İnsan nefsi, güzel şeylere bakmaya düşkündür

İnsan nefsi, güzel şeylere bakmaya düşkündür. Acep sürmeler o gözlerin yükünü nasıl çeker

Göz,kalbin elçisidir. O’nun tarafından vazifelendirilir, Güzel ve manzaralı bir şey bulmuşsa, memnuniyet duyar.

Fakat göz, çoğu defa kalbin başını belâya sokar. Zira öyle güzelleri haber verir ki; ne hepsini elde etmeye, ne de ayrılıklarına tahammüle kalbin gücü yeter.

Gözler Kalbin Aynasıdır Derler Ya..!

Bakışlarını Allah’ın izni haricine salıverenlerin hasretleri devamlı olur. Çünkü bakmak, sevgiyi netice verir. Ve kalb, bir alâkaya sahip olur. Sonra bu alâka kuvvetlenir; vurgunluk derecesine varır ve kalbi kaplar. Göz, bakmaya devam ettikçe, vurgunluk hâli kalbden ayrılmayacak bir sevgi halini alır. Artık kalb, köle olmuştur ve lâyık olmayana kulluk yapmaya başlar. Bütün bunlar, bakmanın cinayetleridir. Bir emir (sultan) iken, şimdi bir esirdir o.

Kalb, düştüğü haller için gözden dert yanar. Göz ise, “Ben senin memurundum, der; bana vazife veren, sen değil miydin?”

Bütün bunlar, Allah’ın sevgi ve bağlılığından boş kalan kalblerin belâsıdır. Kalb Allah’ı sevmek için yaratılmıştır. Bu yüzden sevgilisi “O” değilse, kulluğu başkasınadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*