İnsan hayatında çok büyük önemi olan hidrojen, Mars’da çok seyrek bulunur. Onun için Clark, ‘Dünya’dan getirilmesi gerekli hidrojen peroksitin Mars’da “altın” değerini taşıyacağına işaret etmektedir. “Bu madde, hidrojen, oksijen ve su elde etmeye yarayacağı gibi ayrıca bozun- ması sonucu açığı çıkardığı enerjiden de yararlanılabilir. Aynı zamanda iyi bir roket yakıtı ve okside maddesidir.” diye eklemektedir. Mars’da su varsa çevrede hidrojen atomlarına da rastlamak mümkündür, dolayısıyla serbest kalmış oksijenin varlığı da kaçınılmazdır. Clark, insanoğlunun yaşama ve çalışma koşulları yönünden Mars’da Ay’dan daha şanslı olacağı sonucuna varmıştır.
Mars’a ayak basanların yanıtlaması beklenen en önemli sorulardan birini Perclval Lovvell dile getirmiştir: Kırmızı Gezegen’de hayat var mı? Bilim adamları, Dünya’nın dışında başka bir gezegende eğer hayat varsa, bunun ancak Mars’da olacağına inanmışlardır.
Viking aracı, otomatik biyo-kimya laboratu- varı vasıtasıyla, toprakta organik maddelerin varlığını araştırarak bu soruya yanıt vermeye çalıştı. Araştırılan maddelerden biri suyla muamele edilip de açığa oksijen çıkarınsa, bilim adamları şaşkına dönmüş ve haftalar boyu heyecanlarını yenememişlerdi: çünkü bu bir hayat işaretiydi. Bilim adamlarının çoğu bunun olağan dışı bir kimyasal yapıya sahip bir çeşit çamurdan ileri geldiği görüşündedirler. Gerçi, hiç kimse Mars’da Bakteriyel bir hayat olduğunu iddia etmemiştir ama bunun aksini de savunan çıkmamıştır. National Space Enstitüsü’nün çıkardığı Insight dergisinin editörü Leonard David, “Aslında, Viking bize soruyu başka şekilde ifade etmemizi isteyen bir karşılık vermiştir.” şeklinde espri yapmıştır.
insanların Mars’a gitmesi kaça mai olacaktır? Son günlerde hazırlanan sıkı bütçeler bu işin yararsız olacağını söylemektedir. Johnson Uzay Merkezi’nin kaynaklar yönetmeni Humboldt Mandell, “Uzay davasında biz, kendimizin en büyük düşmanı oluyoruz.” diyor ve: “Mars projesi İçin ayrılacak paranın korkunç yüksek olacağı sanılıyor; halbuki, gerçekçi tahminler, rakamların çok düşük olacağını göstermektedir.” şeklinde sözlerine devam ediyor.
Birleşik Devletlerin uzay mekiği teknolojisi ile birlikte, NASA’nın yürüttüğü uzay çalışmalarına ait uzay limanı projesinin geliştirildiği düşünülecek olursa, Maldell’e göre Mars yolculuğu için planlanan uzay gemisinin geliştirilmesi için harcanacak para 20 ile 40 milyar dolar civarında olacaktır. Mandell sözlerine devam ederek, “Bu miktar, 5 kişilik bir ekipin fazladan iki uzay gemisi ile 600 gün sürecek bir yolculuğu kapsayacaktır. 1981 fiyatları ile karşılaştırma yapılırsa Apollo projesi 62,9 milyar dolarla daha pahalıya mal olmuştur.” demiştir.
Mars kuramcıları davalarını haklı gösteren birçok gerekçeler öne sürüyorlar: Mars’ın bilinmeyen gizlerini kesin olarak ortaya çıkarmak, İnsanoğlunun refahı için Mars’ın kaynaklarını kullanmak, gezegenimizdeki kaynakların eninde sonunda tükenmesi korkusundan kurtulmak, Evre- n’e ait bilgi sınırlarını genişletmek. Bir Mars taraftarı Kırmızı Gezegen’i, metal bakımından zengin asteroidlere ulaşmak için açılacak bir kapı olarak görmektedir; tıpkı, 19. Yüzyılda St. Louis’- in Amerikan Batı’sına açılan bir kapı olması gibi.
MARS’A KAÇIŞ
En büyük hayal, insanların Mars’a gitmek istediklerinde, oranın insanoğlu için yeni bir yurt olmasıdır. Bu insanlar birgün çocuklarının Kırmızı Gez gende maden aramak isteyeceklerine veya torunlarının siyasi ve dini uyumsuzluklardan dolayı dünyalılardan kaçarak kendilerine ait bağımsız bir ülke kurmak isteyecekleri bir zamanın geleceğine inanıyorlar.
İnsanlığın bildiği şey şu ki, keşifler, yerleşim ve uygarlığı da birlikte getirirler ve bu nedenle Mars’ın yüzü de insanların değişmesine ayak uyduracaktır. B.J. Bluth, “Orta Çağ’da insanlar katedraller inşa etmiştir. Bizim çağın katedralleri de uzayda inşa edilecektir. Sırf macera olsun diye Mars’a gitmek isterdim. Hatta Mars’da yaşama şansı az olsa bile.. Bireyse! katkılarla bile olsa İnsanlığın gelişmesini sağlayacak tohumları sonsuz Evren’e ekmek bir değer taşımaz mı?” demektedir.
Bluth sözlerine, “Yalnız uzayda yaşayan ve çalışanların hayatı değil, Yeryüzündekilerin de yaşantısı değişecektir. Aslında şimdi bile uzay programlarının uygulanmasında; haberleşme alanında, Yeryüzü kaynaklarının tesbitinde ve eğitimde meydana gelen değişmeler gözle görülmektedir.” şeklinde devam etmiştir.
Eski astronotlardan ve şimdi senatör olan Harrison “Jack” Schmltt, gezegenlerarası geleceği, yaşadığımız zamana ulaştırmıştır. Bu yorulmak bilmez uzay keşif şampiyonu,” Doğma büyüme Mars’lı olacak, Mars’ın ilk yerlilerinin ana ve babaları, büyük bir ihtimalle bugün hayattadırlar ve aramızda yaşamalarını sürdürmektedir” demiştir.
SCIENCE DIGEST’den Çev.: Mustafa UZUNOĞLU