Sağlık Bilgisi

İSKELET SİSTEMİ VE HASTALIKLARI

ETMOİD KEMİK (KALBUR KEMİK):

Kafatasının ön ve ön-yandan görünüşü

Kafatasının ön ve ön-yandan görünüşü

1

Etmoid kemik, fro n tal kem iğin “U” biçim indeki “ Etmoid Çent iği99 denilen bölüm ünün o rtasın d a yer alan boşluğu d o ldurm uştur. Bu kem ik, göz çu kurunun iç yan du v arın ın b ir bölüm ünü oluşturduğu gibi, b u ru n boşluğunun tav an ın ın d a b ir bölüm ünü o lu ştu ru r. Etm oid kem ik A) L am ina p erp en d ik u laris (dikey levha) B) Lam ina kribroza (kalbura benzeyen levha) ve C) M asse la terales (yan kitleler) olm ak üzere üç bölüm e ayrılm ıştır. Dikey levha tam o rta h a tta yerleşm iştir. K albura benzeyen levha ise, dikey levhanın 1/3 üst bölüm ünde b u n a dik, fakat y atay b ir biçim deyerleşm iştir. Y an kitleler dikey levhanın h er iki ta ra fın d a, k alb u ra benzeyen levhannl altın d a b u lu n u rlar. L am ina k rib ro zad a çok say ıd a delik bulu n d u ğ u n d an (kalbura benzeyen levha) bu adı alm ıştır. B uradaki deliklerden koku alm a ile ilgili sinir iplikçikleri geçer. Y an kitlelerin dış yüzleri düzgün olup, göz çu k u ru n u n iç yan d uvarının oluşm asına yardım ed erler. Y an kitlelerin iç yüzleri, b u ru n boşluğunun dış d u v arların ın b ir bölüm ünü o lu ştu ru rlar. Dış d u v arla rd a n iki ince kem ik tab ak ası b u ru n boşluğuna doğru uzanır. Ü sttekine “ K onka nazalis sü p e rio r” (burun boşluğunun ü st konkası) hem en b u n u n altındakine de, “K onka n azalis m edia” (burun boşluğunun o rta konkası) d en ir. Bu konkalar b u ru n boşluğunun m ukozasıyla ö rtü lü d ü rler ve b u ru n boşluğunun kendine özgü bölüm lü yapısını k u rarlar. Bu konu “B urun boşluğu” bölüm ünde ay rın tılarıy la ele alınm ıştır. Etmoid kem ik; frontal, nazal, m aksilla, vom er, p alatin , sfenoid ve lakrim al kem iklerle eklem leşir.
SFENOİD KEMİK (TEMEL KEMİK): Sfenoid kem ik d ört bölüm den oluşm uştur. B unlar a)S fenoid kem iğin cismi) b) K üçük k an at c) Büyük k an a t ve d) Pterigoid çıkıntıdır. Sfenoid kem iğinin içi boş olup b u boşluğa “ Sfenoid sin ü s” denir. Sfenoid sinüs b u ru n boşluğuna açılır ve iltih ap lan m asın a sinüzit denir. Sfenoid kem iğin kafa boşluğuna b ak a n ü st yüzü hafifçe çukurlaşm ıştır. Bu çu k u ra “ T ürk ey eri” d en ir ve içine beynin hipofiz bölüm ü yerleşm iştir. Hipofiz çeşitli horm onlar salgılayan b ir iç salgı bezidir.
 OKSİPİTAL KEMİK (ARTKAFA KEMİĞİ): O ksipital kem ik, “ A tlas” adını alm ış olan birinci om urganın ü stünde, tem poral, sfenoid ve p a rie ta l kem iklerinin de ark asın d a y er alan b ir kem iktir. Bu kem ikte bu lu n an ve “ F oram en m agnum ” (büyük delik) adını alan bu delik içinde beynin “M edulla oblongata” denilen bölüm ü b u lu n u r. Bu delik aracılığıyla “B eyin-Om urilik” devam lılığı ve bağlantısı sağlanır.
SPLANKNOKRANİUM (YÜZ): Yüz k afan ın ön-alt bölüm ünde b u lu n u r ve altısı çift, ikisi tek olm ak ü zere 14 kem ikten oluşm uştur. Tek kem ikler vom er ve m andibula kem ikleridir. Çift kem ikler ise m aksilla, zigom atik, n azal, lakrim al, p alatin ve konka nazalis inferior kem ikleridir. Bu kem ikler içinde yalnız m andibula kem iği h a re k e tlidir.
MAKSİLLA KEMİĞİ (ÜSTÇENE KEMİĞİ): Ü stçene kem iği yüzün çift kem iklerinden b irid ir. Bu kem iğin içinde “ Sinüs m aksillaris” denilen b ir boşluk v ard ır. B urun boşluğuna açılan bu boşluğun iltihaplanm asına “ Sinüzit” den ir. M aksilla kem iği iskelette b u ru n boşluğunun ön deliğinin oluşm asına yardım ed er. Ü stçene kem iğinin alt k en arın d a, yan y an a dizilm iş olan ve “ Alveoli d en tale s” denilen çu kurcuk b u lu n u r.

Bu çu k u rcu k larm içine ü stçen en in diş kökleri y erleşm iştir. M aksiila kem iği göz çu k u ru n u n tab an ın ı ve k arşı eş kem ikle b irleşerek dam ağın 2 /3 ön bölüm ünü ve b u ru n boşluklarının tab an ın ı o lu ştu ru r.
 ZİGOMATİK KEMİK (ELMACIK KEMİĞİ):

2

 

Elm acık kem iği de yüzün çift kem iklerinden b irid ir. Göz çu k u ru n u n dış d u v arın ın ve tab an ın ın b ir bölüm ünün o lu ştu ru lm asın a yardım ed er. Elm acık kem iği tem poral, sfenoid, fro n tal ve m aksiila kem ikleri ile eklem leşir.
 NAZAL KEMİK (BURUN KEMİĞİ): Bu kem ik k arşı eş kem ikle eklem leşip b u ru n sırtının kem ik iskeletini y ap a r. H er iki b u ru n kem iğinin ön k en a rları, b u ru n boşluğunun ön deliğinin üst bölüm ünü o lu ştu ru rla r. N azal kem ikler b u ru n boşluğunun tav an ın ın ön bölüm ünü de k u ra rla r ve b irb irleriy le, fro n tal ve m aksiila kem ikleriyle eklem leşirler.
LAKRİMAL KEMİK (GÖZYAŞI KEMİĞİ): Bu kem ik de yüzün çift kem iklerinden b irid ir. H er iki ta ra fta k i lak rim al kem ikler göz çu k u ru n u n iç y an d u v arın ın ön bölüm ünü k u ra rla r. B urun boşluklarının d a dış y an d u v arların ın küçük b ir bölüm ünü o lu ştu ru rla r. Bu kem ik fro n tal, etm oid, m aksiila ve konka n azalis inferior kem ikleriyle eklem leşir.
KONKA NAZALİS İNFERİOR (BURUN ALT KONKASI): Y 1üzün çift kem iklerinden olan bu kem ik b u ru n boşluğunun dış d u v arı ile eklem leş- m iş ve b u ru n boşluğuna doğru b ir dış bükeylik y a p a ra k u zanm ıştır. Bu kem ikle b u ru n boşluğun u n dış yan d u v arı a ra sın d a k alan boşluğa “ M eatu s nazi in ferio r” denir.
 PALATİN KEMİK (DAMAK KEMİĞİ): D am ak kem iği b iri dikey diğeri de y atay olm ak ü zere iki p a rç a d a n k u rulm uştur. Bu kem ik de yüzün çift kem iklerindendir. Dikey p a rç a b u ru n boşluğunun dış y an duv arın ın b ir bölüm ünü k u ra r. Bu p a rç a n ın ü st k en arı göz çu kuru ta b an ın ın en a rk a bölüm ünü o lu ştu ru r. Y atay p arç a n ın ü st yüzü, b u ru n boşlukları tab an ın ın 1/3 a rk a bölüm ünü olu ştu ru rk en , alt yüzü de dam ağın 1/3 ark a bölüm ünü k u rar.
VOMER KEMİĞİ (SAPAN KEMİĞİ): V om er kem iği yüzün iki tek kem iğinden b irid ir. D iğer tek kem ik ise altçen e kem iğidir. V om er kem iği sağ ve soldaki b u ru n boşluklarını b irb irin d en ay ıran ve “ Septum n azi” adını alan a ra d u v arın , kem ik kısm ının a rk a alt bölüm ünü o lu ştu ru r. Septum nazi, kem ik ve k ık ırd ak tan yapılm ıştır. En ön gölüm ü kıkırdak d o kusundan yapılm ıştır. A rk asın d a etm oid kem iğin dikey levhası (Lam ina p erp en d ik u laris) ve bun u n d a ark a sın d a vom er kem iği y er alır. V om er kem iği en ark a d a sfenoid kem iğin gövdesiyle eklem leşir. Septum nazi b u ru n boşlukların ın tav an ın d an ta b an ın a k a d a r u zan ır ve hem en hem en blitün in sa n la rd a az ya d a çok sağ a ya d a sola doğru bir eğiklik gösterir.

3
 MANDÍBULA KEMİĞİ (ALTÇENE KEMİĞİ): Altçene kemiği başın tek hareketli kemiğidir. Korpus mandibula (altçene cismi) ve ramus mandibulalar (altçene kolu) bölümlerinden oluşmuştur. Korpus mandibula kabaca “U” harfine benzer. Ramus mandibulalar ise U harfinin uçlarına yerleşmişlerdir. Korpus mandibulanm içbükey yüzü yutağa bakar. Altçenenin dişleri, korpus mandibulanm üst kenarına dizilmiş olan ve “Alveoli dentales” denilen çukurcuklar içine yerleşmiştir. Ramus mandibulalarm üst kenarlarında önden arkaya doğru şu oluşumlar bulunur: En önde “Koronoid çıkıntı”, bunun arkasında “Mandibula çentiği” yer alır. Mandibula çentiğinin arkasında eklem çıkıntısı bulunur. Eklem çıkıntısının tepe bölümüne “Mandibula başı” denir. Mandibula başı aracılığıyla altçene kemiği şakak kemiğiyle eklemleşmiştir. Mandibula başı, şakak kemiğindeki eklem çukurcuğu ve eklem tümsekçi- ğinin yapmış olduğu bir yuvaya yerleşmiştir. Şakak kemiğiyle mandibula kemiği arasındaki bu eklemleşme altçenenin hareketliliğine olanak sağlamaktadır.
KAFA KEMİKLERİNİN EKLEMLEŞMESİ: Kafa kemikleri sutura denilen özel bir eklemleşme gösterirler. Bu eklemler hareketsizdir. Kemiklerin ekkîmleşecek olan kenarları adeta fiyortlara benzerler. Bir kemiğin çıkıntıları diğer kemiğin girintilerini tamamlar ve böylece kafa kemikleri çok sıkı bir biçimde birbirlerine kenetlenerek ve kilitlener ek eklemleşmiş olurlar. Sutura denilen bu eklemlenin arasında fibroz bir doku vardır. Dokunun üstü periost ile kaplıdır. Kişi yaşlandıkça bu fibroz doku kaybolur ve kemikler tamamen birbirlerine dayanırlar. Doğum sırasında çocukların kafa kemikleri birbirleri üzerinde kayarak çocuğun kafa ölçülerinin 1-1,5 cm küçülmesine, dolayısıyla doğumun anne için oldukça kolay olmasına yardım ederler. Çocuğun kafa kemikleri arasındaki eklemlerde fibroz doku daha fazla olduğundan, bu elastik küçülme gelişebilmektedir. Kafa kemikleri arasında bazı sutura eklemleri şunlardır. S u tu ra sajitalis: O rta h atta h er iki p arie tal kemik a ra sın d a b u lu n an eklem dir. Sutura koronalis: Frontal kemikle parietal kemiklerin ön kenarları arasında bulunan eklemlerdir. Sutura lambdoidea: Her iki parietal kemiğin arka kenarlarının oksipital kemikle eklemleşmesidir. Sutura parietoskuamalis ve sutura parietomastoi- dea: Parietal kemikle temporal kemik (şakak kemiği) arasındaki eklemdir.
BINGILDAKLAR (FONTİKULUS): Doğumdan sonra en geç iki yaşma kadar çocukların kafa kemikleri fibroz dokuyla birbirlerine bağlanmışlardır. Bu doku elastik bir dokudur. Bazı kafa kemiklerinin birbirleriyle birleşme köşelerinde.
fibroz doku genişçe bir alanı kaplamaktadır. Bu alanlar 1,5 yaşından küçük olan çocuklarda kolayca hissedilir. Bıngıldak denilen bu bölgelerin parmakla hafifçe bastırıldığında yumuşak olduğu ve baskı karşısında hafifçe içe çöktükleri görülür. Bıngıldakların sayısı altıdır. Ön bıngıldak (büyük bıngıldak): Her iki parietal kemiğin üst kenarlarının ön ucuyla frontal kemik (alın kemiği) arasında, sutura koronalisle sutura sajitalisin birleştiği bölgededir. Yaklaşık 5 cm. boyunda olup, çocuğun 9-18 ayları arasındaki döneminde kapanır, yani kemikleşir. Arka bıngıldak (küçük bıngıldak): Bu bıngıldak çocuk 4 aylıkken kapanır. Oksipital kemikle her iki parietal kemik arasında, sutura sajitalisle sutura lambdoideanm birleştiği bölgededir. Ön-yan bıngıldak: Bu bıngıldak ise parietal kemiği, alın kemiği ve sfenoid kemiğin büyük kanadı arasında bulunur. Arka-yan bıngıldak: Parietal kemiğin alt arka köşesi, sfenoid kemik ve şakak kemiği arasında bulunur. Ön ve arka yan bıngıldaklar kafanın sağ ve sol yanında bulunan çift bıngıldaklardır.

 SİNUSLAR:

Normal sinusların (sol) ve iltihapla ımış sinuslarm (sağ) röntgeni.

Normal sinusların (sol) ve iltihapla ımış sinuslarm (sağ) röntgeni.

Kafa ve yüz kemiklerinin bazılarının içinde sinüs denilen boşluklar bulunur. Bu boşlukların duvarları burun mukozasıyla örtülmüştür. Sinusları döşeyen bu mukozanın iltihaplanmasına “Sinüzit” denir Bu sinuslar burun çevresindeki bazı kemiklerde bulunurlar. Kaşların iç uçlarının altına rastlayan alm kemiğinin (frontal kemik) bölgesinde bulunanlara frontal sinuslar denir. Frontal sinuslar doğuştan yokturlar. Çocuğun 3-7 yaşları arasındaki bir döneminde belirirler. Etmoid şekilleri denilen diğer bazı sinuslar ise alm kemiğiyle etmoid kemiğin eklemleşmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu selüller çocuk doğduğunda da vardır. Üstçene kemiğinin (Maksilla) içindeki sinuslar da çocuk doğduğunda oluşmuş durumdadırlar. Burun çevresindeki son sinüs, sfenoid kemiğin gövdesinin içinde yer almış olan sfenoid sinüstür. Bu sinüs 3-3*5 yaşlan arasında belirir. Sözünü ettiğimiz bu sinuslarm tümü burun boşluklarına açılır ve burun çevresinde bulundukları için “Paranazal sinuslar” adını alır. Paranazal sinusları, başa özel pozisyonlar verilerek çekilmiş olan başın röntgen filmlerinde görmek olasıdır. Bu yolla iltihaplanmış bir sinüs, ya da artması sonucu çeşitli sinirler baskıya yani bir sinüzit olayı ortaya konulabilir. uğrarlar ve böylece bu sinirlerle ilgili ağrı duyguları ortaya çıkar. Bunlar arasında en sık  HİYOİD KEMİĞİ (DİL KEMİĞİ): Bu kemik rastlanam çeşitli hastalıklar sonucu omurganın iskeletin herhangi bir kemiğiyle eklemleşmiş de- bel bölgesinde bir bozukluğun gelişip bel ğildir. Açıklığı gırtlağa bakan kabaca “U” harfi ağrılarına neden olmasıdır. Burada şunu hemen biçiminde bir kemiktir, Boynun ön bölümünde, belirtelim; bel ağrılarının bunun dışında birçok dilin altında ve sternum kemiğinin üstünde bir değişik nedenleri vardır. Omurga, üst ucunda bölgeye yerleşmiştir. Çeşitli kaslar ve bağlarla başla eklemleşmiştir. Bu eklemleşme başa yerini korur. Kemiğin gövde, iki tane küçük hareketlilik kazandırır. Orta bölgede omurga, boynuz ve iki tane de büyük boynuz olmak üzere kaburga kemikleriyle, alt uçta da leğen kemiği üç bölümü vardır. (pelvis) ile eklemleşmiştir.  Omurganın önemli görevleri vardır. Baş, göğüs

OMURGA (KOLUMNA VERTEBRALİS): kafesi ve içindeki organların, karın bölgesi ve İskeletin omurga bölümü çocukta 33,erişkinde ise içindeki organların taşınmasında görev almıştır. 26 omurun (Vertebra) üst üste birbirleriyle Diğer yandan sinir sisteminin omurilik bölümü, eklemleşmesiyle ortaya çıkmış olan bir sütundur, omurganın içinde bulunan “Omurga kanalı”nm Bu yukarıdan aşağı düz olmayıp hafif eğimlere içine yerleşmiştir. Omurga başın ve gövdenin sahiptir. Boyun bölgesindeki omurga öne doğru sağa, sola, öne, arkaya eğilme ve sağa, sola hafif dışbükey, göğüs bölgesindeki omurga ise dönme hareketlerini sağlar. arkaya doğru hafif içbükey eğime sahiptir. Bel Omurgayı oluşturan omur kemiklerinin dağılışları bölgesindeki omurganın da öne doğru hafif şöyledir: Boyun bölgesinde çocuk ve erişkinde 7 dışbükey eğimi vardır. Bu eğimlerin düzleşmesi omur kemiği bulunur. Bunlara “Boyun omurları denir.Çocuk ve erişkinin göğüs bölgesinde 12 tane omur bulunur. Bunlara “Torasik omurlar – Dorsal omurlar”, “Sırt omurları” denir. Bel bölgesinde ise 5 omur bulunur. Bunlara “Lumbal omurlar”, “Bel omurları” denir. Çocukta beşinci bel omurunun altında “Sakral omurlar” başlar. Bu omurların sayısı 5’tir. Yetişkinde sakral omurların beşi de birleşmiş, tek bir kemik halini almıştır. Bu yeni oluşuma artık “Sakrum kemiği” (kuyruk- sokumu kemiği) denir. Çocukta sakral omurların altında 4-5 omur daha bulunur. Bu omurlara “Koksig omurları” denir. Yetişkinde bu omurlar birleşip, tek bir kemik halini almıştır. Bu yeni oluşumun adı da “Koksig kemiği” dir.

1-boyun-omurlari-2-sirt-omurlari-3-bel-omurlari-4-sakrum-5-koksik-6-omur-govdesi-7-omur-deligi-8-diken-cikinti-9-15-eklem-cikintilari-ve-yuzeyleri-11-omur-kavisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir