i. (ar. nutk’ian istintâk). Esk. Sorguya çekme, sorular sorma: Sual yok, istintak istemem (R.H. Karay). || İstintak etmek, sorguya çekmek, sorup soruşturmak: Kurnazca beni, istintak ediyor, ailem hakkında sualler soruyordu (R. N. Güntekin). || İstintaka çekmek, sorguya çekmek: Evvelemirde bekçi istintaka çekilir, ondan sâdır olacak ufak bir şüphe büyür (Ahmed Rasim). — Huk. Bk. sorgu. ♦ İstintak! sıf. Esk. Sorgu ile ilgili, istintaka ait. ♦ istintakname blş. i. Esk. Sanığa sorulan sorularla verilen cevapların yazıldığı resmî kâğıt,
İSTİNTAK
10
Eki