Genel

İstanbul’da Bilim Rüzgârları Bilim Şenliği

İstanbul’da Bilim Rüzgârları

Bilim Şenliği

İstanbul’da Bilim Rüzgârları

Bilim Şenliği
İstanbul 1-16 Mart tarihleri arasında değişik bir olay yaşadı: Bilim Şenliği… Şenlikte, İstanbul’da kurulması planlanan, büyük bir eğitim projesi niteliğindeki bilim merkezinin etkinliklerinden örnekler sunuldu.

Şenlik, projenin kamuoyuna tanıtılmasını amaçlıyordu ve kurulacak bilim merkezinin minik bir provası niteliğindeydi. Şenliğin ana sloganı olan “Gör, Dokun, Dene, Öğren, Eğlen” izleyicileri seyirci konumundan çıkartıyor ve katılıma çağırıyordu.

Şenliği en çok 15 bin kişinin gezmesi programlanmıştı, şenlik alanı ancak ;«)UU metre kareyi buluyordu ve izleyicilerin sergi alanındaki gösteri birimleriyle
birebir ilişkiye geçebilmeleri, bütün gösteri birimlerini kullanabilmeleri, bilimsel deney süreci içine girebilmeleri ve izleyiciye sunulan bütün etkinliklerden yararlanabilmeleri için günde en çok 1000 kişi sergi alanını gezmeliydi.

Ancak okulların, öğrencilerin, öğretmenlerin ve İstanbul halkının ilgisi, bütün bu planlan altüst etti. Beklenmedik ölçüde bir kalabalık Bilim Şenliği’ne akın etti. 500 metreyi bulan ikişer üçer sıralı kuyruklar oluştu. Çocuğunu kapan gelmişti. Babalar, analar, gençler ve öğrenciler bilim kuyruğu oluşturmuştu ve günde ziyaretçi sayısı 4-7 bin arası değişiyordu. 16 gün içinde 70 bin ziyaretçi, İstanbul’da Bilim Merkezi’nin kurulma-
1-16 Mart tarihleri arasında İstanbul’da bilim rüzgârları esti. Taksim’de İTÜ Mimarlık Fakültesi Taşkışla binasında düzenlenen Bilim Şenliği’nde ülkemizde ilk kez bilimin önünde uzun kuyruklar oluştu. 70 bin öğrenci ve bilim meraklısı dokunarak, kullanarak, görerek bilim deneyleri yaptılar. Bilim Merkezi’nin ilk provası ve kamuoyuna ilk takdimi çok başarılı oldu.

sı için ve şenliğin düzenlenmesi için yapılan çalışmaların beklenmedik bir ödülüydü.

Şenlik, bilim merkezi projesinin gerekliliğini, haklılığını, güzelliğini, yararlılığını… pratikte gösteriyordu.

Ayrıca, şenlik alanına yerleştirilen defterlere yazılanlardan seçtiğimi/, şu görüşler de, Bilim Merkezi Vakfı’nın bu büyük öğrenim projesinin bir an önce hayata geçirilmesi zorunluluğunun kanıtlarıydı:

Fahrettin Gürler (İTÜ Öğrencisi): “Bugün hayatımın en heyecanlı ve en önemli günlerinden birini yaşamaktayım. Oluşturulan bu ortamda bilimin inceliklerini görmemek ve tatmamak mümkün değil. Türkiye’nin böyle
Bilim Şenliğinin açılışını TÜBİTAK başkanı Tosun Terzioğlu ve MEB Müsteşar Yardımcısı Cevdet Cengiz yaptılar.

Şenliği ziyaret eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaptığı konuşmada; Bilimin ve bilim eğitim öğretiminin önemini beiirtersk, Bilim merkezi Projesine devletin destek vereceğini söyledi.

gerçek etkinliklere ihtiyacı var. Çocuğundan yaşlısına herkesin bu bilimsel ortama girip bilim şenliğine katılımım dilerim. Ne mutlu yarınlara Türkiye.”

Nilgün Ocalan: “Karanlığa itildiğimiz şu günlerde en güzel yanıt bu bilim şenliği olmuştur. Sonsuz teşekkürler.”

Hayrullah Keşoğlu Lisesi öğrencileri: “Bilim şenliği belki de gelecek için hayatımızda çok şeyi değiştirecek”.

Özel Bahçeşehir İlkokulu öğrencileri: “Bugün şimdiye kadar yaptığımız derslerin en güzelini, en ilgi çekenini yaptık. Keşke bütün derslerimizi böyle görerek, yaparak, yaşayarak yapabilseydik”.

Dursun Yıldız: “Biz Gazi Osman Paşa İlkokulu öğrenci ve öğretmenleri olarak bilim fuarında gördüklerimiz karşısında hayrete düştük, mutlu olduk, sevindik. Dünyayı yorumlamak ve değiştirmek ancak bilimle olanaklıdır, Buna yürekten inanıyoruz”.

Hacer Fatma Uluçay: “Londra’da Science Museum’u gezdiğimde çok kıskanmıştım. Şimdi ülkemde böyle bir çalışmayı görünce çok sevindim. Pırıl pırıl bilgili, aydınlık yüzlü gençler. Keşke Atatürk de görebilseydi”. Mehmet Yağız (FM öğrencisi) : “Buraya geldim ve dışarıdaki kuyruğu görünce şok oldum. Acaba geri dönsem mi diye düşünürken ve avazı çekerken içeriye girmeyi başardım. İyi ki girmişim. Okul yaşamımda ve başka hiç bir yerde görmediğim, belki de hiç göremeyeceğim şeyleri görmüş oldum”.

Burcu Sertbaş (Doğuş Fen Lisesi): “Buraya iki kez geldim. Çok eğlendim-öğrendim. Bilim Merkezi Vakfı’na teşekkürler”

Nişan Avcı: “Hayatımızın en muhteşem anını yaşadık. Burada olağanüstü harikalar var. Bu serginin eğitime, öğretime büyük bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Buket Kara ((İsmail Rüştü Olcay I.isesi): “İnsan burda çok farklı duygular yaşayabiliyor. Eğer insanlar bilim adına bir şeyler öğrenmek istiyorlarsa ilk adımı burada atabilirler. Burası her yaşta insanın geleceği, farklı bir dünya”.

Fatma Andaç: “Lise 2 öğrencisiyim, okulda bir laboratuvar bile yok, Çok komik bir fen bölümü öğrencisiyim. Hayatımda ilk kez azot gazını burada gördüm. Özelliklerini anladım. Burası harikaydı, hepinize çok teşekkür ederim. Muhteşemsiniz. Sizler olmasanız… aman Tanrım bunu düşünmek bile korkunç.”

Müge Aksoyoğlu: “Burada sormayı ve sormaktan korkmamayı öğrendim ve bilime ilk adımı attım”.

Elif İnce: “Burası zevkli gösterilerle dolu. Bilimle ilgili bir meslek seçmemi kesinleştirdi”.

Benzeri yüzlerce izlenim ve duygudan seçerek aktardığımız yukarıdaki cümleler, bilim merkezi projesinin izdüşümlerinin yansımasıdır. Vakfın Bilim Merkezi projesini geliştirirken dayandığı
Görüntülerin sonsuz çoğaltıldığı Aynalı giriş,

temel görüşlerin, kamuoyundaki istek ve düşüncelerle örtüşmesinin örnekleridir.

Bilim Merkezi projesinin veya düşüncesinin temelinde de, izleyicilerin yukarıda yayımladığımız görüşlerindeki temel duygu ve fikirler yatmaktadır. Alıntılardaki düşünceleri sırayla izlersek: Bilimin inceliklerini göstermek ve tattırmak… Çocuğundan yaşlısına herkesi bilim ortamtna sokmak…

Karanlıklar içinde yarınlar için umut ışığı olmak…

Gençlere geleceklerini belirlemede hayatlarını olumlu yönde geliştirme ve değiştirmelerinde yardımcı olmak…

Bilimsel bilgiyi kitaplardaki sıkıcılıklarından kurtarmak. Bilimsel bilgiyi güzel, ilgi çekici, kullanılır kılmak…

İnsanlara, yaparak, deneyerek, yaşayarak öğrenmelerinde yardımcı olmak…

Ziyaretçileri mutlu etmek, sevindirmek, coşkulandırmak, hayrete düşürmek, şaşırtmak; olayların perde arkasına, bakmalarım sağlamak… Ziyaretçilere, dünyayı, hayatı yorumlamalarında ve değiştirmelerinde yardımcı olmak…

Bilimi, bilimsel bilgiyi, bilim yöntemini, bilimsel düşünceyi, hayatlarını değiştirmede ve yorumlamada bir araç olarak kullanmalarına katkıda bulunmak…

!•:- — irsez;er. 54- Lazerle

r : v rr.ı.. :5- Lazerle yazı yazma.

t~ < ..’Ci.:kler (statik elektrik iç r soğukta kaynayan su. 38-

e îinn i mavi perdede Chroma » ; r-Iînıası). 39- Kendi çipini ken-ı – imarlı tiilkemizde çip tasarımı ve _ r_.arijsı filmi). 40- Ben miyim sen ~ /■ ıYüzlerin birbirine karıştığı iki gösteri). 41- Silindirdeki resim. 42-Ks”dinlc el sıkış (birparabolik ayna uy-43- Sonsuza bakış. 44- Dev kaleydoskop. 45- konuşan profiller. 46-Galge kaleydoskopu. 47- Sihirli değnek boşlukta görüntü oluşturma deneyi). 48- Uçmak ister misiniz (Aynalarla uçmak duygu ve görüntüsü). 49- Gözüm niye köşeye takıldı (Dik aynalarla bir gösteri) 50- Beni tutabilir misin? (Masa üzerindeki sahte görüntü). 51- Paralel mi değil mi? (Göz yanılgısı). 52- Çırpınan halkalar (titreşim ve frekans gösterisi). 53- Konuşma balonu (Karbondioksit dolu balonla ses odaklanması). 54- Gecikmeli duyma (Kendi sesinizi gecikmeli duyduğunuzda karşılaştığınız konuşma zorlukları)

Bu gösteri birimleri, ziyaretçilere, mekanikten ışığa, sese, beyin-göz algılama yanılgılarına, biyolojiye kadar uzanan oldukça geniş bir yelpazede çeşitli bilimsel deneyleri yapma, bilimsel olayların nasıl gerçekleştiğini deneme, süreçlerin içine katılarak olayın özünü kavrama olanağı verdi.

Bilim merkezlerinin ve bu bağlamda Bilim Şenliği’nin ilginç bir yönü de, bilgiyi, bilimi eğlenceli bir şekilde sunmalarıydı. Şaşırtma ve hayranlık uyandırma bilimin özünde vardır. Gösteri birimleri de bu özellikleriyle neşeli bir atmosfer yarattı.

Şenlik alanında aynalarda uçuldu. Dev kaleydoskoplar içine girildi ve sonsuz görüntülere bakıldı. Havada oluşturulan sıcak noktaya dokunuldu. Göz ve beyin İkilisinin sık sık nasıl aldandığının örnekleri yaşandı. Sihirli çubukla boşlukta resimler oluşturuldu. Aynalara bakanların yüzleri birbirine karıştı ve çığlıklar atıldı. Elektrik akımı elde edildi. Beyin kesitlerinde çeşitli merkezlerin nerelerde olduğuna bakıldı. Koyun kopyalama, DNA maketi ve DNA’nın insan vücudundaki yerini açıklayan resimli postere ilgiyi arttırdı.

Tekerlekler çevrildi ve jiroskop etkisiyle düz ve ters dönmeler yaşandı; :ş:k adasında gökkuşakları yapıldı; lazer
benekleri ile gözler muayene edildi. Cam kürenin içinde yıldırım arklgp izlendi. Sabun köpüğünden elde edilen gerili yüzeyler üzerindeki renkler incelendi. Atatürk maskı bütün ziyaretçileri izledi; prizma ile ışınlar saptırıldı. Ziyaretçiler “dünyayı iterek” döndüler ve momentum kavramıyla tanıştılar. Renkli gölgeler oluşturuldu. Işık polarize edildi. Topoloji bulmacaları çözüldü.

Su ile Pisagor teoremi kanıtlandı; su ile paraboller oluşturuldu; 20 milyon yıllık fosil ağaç herkesi şaşırttı; 200 yıllık ağaç tekeri incelendi.

Palangalarla küçükler ve büyükler kendilerini yukarı çektiler.

“Nasıl çalışıyor?” bölümünde, arabalarda hava yastıklarının nasıl çalıştığı; enjeksiyon sisteminin, şeffaf bulaşık ve çamaşır makinelerinin nasıl çalıştıkları merakla gözlendi. Buzdolabı içindeki gaz dolaşımı ve soğutma sistemi incelendi.
Işık adası, ışık kırılmaları, yansımaları ve gökkuşağı oluşturma
Bir telefon edince hangi istasyonların devreye girildiği görüldü; internette dolaşıldı; aynalarda kanat çırparak uçuldu; gölge kaleydoskopunda yüzlerce gölgeler oluşturuldu; insanlar kendileriyle el sıkıştılar; boşlukta oluşturulan görüntü yakalanmaya çalışıldı; geleceğin enerji tasarrufu evi gezildi; sıcaklığın camda yarattığı değişimler gözlendi…

Buraya kadar saydıklarımız gösteri birimleriyle bire bir yaşanan olaylardı.

Bilim Şenliğinde video belgeselleri odası da dolup taştı. Burada, insan vücudunun inceliklerini, yeteneklerini ve işleyişini anlatan, doğum olayının ayrıntılarını ekrana getiren “insan vücuduna seyahat I ve II” video filmleri ve Step-hen Hawking’in “Karadelikler” belgesel filmleri büyük ekranda keyifle izlendi.

Üç boyutlu görüntü odasında ziyaretçiler elektronik gözlükler taktılar ve üç boyutlu görüntüleri izlediler, ekranda derinlik duygusunu yaşadılar ve gö-
rüntülerin nasıl oluştuğunun öyküsünü dinlediler; popüler bilim kitaplarına büyük ilgi vardı, hepsi kapış kapış satıldı; şenlik tişörtleri ve şenlik termometreleri de satıldı; Tan Oral, Behiç Ak ve Tayfun Akgül’ün bilim konulu karikatürleri büyük ilgi çekti.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin hazırladığı oyunlu “Çocuklar bilim öğreniyor, bilim öğretiyor” programının bütün seansları dolup taştı. İlkokulların yoğun izleme istekleri zamansızlıktan karşılanamadı.

ITÜ Kimya bölümü öğrencilerinin sıvı azot gazıyla yaptıkları deneylerin önü her zaman kalabalıktı. Meyveler, sebzeler anında donduruldu ve anında tuzla buz edildi! Minikler için de küçük deneyler yapıldı. Mıknatıslı oltalarla su içinde balık avlandı! Çeşitli sıvıların birbirine karışmadığı görüldü. Ve evlerde yapılabilecek on kadar minik deney tekrarlandı.

Chroma Key gösterileri ayrı bir seyirlik köşesi oluşturdu. Mavi perde önünde görüntü kaynaklarının içine girildi. Dinozorların başları okşandı. Uzayda uçuldu, Ay kucaklandı ve fotoğraflar çekildi.

Zaman Tüneli başlı başına büyük bir olaydı. 40 metrelik perde üzerinde dünyanın oluşumundan bugüne yaşanan jeolojik ve biyolojik değişimler ve olaylar ses, yazı ve görüntülerle izlendi. MTA’nın Tabiat Tarihi Müzesi’nden getirilen fosillere hayranlıkla bakıldı. Zaman Tüneli içinde ayrıca Türkiye minerallerinin en güzel örnekleri de vardı. Ege Üniversitesi Fen Fakülte-si’nin gönderdiği göktaşları seyredildi. Türkiye’ye düşen bu meteorlar büyük ilgi çekti.

“Bilgiye dokunun!” odasında CD-ROM’larla bilim dünyasında gezintiye çıkıldı. Dokunmatik bilgisayar ekranlarında insan vücudunun sesli ve üç boyutlu görüntüleri izlendi. Dünya haritaları üzerinde dolaşıldı. Dinozorların öyküleri öğrenildi.

Dünya Fen Kitapları Sergisi’nde 40’dan fazla ülkeden getirtilen ortaöğretim fen kitapları sergilendi. Diğer ülke öğrencilerinin fen derslerini nasıl öğrendikleri incelendi.

Şenliğin diğer bir boyutu da konferanslarıydı.

“Öğrenim Yöntemlerinde Verim ve Bilim Merkezleri” konulu konferans uluslararası nitelikliydi. Prof. Dr. Esin
Bilim ve Teknik

Zaman tüneli, dünyamızın biyolojik ve jeolojik evrimi 40 metrelik perde üzerinde görüntü yazı ve sesle anlatıldı. Ayrıca MTA’dan getirilen gerçek fosillerle tünel tamamlandı.
İnan’ın başkanlık yaptığı panele San Fransisco’daki bilim merkezi Explorato-rium’un başkanı Goery Delacote ve Avrupa Bilim Merkezleri Birliği’nin eski başkanı Walter Staveloz’un yanısıra Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Boz-kurt Güvenç ve Doç. Dr. Reşit Can-beyli, konuşmacı olarak katıldılar. Okul öğrenim ve eğitimi ile bilim merkezlerindeki öğrenim arasındaki farklar ve ilişkiler üzerinde duruldu. Delacote, sergi izlenimlerini aktardı ve “önemli bir iş boğarmış ve mesafe almışsınız, bilim merkezini kurmak için fazla beklemeyin, hızlı, hızlı ve hızlı hareket edin ” dedi.

Fen kitapları nasıl olmalı panelinde dünya fen kitapları ve Türkiye’deki fen kitapları üzerine hazırlanan bildiriler tartışıldı. Panele özellikle fen öğretmenleri yoğun ilgi gösterdi.

Diğer bir konferans da “Bilgi işleyen makine olarak beyin” konuluydu. Ülkemizde çeşitli disiplinlerde uzmanlaşan ancak beyin ve bilgisayar üzerinde çalışmalar, araştırmalar yapan insanlarımız bir araya geldiler ve konuya çeşitli açılardan bakan bildirilerini tartıştılar.

Cumhuriyet Bilim Teknik’in 10. yayın yılını kutlamak amacıyla düzenle-
çılarımızla, okullarımızla ve hatta üniversitelerimizle çocuklarımıza, yani ülkemizi 3. binyılda dünyada süregelen amansız yarışta taşıyacak olanlara veremediğimiz bilim fikrini, bilim bilgıs:-ni, bilim heyecanını, hatta tadımlık bile o’sa b-llm görgüsünü veren bir bilim sergisi, 1 -16 Mat 1997 tarihleri arasında İTÜ Taşkışla binasında İstanbullulara takdim edildi. Benzer işlevler gören bilim merkezlerinin, bilim ve teknoloji müzelerinin bu yüzyıl başından beri dünyanın uygar ülkelerinde faaliyet göstermesine rağmen Türkiye, Atatürk’ün 1923’de Cumhuriyeti kurmasından 1938’de ölümüne kadar geçen kısacık bir süre dışında, bilimi yalnızca bir vitrin süsü zannetmek gafleti içinde olduğundan, böyle bir faaliyet ülkemizde daha önce olmalıydı. Gülha-ne Parkı İçindeki tek odalı Doğa Tarihi Müzeci-ği tek odalı olmanın dışında en az benim çocukluğum ve gençliğim döneminde hep kilitliydi, Maden Tetkik ve Ararca Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Doğa Tarihi Müzesi, öğleden sonralarını ancak düşünebilen kısa görüşlü ve kısır fikirli politikacıların yarattığı çalkantılarla sürekli itilip kakılan zavallı MTA içinde hiçbir zaman bir biblo olmaktan öteye geçemedi. Bu nedenle İstanbul Bilim Şenliği, çölde kendi kendine biten bir akasya endamıyla açılı-verlnce, bilime ve akla susamış binlerce genç ve körpe dimağ, yüzlerine savrulup nefeslerini kesmeğe çalışan çorak kumları silkeleyip fedakâr öğretmenlerinin, vefakâr anne ve babaları-
nen panel ve kokteyl de Bilim Şenliği çerçevesinde gerçekleştirildi. Bu panelde popüler bilim yayıncılığı, bilim ve toplum ilişkileri tartışıldı.

Buraya kadar, şenlik çerçevesinde yapılan etkinlikleri anlattık.

Şimdi, bilim merkezlerinin işlevlerine bir göz atmak ve İstanbul’da kuru-
dan bir barınak yapabiliriz zannedenlerin bazıları küçük akasyayı görünce yeni bir ümide kapılmışlar, bazılan da ne yazık ki kaderin kendileri çöie mahkum ettiğin.1, ctaya çı-rar ceKi.e””’sysr?ı akasma” n se <sfa t… z~z

tâ0 CclŞKS C’’’ ŞSyS »i’ZBJZ *5.-

p ■rrvşar« ’•’arta caz sr c- k.s’ sc st ~zz aeftererı”e ca1′ <a. cs:~ ş er: ■

Ancak, çoür gez -e a•-£32″ bu sonuncular, açan ççeğr ze.«e

göğüslerine doldurarak, çiçeği cesıeye^ Su,l. da aramaya, o suyla da nice çiçekler açt “raya, o çiçeklerle hattâ akasya ormanları yapma-ya- o ormanla da kuma karşı mücadele etmeğe niyetli olan iyimserlerdi. Bilim Şenliği, Türkiye’de kısa görüşlülüğün, bilgisizliğin, görgüsüzlüğün başa geçtiği takdirde insanları nelerden mahrum etmeğe kaadir olduğunu bir kez daha gösterdi. Buna mukabil, İnsan aklına, o aklın yarattığı o muhteşem bilim mucizesine güvenen, bilimi yalnız İzlemekle kalmayıp yaratan insanların bugün dünyanın en müreifer uluslarını oluşturdukları gerçeği, onların üretimleri bilimin ürünleriyle aynı zamanda bızın de çocuklarımızı ve gençlerimizi heyecanlanana. Kurulacak bilim merkezi ve ona kardeş b;r çoğa tarihi müzesi, ülkemizin en büyük ve Kufti,-rel alt yapısı enjiiPıkli şehri olan dev dünya koz-mopolü İstanbul’dan başlayarak, hiç kuşkusuz çölleşen ülkemizi yeniden mis kokulu bir akasya ormanına çevirecektir.
lacak bilim merkezi konusunda bundan sonra yapılabileceklere değinmek istiyoruz.

Dünya eğitimcilerinin başlıca sorunlarından biri, bilgilerin öğrenciye, bütün halka en verimli şekilde nasıl aktarılacağıdır. Araştırmacılar, okullarda öğrenimin amacını ve yöntemini sorgulamakta, klasik öğrenim yöntemleri durmadan incelenmeye ve geliştirilmeye çalışılmaktadır.

En iyi öğrenme yöntemi nedir: Bu soru hep gündemdedir ve gündemde kalacaktır.

Bilim merkezleri, büciin bu tanışmalar içinde, sadece okul etremsminin de* ğiL havat hevj eşrerinnin yeni araçları clarak crca^a çıkclar. Biîüıu ders kitapla-rn, fen kıruulannda kuru kura anlatılacak. sıkı;: irıVIsr v:g:n; değildir. Bilim, gürseli::. renklidir; heyecanı vericidir, insan: şaşırtır. anlaşılmazı anlaşılır kılar, olaylar arasındaki ilişkileri gösterir, insanın düşüncesini berraklasnnr. zihnini açar. Oku’ kitaplarındaki kuru, renksiz, sıkîcı bİLS v;ğ:nîan. bilimin bütün bu özeEklerîrr. yansıtmaktan uzaktır.

O halde bilim kendi anlatım dilini oluşturmak zorundadır. Bilim kendi kendini anlatmalıdır.

Bilim merkezleri, bilim açısından bakıldığında, işte bu gereksinimden doğmuştur. Renkli ve heyecan verici dünyasını bilim merkezleri aracılığıyla bütün halka açmıştır.

Bilim merkezlerinde, bilim ve doğa olayları bütün çarpıcılığıyla izleyiciye sunulur. İzleyici burada aktiftir. Dene-
Şenlikli Bilim…

A.M. Celal Şengör,

Prof. Dr. ITÜ Maden Fakültesi, Jeoloji Bölümü

Anne ve babalarımızla, medyamızla, kitap-
nın önderliğinde bu nadide çiçeği koklamaya geldiler. O çiçeği yetiştirenler, kendileri gibi körpe iken çölde bir hayal belirtisi aramakla ömür tüketenlerdi. Yaşamı çöl kumlarının önünde sürüklenmekten ibaretmiş zannedenler, hayatı kumla eşit tutanlar, kum arttıkça belki o kum-
Nisan 1997

Pırıl pırıl, bilgili ve aydınlık düşünceli gençlerin yetişmesini sağlamak…

Dünyada varolan araçların ülkemizde de yapılabileceğini ve gerçekleştirilebileceğini göstermek ve bu bilgi ve tekniklerden halkımızı yararlandırmak…

Okul yaşamında ve başka yerlerde göremeyeceği olaylarla, şeylerle yüzyüze gelmelerini sağlamak… Eğlenerek öğretmek…

Fen’0£retiminin eksikliklerini tamamlamak… Gençleri bilime heveslendirmek…

Gençlere meslek seçimlerinde yardımcı olmak…
Ziyaretçilerin bu izlenimleri ile Bilim Merkezi’nin temelinde yatan JL-şüncelerin Şenlikte örtüştüğünü, \akıf projesinin tabandaki istekleri vansıtr.s:-nı görüyoruz.

Bilim Merkezi düşüncesine biri: daha ayrıntılı değinmeden önce, Şe~-lik’te sergilenen deney setlerine. yi-_ gösteri birimlerine ve diğer etkinlikleri kısaca göz atmak gerek:

1- Nesnelerin rengi yok (nesneler-, üzerine düşen ışığın yansıttığı dalga İr -yundaki rengi aldığını gösteriyor!. 2-Atatürk sizi izliyor (beyin – algılama v_-nılsaması). 3- Işığın odak noktası. 4.5.v–Sabun zarında gökkuşağı ve sabun z-sr.-la çeşitli biçimlendirmeler. 7- Marerr.–tik oyunları. 8- Yıldırım küresi. 9-lanmış ses.10- İmkânsız üçgen. 11- P;>-pektif penceresi. 12- Elektrikli ca:r_- L–Su ile parabol oluşturma. 14- T r oyunları. 15- Eğik düzlem (ey!er:>:.. •. momentleri farklı silindirlerin îar^__ * -larını gösteriyor). 16- Işık adaşa •_ -rılmaları, yansımaları ve gökk;>;2 turma). 17-Yörünge deneyi. ]>-[ — ma kayaları. 19- Palangakr ri;-: ‘ yukarı çekebileceğiniz üçtü r;-seti). 20- Polarize ışık der.e\ ;,

Bilim, bu merkezler aracılığıyla »ençler arasında bilime ilgi uyandırır, yüreklerde bilim ve araştırma ateşini alevlendirir.

Bilim merkezleri soru sordurtur. Merak ettirir, yanıtlar verir veya arattırır.

Buralarda hayat boyu öğrenim sürer.

Bilim merkezlerine, öğrenim açısından bakıldığında, kitaplardaki bilgiler canlanır. Öğrenci, yazılı bilgileri deney setlerinde test eder, onları derinlemesine kavrar, yeni ve değişik boyutlarını görür. Okullar, sınıflar halinde öğrencileri bu merkezlere gönderirler. Öğretmenleri eşliğinde çeşitli dersler uygulamalı olarak buralarda yapılır. Öğrenci bilginin bu yeni atmosferinde soluk alır.

Bilim merkezlerine ülke açısından bakıldığından, yararları çok yönlüdür.

Bilim merkezleri, bilgi toplumunun gereksinimlerine yanıt veren kurumlar-dır aynı zamanda. Gösteri birimleri aracılığıyla bilimsel bilgi deneysel olarak iletilirken, enformatik bölümleri aracılığıyla da geniş bir hizmet sunarlar. Bilgiye erişimin kolay olduğu yerlerdir bilim merkezleri. Günümüz toplumlarmdan, ¿ünümüz insanından beklenen “hayat brnu öğrenime” yanıt verirler. Okur ya-n: -»İmak. diploma sahibi olmak bugün vermemektedir; yeni bilgilerle bireyler umudan kendilerini yenilemek zo-mnJjdıriar. İş piyasasındaki büyük re-L-rabe: koşulları da bu yenilenmeyi şart -i eredir.

B-rar-rn dünyada bilim merkezleri-

– »2vv=n 400‘ü aşmıştır. Onlarcası .. “i :”2.::rlj;ği tendedir. Yılda 100 mil–îjenet ve yetişkin bilim
DNA vücudumuzun neresinde? DNA maketi ve grafik anlatım.

merkezlerinde öğrenimini sürdürmektedir. Bilim merkezleri bütün dünyada öğrenimin yeni laboratuvarları olarak kabul edilmektedirler.

Bilim merkezleri, bilimi popülerleştirir ve anlaşılır kılar. Teknolojiyi gösterir. Bilimsel düşünme alışkanlığı verir ve bunun yöntemleri üzerinde aydınlatıcı yayınlar yapar. Bilimi ve yöntemini, olayları, çevremizi, yaşadığımız toplumsal süreci, dünyayı ve bütün evreni anlama ve kavramanın aracı olarak kullanma düşüncesini geliştirir.
Bilim Şenliği’ne Fen Bilimleri Merkezi
katkı yapan Yapı Merkezi
kurum ve kuruluşlar Zenger
İTÜ İTÜ Vakfı
TÜBİTAK EKA
MTA BEK
Şişe Cam Penajans/DMB and B
İstanbul Menkul Değerler MEF
Borsası Tayf Basım
Siemens The Marmara
Philips Sanko
Netaş Osram
Koç Holding ABB
Arçelik FKM
Tofaş Fiat Mitra
Türk Hava Yolları Shell
IBM Gümüşsüyü
Kibele MicroTouch
Ege Üni. Astronomi Planet
Kanal D Roche
İ.Ü.Orman Fak. GenPa

Bilim Merkezi Vakfi

Bilim Merkezi Vakfı, ulusal bilim merkezi projesinin tanıtılması amacıyla düzenlenen Bilim Şenliği’ne katkılarından dolayı kurum ve kuruluşlarımıza, emeği geçen tüm bllimseverlere teşekkürü borç bilir.
Bilim merkezleri, öğrenciler başta ş,e\raek vv/,ete, Yıetkesm som sotmasma, merak etmesine, araştırmasına, kendi beyinsel etkinliğini mümkün olan en üst düzende Yvaxe\tcvc ‘îc

kullanmasına yardımcı olmaya; bilimsel süreçlerin karmaşıklığı içinde kaybolmadan dolaşabilmeyi mümkün kılmaya çalışırlar.

İstanbul’da uluslararası standartlarda kurmak için harekete geçtiğimiz Bilim Merkezi için bundan sonra hangi adımlar atılacak?

Bilim Merkezi Vakfı, TÜBİTAK, İTÜ, MTA gibi kamu kuruluşlarının ve 30 kadar özel sektör kuruluşunun desteğini alarak Bilim Şenliği’ni başarıyla gerçekleştirdi. Toplumda bilim ve teknoloji heyecanı yarattı. Vakfın İstanbul’da kuracağı Bilim Merkezi Projesi, Şenlik aracılığıyla çok iyi tanıtıldı. Önce minik olacağı düşünülen, sonra ise boyutları büyüyerek küçük bir bilim merkezi etkinliğine dönüşen Şenlikle, nasıl bir bilim merkezi kurulmak istendiğinin somut örnekleri verildi.

Vakıf bundan sonra hızla büyüyecek ve örgütlenmesini geliştirecek. Maslakta İTÜ kampüsü içindeki arsası üzerinde dünyadaki benzerlerine eşdeğer bir bilim merkezi kurmak için ileri doğru adımlar atacak. Bu yıl projelendirme ve bilim merkezinin kuruluşu için kaynak yaratma dönemindeyiz. Bilim Şenliği, bilim merkezi düşüncesinin toplum tarafından benimsendiğinin somut bir göstergesi oldu. Toplumun, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere devletin ilgili kıırumlarınm, özel sektörün, öğrenime ve bilime gönül vermiş hayırseverlerin katkılarıyla İstanbul’da bilimin, kültürün anıtsal yaOpısı, bilim merkezinin en kısa süre içinde yükseleceğine inanıyoruz.

Vakıf, bu büyük projesini sürdürürken, bir yandan da, 1. Bilim Şenliğiyle gerçekleştirdiği gösteri birimlerini sürekli sergileyeceği, deney kazanacağı geçici bir yer yaratma uğraşı içindedir.

Umarız bu çabalar da en kısa sürede sonuçlanır ve Eylül ayma kadar bu geçici yer açılır.

Şimdi proje çok yönlü destek bekliyor.

Maddî ve manevî her türlü yardım için Bilim Merkezi Vakfı’nın telefonu: 0212-227 66 90, Faks: 0212-258 00 58
Bilim ve Teknik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir