Her sistem kendi prensiplerini ve düzenini korumak içintedbirler almış, müeyyideler koymuştur. Totaliter rejimlerdefertler, devletin soluğunu her an enselerinde hissederler. Liberalrejimlerde ise işçiler, işçi – işveren anlaşmazlıklarında idarenin,işvereni tuttuğu kanâati içinde hareket ederler ve bukanâat yer yer, zaman zaman, bir ölçüde doğrudur. İşte bu durum,—diğer faktörlerle beraber— işçiyi birleşmeye, sendikalaşmaya,grev ve benzeri davranışlara itmektedir.a) Sendika:Muayyen bir meslek mensuplarının meslekî hak ve menfaatlerinikorumak maksadıyla vücûda getirdikleri teşekküldenibaret olan sendikayı, sanayi inkılâbından sonra kapitalist sistemlerzarurî kılmıştır. Ortaçağda esnaf teşekkülleri, mesleklerinive mensuplarını koruyor, üyelerine ekonomik ve sosyalyardımlar temin ediyordu. Zamanla bu teşekküller maksat vegayelerinden uzaklaştı, yetersiz hale geldi. Liberaller, iş hayatındakiteşekküllere karşı olduklarından işçi teşekkülleri vücutbulamıyor ve işverenler, işçileri rahatça istismar ediyorlardı.Devam eden mücadele, işçilerin zaferi ile sonuçlandı. Bu defaişçi teşekkülleri karşısmda işveren teşekkülleri kuruldu; karşılıklımenfaat mücadelesi giderek hız ve şiddet kazandı. Günümüzde*demokratik idarelerde bu teşekküllerin varlığı vemücadelesi tabii ve kanunîdir.Görülüyor ki ortada bir karşılıklı menfaat çekişmesi vardır.İşçi hemcinsleriyle birleşerek işverenden hakkını veya dahafazlasını almak istiyor, işveren de birlikler vücuda getirerekve başka imkânları da kullanarak az vermekte direniyor. Liberalizmve kapitalizm iş hayatına müdahale etmiyor; yahut damüdaheleyi asgarî sınırda tutuyor, işçi ile işveren karşı karşıyakalıyor; kuvvetli zayıfı sömürmek istiyor, zayıf kuvvetlenmekiçin çare arıyor, birleşip teşekküller kuruyor; sesini duyurupsosyal ve İktisadî hayatta tesirini hissettirince devlet, sosyaladâlet hedefine yönelmek, tedbirler almak, müdaheleyi artırmakmecburiyetinde kalıyor…Halbuki İslâm’da devlet, tam mânâsıyla sosyal devlettir vesosyal adâlet onun baş hedefidir. Çalışanın normal olarak geçim şartlarım sağlamak devletin görevleri arasındadır. Bunugerektiği zaman önce ücrete müdahale, âdil bir asgarî ücretitayin ile gerçekleştirir. Bu yeterli olmadığı takdirde devletinkaynaklarım kullanır, vatandaşın ihtiyacını temin eder. Bunagöre İslâm devletinde hak aramak, adâlet sağlamak için teşekkülkurmaya gerek yoktur. Eğer devlet vazifesini yapmıyorsa—veya devlete yardımcı olmak üzere— işçi ve esnaf teşekküllerikurulabilir; ancak bu teşekküller politikanın âleti olamaz,gayelerinin dışına çıkamazlar. Nitekim bir doktrin olan ihtilâlcisendikalizm, yeni bir ekonomik ve sosyal nizam kurmakiçin sendikadan istifade eder. Bununla, hak ve menfaat koruyucususendikayı birbirinden ayırmak gerekir.b) G r e v :Grev, bir teşebbüsün bir kısım işçilerinin, bütün işçilerinin,yahut bir bölge veya memleket işçilerinin; işverenler, âmmemakamları ve âmme efkarı üzerine baskı yapmak, arzularınıkabul ettirmek üzere anlaşarak işi bırakmaları demektir.Grevde işi bırakmak, işten ayrılmak mânâsında değildir, grevinsonunda işe devam fikri mevcuttur. XVI. asırda işçilerin,güçleşen hayat karşısında, ücretlerin arttırılması için birliktehareket ettikleri görülmektedir. Ancak asıl grevler, XIX. asrınbaşlarından itibaren Batı ülkelerinde sık sık tekrarlanır olmuştur.Grev sebepleri çeşitlidir. Çoğu işçi hakları ve menfaatleriile ilgili olmakla beraber bazan bu sımnn aşıldığı da görülür.Greve vücut veren âmiller, liberalist ve kapitalist sistemlerinbünyesinde mevcuttur; bu sebepledir ki mezkûr sistemleri benimseyenrejimler grev hakkını kanunlaştırmışlardır. Komünizmdedevlet, işverenin ve patronun yerini aldığı için, işçilerinhak aramak maksadıyla sendikalaşması ve greve gitmesimümkün değildir. İşyerini ve ücreti takdir hakkı yalnızca devleteaittir.İslâm’ın getirdiği hukukî, sosyal ve iktisadi düzende greveihtiyaç duyulmaz. İşçi, ücretinden memnun değilse ilgili mercilerebaşvurarak arttırılmasını ister. Bu merciler tarafsızdır.Ücret uygun görüldüğü halde işçi râzı olmuyorsa, işi bırakır.İşçi işsizliğe karşı devletin sigortası altındadır. Ammâ, hem işibırakmamak, hem çalışmamak, hem de ücret almak İslâm hukukunauygun düşmez. Baskı yoluyla akit yapmak ise «karşılıklırızâ» prensibine aykırı düşer.Önemli olan hastalığı tedavi değil, daha önceden alınacakönleyici tedbirlerle hastalanmaya mâni olmaktır. Bu esası me
HAKLARIN KORUNMASI v e İŞ B AR I Ş I
13
Ara