Genel

İYİMSERLİK

İYİMSERLİK, genel olarak her dü­şünce ve eylemi iyi yanından alma eğilimi. Kötümserlik’ın karşıtıdır. Es­ki Yunan felsefesinde, Stoacılar, doğada her şeyin iyi ve yetkin ol­duğunu ileri sürerek iyimserlik dü­şüncesine yol açtılar. Bu düşünce yüzyıllarca sonra Spinoza tarafın­dan işlendi ve Leibniz tarafından sistemleştirildi. Leibniz’e göre, var­olan dünya tüm dünyaların en iyi­sidir ve dünyadaki herşey, olanaklı olanlar içinde en iyi olandır. Tan­rısal iyi anlayışına dayalı olan Le- ibniz’in bu iyimserlik felsefesi ge­nellikle skolastik dönemin iyimser­liğine dayanır. Nitekim skolastik­lere göre, varolan herşey iyidir ve değerlidir, kötülüklerse birer eksik­likten ibarettir, bu eksiklikler de Tanrı katında tamamlanır. Diyalek­tik ve tarihsel maddecilikte iyimser­lik, toplumsal gelişmenin nesnel ya­salarının bilinmesine dayanır. Top­lumsal gelişme engellenemez bir süreç olduğundan, iyimser olma­mak için hiçbir neden yoktur. Nite­kim toplumsal gelişmenin nesnel yasalarının bilgisini edinen yığınla­rın bu doğrultudaki etkinlikleri, iyi­ye ve güzele ‘böğrü hareketin önem­

li   bir öğesini oluşturur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir