İslamların Peygamberleri
Arabistan. Arabistan islâmiyetin beşiğidir-. İslâm peygamberi
orada doğmuştur; peygamber Arapça konuşmuş
ve Allahın emirlerini Araplara tebliğ etmiştir, Araplar da
bu emirleri ve peygamberin telkinlerini her tarafa yaymışlardır.
Bu bakımdan peygamberin Araplara ve onlar
vasıtasiyle başka milletlere yaptığı tesirleri anlamak için
Arap geleneklerini, âdetlerini ve islâmiyetten önceki hayatlarını
olduğu gibi, Arapların yurdunu da incelemek
gerekmektedir. Araplar eski medeniyet dünyasından hemen
hemen ayrılmış bir ülkede yaşıyorlardı; bu ülkenin kuzeyini
bir çöl kaplar, üç yönünü de denizler çevreler; kuzey
doğuda Fırat akar, kuzey batısında da Akdeniz vardır.
Araplar kendi ülkelerine «ada» adını vermişlerdi: Ceziretül-
Arab. Araplar Sami ırkın bir koludur ve çok eseki bir
milletir. Bu millet sayısız devirlerce kendine has bir hayat
tarzına sahip olmuş, bundan gurur duymuş, milletlerinin
doğuşu ve soyları ile, memleket ve âdetleriyle iftihar etmişlerdir.
Arabistan’ın çoğu kısmı çöldür, fakat şurada
burada, yer. yer, bedevilerin, konup göçücü yerli Arapların
otlak bölgeleri olan vadiler vardır. Kum çöllerinde yeşil
benekler demek olan vâhalar, hattâ bir hayli yağmur alan
dağlık yerler de mevcuttur. Arabistan’ın tarihini başlatacağımız
Yemen böyle bir yerdir.Yemen. Yemen bir yayla memleketidir ve hoş bir iklimi
vardır Yemen’e oldukça yağmur düşer, kışlar da soğuktur.
Geniş, yeşil vâdilerde buğday, akdarı ve arpa yetişir.
Tepelerin eteklerinde, bayırlarda üzüm, incir, kaysı, nar ve
ceviz yetiştirilir; aynı zamanda devirler boyunca Yemen’i
meşhur eden Yemen kahvesi de buralardan elde edilir.
Biraz sığır da beslenir. Başşehri San’a ’dır. Arabistan’m en
zengin bölgesi daima Yemen olmuştur, malûmdur ki çok
eski zamanlarda iyi gelişmiş bir medeniyeti de vardı. Yemen’e
islâmiy etten önceki devirlerde Himyer denirdi, peygamberin
doğuşundan birkaç yüzyıl önceleri Roma âlemi
ile ticaret yapardı.
Hadramut. Yemen’in doğusunda bir kıyı memleketi
olan Hadramut uzanır. Bu memleketin de geŞısiş zamanla
eski bağları vardır ve o da refah itinde bir ülke olmuş
olsa gerek, çünkü vadilerinde eski şehirlerin harabeleri ve
kanallara rastlanır. Zamkı eski devirlerde çok makbul bir
koku veren meşhur günlük ağfteı Hadramut’ta yetişirdi.
Bu bölge İsa’dan önce V. yüzyılda yaşamış ünlü Yunan
tarihçisi Herodot’un eserinde zikredilmektedir. Hadramut
halkı cesur ve zorluktan yılmk^ kimselerdir. Vâdilerde sebze,
meyva, akdarı ve arpa yetişUöpıer; şimdilerde tütün de
yetiştirmektedirler. Bal elde ederler, bedeviler sürü de beslerler.
Halkta deniz sevgisi vardır, çok eski zamanlardan
beri Doğu ve Uzak Doğu ile ticaret yapmışlardır. Dışlara
gitmişler, Doğu Afrika’ya, Hindistan’ın batı kıyılarına ve
Sümatra’ya yerleşmişlerdir.