wiki

İSTİHDAM

i. (ar. hıdmet’ten istihdam). IBir kimseyi] İşte ve hizmette kullanma, çalıştırma. || istihdam etmek, bir işte kullanmak. — Ed. iki anlamı olan bir kelimeyi bu iki anlama uyacak şekilde kullanma. — Huk. İstihdam edenin sorumluluğu, bir işin yapılmasında yardımcı kişi kullanan kimsenin, yardımcı kişinin üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu olması. Bk. ansİkl. — İkt. Bir meslek mensuplarının veya bir bölge ücretlilerinin çalıştırıldıkları ve normal bir yevmiye aldıkları saat miktarı: İstihdam durumu. || Tam istihdam. Bk. tam istihdam. — ansİkl. Huk. Bir işin yapılmalında kullanılan yardımcı kişi, ya bu işin yapılması sırasında, istihdam edeninin bu sözleşme ile sorumlu olduğu kişilere, yani sözleşmenin karşı tarafına veya herhangi bir ü- çüncü kişiye bir zarar verebilir. Birinci halde, iş sahibi Borçlar kn. md. 100’e göre, ifa yardımcısının fiilinden dolayı sorumlu olur (bk. İfa yardımcısı), ikinci halde ise Borçlar kanunundaki istihdam edenin sorumluluğumdan söz edilir (md. 55). İş sahibinin, yardımcı kişilerin üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu tutulması jçin aranan şartlar şunlardır: 1. yardımcı kişinin, iş sahibinin işini gördüğü sırada bir zarar vermesi; 2. işçinin kusurlu olmasının aranmaması; 3. iş sahibinin kurtuluş beyyinesi getirmemesi. İş sahibinin Borçlar kn. md. 55’teki sorumluluğundan kurtulabilmesi için, durumunu gerektirdiği bütün özeni gösterdiğini ispat etmesi gerekir, iş sahibinin göstermesi gereken özen üç ayrı durumu kapsamaktadır; a), seçmçde özen, iş sahibi, yardımcı kişiyi seçerken onun iş kabiliyeti ve karakteri konusunda bilgi edinerek ona göre seçimini yapmalıdır; b) talimat vermede özen, iş sahibi yardımcısına işin ne şekilde yapılacağı yolunda talimat vermelidir; c) denetimde özen, iş sahibi yardımcılarını daimî olarak denetim altında tutmalıdır. Denetimi iş sahibi, bizzat veya bir denetleyicinin yardımı ile yapabilir, iş sahibi, gerekli özeni göstermiş olsa da, bu zarara engel olamayacağını ispat edebilirse, yine sorumluluktan kurtulur. Yukarıdaki şartların gerçekleşmemesi halinde, iş sahibi, yardımcı kişinin üçüncü kişilere verdiği zararı ödemek zorundadır. Her şeyden önce, tazmin edilecek zarar maddî zarardır. Bunun yanında Borçlar kn. md. 47’nin şartları da gerçekleşmişse, iş sahibi üçüncü kişinin uğradığı manevî zararı da tazmin eder (Borçlar kn. md. 55). [Bk. zarar, tazminat.] iş sahibi, işin görülmesi sırasında, bir işçinin diğer bir işçiye verdiği zararı da ödemek zorundadır (Borçlar kn. md. 55). Çünkü, iş sahibi yönünden her işçi, diğer işçi karşısında üçüncü kişidir. İş sahibi ödediği zarar için, işçisine rücu edebilir (Borçlar kn. md. 55). Ancak bunun için yardımcı kişinin kusurlu olması gerekir, (m) İSTİHFAF i. (ar. hıffet’ten istihfaf). Küçümseme, hafife alma, hor görme: Arkadaşlarım, birkaç defa beni de götürmek istediler, bir hakarete uğramış gibi kızardım, istihfafla omuzlarımı silktim (R. N. Gün- tekin). Eniştesine fikrini irca ederken dudaklarında bir istihfaf handesi teressüm e- diyordu (H. Z. Uşaklıgil). || İstihfaf etmek, küçümsemek, önem vermemek. + İstihfaf kâr sıf. Esk. Küçümseyen: Paşa içinin acılığını, inkisarını örtmek i- çin yüzüne yarı istihfafkâr, yarı lâkayt bir maske takınır (H. E. Adıvar). ♦ İstihfafkârane zf. Esk. Küçümseyerek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir