blş. i. Çalışma ve amaç ortaklığı; ortak bir işe katılma, başkalarıyle birlik olarak bir amaca yönelme. || İşbirliği etmek (yapmak), bir amaç veya çıkar uğruna başkalarıyle ortaklaşa çalışma yapmak: İlk işi evvelâ şehrin ileri gelenlerini hükümete çağırıp onlarla konuşmak, kendileriyle işbirliği etmek oldu (Sabahattin Ali). — Ask. Savaşa katılan birlikler arasında sağlanan bağlantı. Bk. a n sİk l. — Fizyol. Bir görevi yerine getirmek için birçok organın ortaklaşa çalışması. (Eşanl. sİNERii.) [Bu ortaklık ekseri sinirsel birleşimlerin sonucudur, fakat içsalgı bezleri üstüne sinir sisteminin hiç bir arasılığı olmadan, sadece kimyasal bir mekanizma ile uzaktan etki gösteren stimülinlerin faaliyetiyle de meydana gelebilir.] || Faktoryel işbirliği, soydan geçme bir özelliği meydana getiren bir veya birkaç genin zorunlu ortaklığı. — a n sİk l. Ask. Askerlikte her sınıf, belli hizmetlerin yürütülmesi için kurulmuştur. Kumandan, gerekli durumlarda daha güvenli ve kesin bir sonuca ulaşabilmek için birlikler arasında, her birliğin kendi görev alanında kalması gerekçesiyle, bir hareket birliği kurabilir. Böylece, sınıflar arasında kurulacak ve yürütülecek işbirliği, zaferin kolaylık ve güvenle elde edilmesini sağlar. Sonucu alacak kara kuvvetlerinin, en büyük yardımcı sınıf olan hava kuvvetleri ile sıkı bir işbirliğine olan ihtiyacı ne kadar gerekli ise, harekâtın çıkarma veya kıyı savunması şeklinde yapılmasında deniz kuvvetlerinin de bu işbirliğine katılması aynı derecede önemlidir. Karadaki taktik harekât sırasında da asıl sınıf olan piyade ve zırhlı birliklerin, hava kuvvetlerinden başka topçu, istihkâm ve başka destek sınıflarla işbirliği yapması zo- runluğu vardır. Silâhlı kuvvetler arasında işbirliğinin sağlanması, ancak bunların hepsinin üstünde bulunan en büyük kumanda kademesinin etkin bir şekilde planlayarak yürüteceği bir koordinasyon çalışması ile gerçekleşebilir,
İŞBİRLİĞİ
11
Eki