HİDIRÛK İEDE
Iı iiil’i ık-Miılı. jüsodıiı bilinmiyor Kahrı, [spuna’dgı Hulırlık tepe ^inde kon,lıık hıı alanı UUr. Holj>e lısılkı fdiafıııdan ö/ellıkle ya£- mur duasına çıkılacağı zaman ziyaret t-dılıneku.*. rûhuna Kur’ân-ı kerim okunup icfâatı. yardımı istenmektedir.
Buhârî’yi, Sahîh-i Müslim’i, Sü- nen-i Ebû Dâvûd’u, Sünen-i Ne- sâî’yi, Sünen-i İbn-î Mâce’yi, İmâm-ı Mâlik’in Muvattâ adlı hadîs kitabını, İmâra-ı Şafiî’nin Miis- nedüni, Taberânî’nin Mu’çem-il- Kebîr .adlı eserini, yine Mu’cem- ül-Evsat ve- Mu1 cem- üs-Sagîr’ i- ni okudu, İbn-i Hibbân’ın Sahîh’i- ni, Hâkjm’ın Mustedrek’ini, Ebû Nuaym’ın Hılye sini ve diğer eserleri de okudu İlimde emsâl lerini çok geçip, yüksek seviyele re ulaştı; DeRS vermeyei ilim öğ- retmByeibPŞİayıtlöa en seçkin, talebeler onunderslerindetoplandı.ı Otuz yaşından sortra tasav- ! vuf yoluna girdLMukrK lakabfyla bılinörOŞeyh ^ttıfed Şâzifî’Mağribî’den; ilim ve Sdebı eğrfeı^vrHo- . easınin verdiği güntük vazifeleri yerine getirçliiTasavvufta erymeş- hur hocası t723r r®ene§îhde •Şarrtidan f/lrair’a g©l«i Beyyid Mustafa Bekli ile göröşiüi Takışmasına onun taŞebeterinderrsSey- yıd Abdullah Selfîtî vesîle oldu. I Huzûruna varmearsetlâm^OTip i edeple oturdlK Seyyid Bekıt de [ ona dikkatlice nazar, etti. Korniş
ma olmâöân bir müddet bakıştılar. Aralarında bir muhabbet bağı meydâna geldi. Kalpleri birbirine bağlandı. Seyyid Bekrî, kendisine bir talebe geldiğinde önce ona is- tihâre yapmasını emrederdi. Mu- hammed Hıfnî’ye bir şey buyurmadı. Bu hâli onu sevdiğine, onu
talebe olarak fcabûî ettiğine ve kalblerinin birbirlerine iyice bağlandığına alâmet idi. Daha sonra Seyyid Bekrî’nin sohbetlerinde yetişti. Verdiği dersleri yaptı. Nefsiyle mücâdele etti. Onun ıslâhına çalıştı. Bir gece rüyâsında Seyyid Bekrî ile Şeyh Ahmed Şâzilî’yi bir-