinlerden alınan ürün ile gübre kullanımı arasında bağlantı kuran sayılar yayınlamaktadır. Bu istatistikler tarımsal uygulamalarda olduğu kadar, bilimsel merkezlerde de sürdürülen araştırmalara ve aynı besleyicinin değişik kaynaklı kullanımına ilişkin incelemelere dayanmaktadır. Sözgelimi, Hindistan’da azot kaynakları olarak, üre, amonyumsül-fat, amonyumnitrat ve kalsiyum amonyumnitratın göreli yararları FAO tarafından değerlendirilmiştir. Bunun gibî, değişik fosfatlı maddeler karşılaştırılmış; ekinlerin gübreye tepkisini etkileyen öteki önemli etkenler de (bitki çeşitleri, bitki yoğunluğu, ekim zamanı ve sulama gibi) incelenmiştir. Sonuç olarak FAO, yıllar süren araştırmalardan sonra, gübre kullanılan ekinlerde ortalama yüzde 58 artış görüldüğünü bildirmekte ve bazı bitki türlerinde bu artışın daha da fazla olabileceğini belirtmektedir. Gübreler, aynı zamanda, kullanılan her su birimi başına alman ürünü de
artırmaktadır. Dünyada suyun kıt olduğu çok geniş alanlar için bu çok önemli bir noktadır
Nemli tropikal bölgelerde top rak genellikle asitli olur. Bunun aşırı ölçülere vardığı yerlerde, toprağa herhangi bir eksikliği gidermek için değil de, asit miktarını azaltmak için kireç eklenir. Öğütülmüş kireçtaşı bu amaçla kullanılabilecek en etkin ve ucuz maddelerden biridir.
Bitki Hormonları ve
ayrıca bak:
118 Karalarda bulunan mineral kaynakları 130 Tüketilen kaynaklar 13# Irmak ve göllerin kirlenmesi 160 Organik tarım
Bitkilerin Gelişmesi
Bitkilerin gelişmesi, bitki hormonları (7) yada gelişme düzenleyicileri denilen maddelerin uygulanmasıyla da büyük ölçüde etkilenebilir. Çok ufak miktarlarda kullanılan bitki hormonları, bitki içindeki fizyolojik süreçleri destekler, kısıtlar yada değiştirir. Bu gibi bitki hormonları arasında oksin, kinin, giberellin ve apsisin sayılabilir. Hormonlar gübreler kadar kullanılmaz, ama üzerlerinde bir hayli araştırma yapılmaktadır. Hepsi yapay olarak üretilebilir. Başlıca uygulama alanları meyveler, sebzeler ve tahıllardır.
Gübrenin etkisini,
burada kıvırcık yapraklı sebzeler arasındaki büyüme farkı acıkca göstermektedir. Soldaki bitkiye azot gübresi uygulanmıştır. Sağdaki, azot yetersizliğinden ötürü
güdük ve soluk yapraklıdır. Sağlıklı büyümeleri için bitkilerin on temel besin almaları gerekir. Havadan ve sudan, karbon, oksijen ve hidroien sağlanır. Demir, magnezyum
5) Burada, gübre
püskürtmek için bir Yeni Zellanda çiftliği üzerinde uçan uçak görülmektedir. Hayvanlara bol ot sağlamak için yüksek otlakların gübrelenmesi gerektiğinden, Yeni Zellanda’ da tarımda uçak kullanımı özellikle gelişmiştir. Havadan gübreleme, daha geleneksel yöntemlerin güç ve masraflı olduğu tepelik yada geniş alanlarda çabuk sonuç veren, etkin bir yöntemdir. Gübre, uçağın depolarına mekanik olarak yüklenir. Uçak gübrelenecek alanın üzerinde alçaktan uçar, böylece gübrje her yere eşit miktarda yayılır.
6) Burada görüldüğü
gibi, mineral gübre rezervleri [fosfatlar (sarı), potas (mavi) ve sülfür (kırmızı)] dünya yüzeyine düzensiz biçimde dağılmıştır.
En büyük fosfat üreticileri, ABD, SSCB ve Fas’tır. Başlıca potas üreticileri de gene ABD ve SSCB’dir; onları Batı Almanya, Doğu Almanya ve Fransa izler Doğal nitratların ye-rini,1914’den beri kimyasal bileşim yoluyla üretilen nitratlar almıştır. Bunun için sülfürik asite gerek vardır, onun da hammaddesi sülfürdür. Dünyanın önde gelen sülfür üreticileri. Kanada, Fransa, ABD, SSCB ve Japonya’dır.
ve sülfür, genellikle toprakta bulunur, öteki dört önemli element, azot, fosfor, potasyum ve kalsiyum ya toprakta bulunur yada-doğal ve yapay gübre biçiminde toprağa katılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir