İnternet Gökyüzünde
Geçtiğimiz yılm başlarında soğuk bir Ocak günü, hava araçlarının seyrini değiştirebilecek eski bir yolcu uçağı Wıits-hire’daki askeri bir havaalanından havalandı. 30 yıllık BAC 1-11 tipi yolcu uçağı, kule kontrolörlerinin, tıpkı internetten bilgi topluyormuş gibi, hava aracının yeri, yüksekliği ve hatta rotası hakkında bilgi almasını sağlayacak bir deneysel iletişim sistemi taşıyordu.
Hemen hemen aynı günlerde küçük bir hava trafik kontrolör grubu, Malvern, Worcestershire’daki Savunma Araştırma Bürosu’nda hava trafik kontrolü simiila-töründe vardiya usulü çalışmaya başladılar. Cihaz, Ingiltere’nin kuzeydoğu kesimlerinde hava trafiği ve konuşmalı iletişimi simüle etmek için oluşturulan radar ekranları ve iletişim gereçlerinden oluşuyor. Simülatörde, simülasyondaki tüm hava araçlarının uçuş yollarını detaylı bir biçimde ölçebilecek deneysel bir bilgisayar sistemi de bulunuyor.
Ancak simülasyondaki uçakların biri gerçekten de uçuyor. Deneyin ortasında, BAC 1-11, ekranların kenarında belirerek. sanki İngiltere’nin en kalabalık hava koridorlarından birinde uçuyormuş gibi, trafikte yer alıyor. Bu sırada uçağın rotası bilgisayarda belirlenirken, iletişimin çoğu da yeni veri bağlantıları vasi- v tasıyla yerden kontrol ediliyor. Fi:
BAC 1-11 ve parçası olduğu iHte deneme, hava trafik kontrolünü , daha etkin bir hale getirecek küresel bir programın sadece bir parçası. Dünyadaki hava trafiği yoğunluğunun 2025 yılında ikiye katlanması – ‘ bekleniyor. Hava trafiğinde değişik likler yapılmazsa, aşın kalabalık olan havayolları tehlikeli bir sona doğru yaklaşacak.
Havacılık uzmanlan, küresel \cn bağlantılarının, etkinliği artırmanın 5 o- j lu olduğuna inanıyor ve dünya üze M rindeki pilotları, hava trafik kontrol Şm sistemlerini ve havaalanlarını bir- ‘•’j birine bağlayacak bir gökyüzü , Internet’i planlıyorlar. Teoride, ağ. dünyanın herhangi bir yerindeki bir kontrolöre herhangi bir uçuşu moni-;Srde görebilme ve yeni bir rotayı doğ-^va aracının uçuş düzenleme sis-“r»ierebilme imkanı verecek.
Havada pilotlar da, günümüzde kul-lanılan ATC sisteminin sınırlı sesli iletişim kanallarına gerek duymadan rota değişikliklerini öğrenmek için veri ağını kullanabilecek. Aynı zamanda, yer ekibinin, uçuş seyrini izleme, tablolama ve gerektiğinde müdahale etme görevi, uçağın konumu ve geleceğe ilişkin programı saniyesi saniyesine ağ üzerinde yayınlanarak mekanikleştirilebilecek. Yolcular ise, elektronik posta (e-mail) kullanma şansına bile sahip olacaklar.
Uzun vadede, pilotlar ilk defa olarak çevrelerindeki hava trafiğini gösteren bir çizelge ile diğer hava alanlarının konumlarını öğrenebilecekler. Uçuşların yoğun olmadığı bazı yerlerde, pilotlar günümüzde hava trafik kontrolörlerinin yaptığı bazı görevleri de üstlenebilecekler. Hava trafiği yönetimindeki yenilikler için kurulan tesis, Montreal’deki, dünya havacılığının merkezi olan Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu tarafından yaklaşık 10 yıl önce tasarlanan bir sayısal iletişim ağı. Uzun bir ayarlama sürecinden sonra, havacılık telekom ağı (ATN) şimdilerde test ediliyor.
Internet’i andıran ATN, bilgi alışverişi için bir ağ oluşturuyor, ancak, bilgiyi
edinmek için kullandıkları protokol ya da elektronik kuralların farklı olması yüzünde/? iki sistem birbiriyle uyumsuz. Inter-net’te tüm bilgiler eşit önceliğe sahip; araştırma projeleri için gerekli olan bilgiler, arkadaşlar arasında gönderilen kişisel mesajlarla aynı gecikmelere maruz kalıyor. Bununla birlikte, havada, hava trafik kontrolü ve hava araçları arasındaki bilgi alışverişi bir havaalanının uçak tarifesinden ya da bir yolcunun e-mailinden daha öncelikli olmalı.
Bu bilgi alışverişi için seçilecek olan rota da önemli. Hava trafiği, haberleşmek için, VHF, HF radyo bantlarım da içeren radyo kanalları ve uydu iletişim sistemlerini kullanıyor. Bu da, hava aracının yerine ve hattm ücretine bağlı olarak değişiyor. Örneğin, VHF radyo kanalı ile iletişim, ufuk çizgisinin ötesinde mümkün olmuyor. Bu yüzden, uzak bölgeler için, hava aracı daha pahalı olan uydu bağlantısına ihtiyaç duyuyor. Gelecekteki sistem, pilot ve kontrolör açısından kolay erişilebilir olabilecek en iyi veri iletim sistemini otomatik olarak seçebilecek şekilde tasarlanmalı.