Hac İbadeti
Hac ibadeti, İslam dininin, üzerine inşa edildiği beş temel esastan biridir. Mali ve bedenî gücü yerinde olan bir Müslüman’a farz olan hac ibadeti, diğer ibadetlere nispetle ifası oldukça meşakkatli, bir o kadar da müstesna olan bir vazifedir. Dünyanın her köşesinden milyonlarca mümin, bütün Müslümanların kıblesi olan Allah’ın Evi Kâbe-i Muazzama’yı ziyaret etmek, belirli bir tarihte diğer hacı adaylarıyla Arafat’ta toplanmak ve o andan itibaren ‘hacı’ olarak Medine^ Münevvre’de Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mübarek kabrini ziyaret etmek için her sene yakınlarını, evlerini ve işlerini geride bırakıp yolculuk eder. Hac yolculuğu ilk dönemlerinden 19. yüzyılın sonlarına kadar genellikle kervanlarla yapılmıştır. İstanbul, Şam, Kahire, Bağdat gibi şehirlerden hareket eden büyük hac kervanlarına katılmak için hacılar, aylar öncesinden küçük gruplar halinde memleketlerinden ayrılırlardı.
- yüzyılın sonlarına doğru demiryolları ve buharlı gemiler yavaş yavaş kervanlara alternatif olmaya başladı» Kısa bir süre sonra hac kervanları yerlerini çoktan motorlu araçlara, ardından da günümüzdeki uçakla seyahate bıraktılar. Bu seyahatleri geleceğe aktaransa, fotoğraflar ve daha öncesinde ’18?0’lerden itibaren yaygınlaşan- kartpostallardır. Bir zamanlar türlü meşakkatlerle objektiflere sığdırılan mukaddes yolculuğun belgeleri günümüzde tarih, sosyoloji, antropoloji, mimarlık, şehircilik, etnografya, topografya gibi birçok alanda referans olarak alınmaktadır.
Yedikıta okuyucuları için hazırladığımız ^tapçığımızda, birçoğu ilk defa yayınlanan fotoğraf ve kartpostallar üzerinden mukaddes yolculuğun izini sürdük.„ Çalışmamıza değer katan koleksiyoner Murat Kargılı ve Yusuf Çağlar Bey’e şükranlarımızı sunarız.