Hayber e yerleşen yahudilerin müslümanlara duyduğu öfke din-
memişti. Bu yüzden müslümanlarla savaşmak üzere müttefik
aramaya başladılar. Başta Kureyş müşrikleri olmak üzere civar
daki birçok Arap kabilesiyle görüştüler. Nihayet büyük bir ordu
oluşturup Medine’ye doğru harekete geçtiler. İki ayrı koldan
Medine’ye doğru ilerleyen ordu, Kureyş’in Uhud’daki gücü
nün üç katıydı. Müslümanlar bu defa Medine’de kalarak şehri
savunma kararı aldılar. Selmân-ı Fârisî’nin teklifi üzerine Hz.
Peygam ber^ şehrin savunulması gereken yerlerine hendekler
kazdırdı. Kendisi de herkesle beraber çalıştı. Hendeği kazma
çalışmaları bittiğinde düşman kuvvetleri de uzaktan göründü.
Böyle bir hendekle karşılaşacaklarını hiç ummuyorlardı. Ne
yapacaklarını şaşırdılar. Hendek, müslümanlar tarafından sü
rekli kontrol altında tutuluyor ve düşman birliklerinin hendeği
aşmasına fırsat verilmiyordu. Kuşatma bir aya yakın sürdü. Bu
esnada Medine’nin içinde bulunan yahudi kabilesi Kurayza-
oğulları, müslümanlarla olan antlaşmalarını bozdu; düşmanın
tarafında yer aldı. Kurayzaoğulları’nın bu tavrı müslümanları
oldukça zor bir durumda bıraktı. Çünkü Kurayzaoğulları’nın
saf değiştirmesi, bundan böyle şehrin içinde de düşmanların
bulunması anlamına geliyordu.
Hz. Peygamber İslâm’ı yeni kabul etmiş olan Nuaym b.
Mes‘ûd’u, Kurayzaoğulları ile Kureyş ve müttefikleri arasında
ki antlaşmayı bozmak üzere görevlendirdi. Nuaym b. Mes’ûd,
kendisinin müslüman olduğundan haberi olmayan düşman ta
raflarıyla görüştü ve aralarındaki antlaşmanın bozulmasını sağ
ladı. Böylece hendeğin dışındaki düşman kuvvetleri, içerideki
desteklerini kaybetti.
Hendek Savaşı
09
Ağu