Güdümlü BALON

Güdümlü BALON

♦BALON i. — ANSîKL. Güdümlü balon. 1970’li yıllarda belki de petrol bunalımının ve enerji sıkıntısının etkisiyle güdümlü balon yeniden gündeme geldi. Bünun en belirgin örneği 1979’da Paris’te AERALL’ ın (Association d’études et de recherche sur les Aéronefs allégés) [Hafifleştirilmiş Güdümlü Balonlarla ilgili İnceleme ve Araştırma Derneğil düzenlediği ikinci bilimsel toplantıdır (birincisi 1973’te yapılmıştı). Bu toplantıda, henüz önemli çapta olmamakla birlikte, birçok teknik ve sanayi işbirliği grubunun azimle giriştiği çeşitli araç yapım denemeleri görüşüldü.
Söz konusu yeni güdümlü balonlar 1940 öncesine göre büyük yenilikler taşımaktadır. Malzeme bakımından: Daha hafif ve su geçirmez olan sentetik dokumalar; gövde için, en hafif alaşımlardan daha hafif olan karbon elyafı. Yer değiştirme bakımından: özellikle yere yakınken, manevra kabiliyetini artırmak amacıyla, tasarıların büyük bir kısmında yer alan, istenilebilen yöne çevrilebilir pervaneli sistemler. Zeplin formülünden yana hâlâ bazı kimseler bulunmakla birlikte, genel tasarımda da bazı yeni biçimlerin ortaya çıkışma tanık olunmaktadır. Mercimek biçimli güdümlü balonlar, katamaran (paralel iki karinalı) güdümlü balonlar, hem helikoptere hem 1925’te Fransız Ochmichcn tarafından icat edilmiş olan balona benzeyen «melez» araç helikostat.
1979 yılında güdümlü balon neye yarayabilir? Belirlenen ihtiyaçlar, 500 ilâ 1000 ton kadar bir ağırlığı (kullanılma yerinde montajı masraflı olan nükleer reaktör dış gömlekleri) taşıyabilecek dev araçlardan, karada taşımanın çok pahalıya mal olduğu yerlerde taşıma için düşünülmüş küçük helikostat’dL kadar, geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu ikisi arasında ,liman bulunmayan yerlerde gemilerin boşaltılması için vinç yerine kullanılan güdümlü balonlarla, yük ve yolcu taşıma için düşünülmüş, hava turizmi güdümlü balonları yer alır.
Yer değiştirmesi herhangi bir gider gerektirmediği için, güdümlü balonun uçak ya da helikoptere bazı üstünlükleri vardır: Saatlerce havada kalabilir ve yük kaldırma kapasitesi helikopterinkinden kat kat yüksektir; üstelik kilometre/ton maliyeti çok düşüktür. Buna karşılık güdümlü balon hava şartlarına çok bağımlıdır ve kullanılması için yerde birçok hazırlık yapılması gerekir. Ama hava yastıktı iniş takımı bu soruna belki de bir çözüm getirecektir. öte yandan, balonu yere yapıştırarak (çekmen etkisi) kısa sürede hareketsiz duruma getirmek için, hava yaslıklı iniş takımının etkisini tersine çevirmek yeterlidir. Bütün bunların yanı sıra, uçak ve helikopter yıllardır insanların yaşamına girmiş ve yine yılların sürekli gelişmelerinden yararlanmış olduğu için, sermaye sahipleri, güdümlü balonu yeniden ortaya çıkararak bu alanda yatırım yapmak konusunda te-reddiitlü davranmaktadırlar. Balonların doldurulmasında artık sadece helyum gazı kullanılması sorunların bir kısmını (özümlemiş olmasına rağmen, Almanların dev Hin-denburg balonunun 1938’de havada patlaması (hidrojenle doldurulmuştu) anılardaki
tazeliğini henüz korumaktadır, Dolayısıyla,
i MI;
«•
teği henüz sağlayamadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte, daha küçük bazı tasarıların gerçekleşmekte olduğu görülmektedir.
Şubat 1974’te İngiltere’de. 5 000 m3’lük, AD-500 adındaki bir balonun denemelerine başlandı. Bu balonun yapımında, büyük o-randa, Fransız Uzay Araştırmaları Ulusal Merkezi CNES’in stratosferik balonlarının ve Fransız Atom Enerjisi Komisyonu CEA’nın yere bağlı balonlarının yapımında uzmanİaşmış fransız firmalarının yardımından yararlanıldı. Bir başka İngiliz firması ise, 40 000 ms’lük ve çapı 45 m olan, altmış kadar yolcuyu saatte 160 km hızla
taşıyabilecek, mercimek biçimli güdümlü balon Thermo Skys/ıip’in yapımına başladı. Öte yandan, Fransa’da, Balaskovic’in eseri olan, benzeri bir tasarı gerçekleştirildi ve Fransız Ulusal Meteoroloji İdaresi ONM, katamaran formülünde, uzaktan kumandalı küçük güdümlü balon Dinosaure’ un denemelerine başladı. Fransız Havacı-
h,l„ ı/\ ımmmıı {hAROUMK’
lık ve Uzay Endüstrileri Ulusal Kuruluşu SNIAS yük taşıma için düşünülmüş ve Fransız Ecureuil helikopterlerinin motoruyla donatılmış bir helikostat üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir. (Bk. EK 3) BALTİMORE (David), amerikalı Up ve fizyoloji bilgini (New York 1938). Swarthmore Koleji’nde. Massachusetts Teknoloji Ensti-tüsü’nde (MIT) ve Rockefeller üniversite-si’nde öğrenim gördü. San Diego’da Saik Enstitüsü’nde araştırmacı olarak (alıştı, sonra MIT’e döndü, orada mikrobiyoloji dersleri verdi. 1%4’de, bütün virilsbilimciler içinde yalnız Temin, DNA’içinde RNA’ya bağlı bir genetik bilgi çeviri yazım mekanizmasının varolması gerektiğini söylemişti. Bundan altı yıl sonra Baltimore, Rous virüsünde ve fare lösemi virüsünde transcriptase inverse’i (ters çevriyazar) keşfederek bu varsayımın gerçekliğini kanıtlayanlardan biri oldu. Daha sonra, bütün kanser yapan RNA’lı virüslerde «ters çevriyazar» bulundu. Bu da, laboratuvarda, elçi RNA’lardan başlayarak bir tek ya da bir grup gene tekabül eden DNA’nın birleştirilebilmesine olanak sağladı.
Baltimore, Renato Dulbecco* (Ek 2) ve Howard Martin Temin* (Ek 2) ile birlikte 1975 Nobel Tıp ve Fizyoloji ÖdülU’nü aldı (14

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*