KADIN VE SPOR
Prof. Dr. H. Cavuşoğlu
Cinsiyetin sportif faaliyetlerdeki etkisi:
hemen belirtmek gerekir ki bu konuda
gelişme cağından başlıyarak ileri
yaşlara kadar suren sistematik araştırmalar
yapılmamıştır. Ayrıca cinsiyetle
ilgili farkların ortaya konmasında
hangi kriterler esas olarak alınacağı konusu
da tartışmalıdır. Bir yaşma kadar
motor gelişme intrensek faktorlerin
kontrolu altında olduğundan sinir sistemi
belirli bir olgunluk duzeyine gelinceye
kadar motor aktiviteyi etkilemek
olanaksız gibi goruluyor. 2-7 yaşlarında
cocuk kaba kompleks motor beceriler oğr-
nir. Araştmcılar bu oğrenme doneminin
cinsiyetleilişkisi* olmadığını ifade
ediyorlar. 7-16 yaşlarında ise erkek
cocuklarda motor gucun daha fazla arttığını
goruyoruz, bu artış buyume ve geDUNYASI
Sporca Beslenme*!
de proteinden zengin, vitamin ve mineraller
ihtiva eden bir beslenme uygundur;
ancak, yağsız bir rejim tercih
edilmelidir.
Ozel beslenme rejimlerinde zarnan
saman bazı besin maddeleri veya besin
unsurları ayrı bir değer kazanır, o r neğin
bir sure evvel vitaminler, proteinler
veya demir gibi maddeler revacta
iken bir ara anabolizan steroitlerin
t etkileri buyuk munakaşalara neden olmuştur.
Fakat her devirde esas olan,
miktar ve kalite bakımından vucudun
hakiki ihtiyacına gore ayarlanmış beslenmedir.
Boyle bir beslenme ise Organizmaya
ihtiyacı olan yağ, protein, karbonhidrat,
maden tuzlan, vitaminler ve
suyu kafi miktarda ve aralarında bulunması
gerekli belirli oranlarla vermek suretiyle
sağlanabilir. *
Faaliyette bulunan bir sporcunun
kalori ihtiyacı normal bir insanınkinden
fazladır. Bu durumlarda ozel besin
maddelerine olan ihtiyacın artması protein,
mineraller ve vitaminlerin normal
ihtiyacın uzerinde alınmasını gerektirmektedir.
Bu maddelerin başında proteinler
gelir.
Hucre ve dokuların esas bunyesini
yapan proteinler hayvansal ve bitkisel
kaynaklı besin maddelerinden gunluk
olarak alınırlar. Proteinlerin vucuttaki
gorevleri, yeni hucrelerin yapımı ve yıpranan,
hucrelerin onarmadı?. Bu nedenle,
fazla calışan ve yıpranan kas hucrelerinin
onaranında protein sporcular
İcin gereklidir. Ancak bu, sporcunun
adale gucu, aldığı protein oranında artacaktır
demek değildir. Zira organizmaya
ihtiyacından fazla alınan protein,
karbonhidrat ve yağlar gibi depo
edilmediğinden, vucutta kullanıldıktan
sonra parcalanma urunleri dışan atılmaktadır.
Normal beslenmede gunluk protein
ihtiyacı hususunda ceşitli muellifler
farklı goruştedir. Ağır işciler icin bu
miktarı Rubner 165 – Vort 140 – Atwater
150 gr. olarak belirtmektedir. En son
goruşlere gore ise 17 -,21 yaşlarındaki
kişilerde normal yaşam icin gerekli protein
miktarı kg başına 1,5 gr, olarak kabul
edilmekte, ve bunun % 40*iQin hayvansal
ve 60’ının bitkisel kaynaklı olması
onerilmektedir. Zira, bilhassa hayvan-.
sal proteinlerin yapı taşları, hucre yapısı
ve onarılmasında daha etkili olduklanndan,
pek az da olsa belirli bir miktanmn
her zaman yiyeceklerle almmalan
gerekmektedir.
Besinlerle alınan karbonhidratlar*
vucutta yanarak enerji meydana getirme
gorevleri yanında, proteinlerin yakılmasını
da azaltırlar.
Kas calışması icin gerekli enerjiyi
sağlamada surekli sportif hareketlerin
yapılmasında, kaslardaki şeker miktarının
azlık ve cokluğunun buyuk onemi
vardır, fiansen ve Christensen yaptıkları
deneyle bunu kanıtlamışlardır.
Şekerli, yağlı ve proteinli karışık bir beslenmeye
tabi tutulan bir sporcuda adale
şekeri % 1,75 gr. yukseldikten sonra
ağır vucut hareketleri yaptırılmış ve
114 dakika sonra yorgunluk ve bitkinlik
duygusu başlamıştır. Daha sonra, aynı
sporcuya 3 gun muddetle yuksek yağr
ve protein kapsayan ve fakat hic şeker
olmayan besin vererek adale şeker kapsamı
% 0.60’a kadar duşuruldukten sonra
aynı beden hareketleri yaptmlmış, bu
defa 60 dakika sonra yorgunluk ve
bitkinlik duygularının başladığı gorulmuştur.
Aynı sporcu, yağ ve protein
miktarı orta ve fakat şeker ve nişastadan
cok zengin yiyeceklerle 3 gun muddetle
beslenmiş ve adalelerindeki şeker
oranı % 3,5 gr. gibi bir yuksekliğe cıktıktan
sonra, yine sportif hareketler
yaptırılmış, bu kez, ilk denemeden cok
daha uzun bir sure sonra, 170. dakikada
ancak yorgunluk ve bitkinlik duyduğu
tesbit edilmiştir.
Sporcuların beslenmesinde, protein
ve karbonhidratlar kadar minerallerin ve
vitaminlerin de rolu fazladır. Bu mineraler
arasında en fazla ihtiyac duyulan
demirdir. Spor faaliyetleri Birasında terle
atılan demir yanında, myoglobulin ve
hemoglobinin total miktarının artışı fazla
demir alınmasını gerektirmektedir. Bu
- Cşnel bir izlenimdir, şampiyonluğu etkileyen
daha bircok faktor vardır. 1957*
denbeti gebeliği onleyici droglarm
≪aenstruasyon gununu geciktirmek icin
, de kullanıldığı gorulmektedir. Ayrıca bu
İlacların ergojenik olduğu, performans
ı pozitif yonde etkileyeceği gortlşu ile
de kullanıldığı olmuştur. Ancak’ilacların
gec etkileri henuz tam aydınlanmadığı
icin bu .amacla kulamlmaması gerekir.
‘ .
Mehstruasyorf hijyeni de fiziksel aktivite
bakımından onem taşır. Bu konuda
uygulanan onlemler dıştan, perineye
konan, sıvıyı ceken fakat gecirmiyen
hijyenik bağlar ve vajinaya konan tamponlardan
ibarettir. Vajina! tamponlar
hareketi kısıtlamadığı icin: ozellikle yuzuculere
tavsiye edilir. Boylece yuzucu
antrenman ya da yarışmasını aksatmadan
surdurebilir.
Kadını sportif faaliyetlerinde erkekten
ayıran onemli bir durupada annelik
gorevidir. Burada karşılıklı, etkileşme,
gebeliğin- fizik aktiviteye, egzersizin gebelik
uzerine etkisi soz konusudur. Sistematik
araştırmalar az olmakla birlikte
172 Macar hanım atletin kayıtlan
bir hayli aydınlatıcı olmuştur. Bunların
2/3 kadarı gebeliğin 3-4 ayına kadar
aktivitelerini surdurmektedirler. Antrenman
ve yanşlara katılan bu gebe atletlerin
performanslannda bir duşme gorulmemiştir.
Ancak daha sonraki aylarda
derece duşmesi nedeniyle aktivitelerini
azaltmış ya da durdurmuşlardır. Fakat
kayıtlarda 6 aylık hamile bir atletin her
zamanki başarısını gosterdiği de olmuştur.
Sporun gebelik uzerine etkilerine gelince,
perine kaslanmn sporla fazla gelişerek
doğum sırasında rijidite gosterdiği
ve doğumu gucleştirdiği hipotezine
karşın, aksi tezi savunanların goruşune
gore, spor yapma doğumu kolaylaştım.
Bu ikinci tezi savunan hekimler,
sporla karın kaslanmn gelişmesi, doğum
travayının ikinci fazında doğumu
kolaylaştırmada yardımcı olur, diyorlar.
Hatta gebelere ozel fiziksel eğitim uygulanarak
karun kaslanmn kuvvetlendirilmesi
onerilir. Perine kaslarının rijiditesine
gelince, egzersiz kasları yalnız
kasılmaya değil, gevşemeye de alıştırır.
Ayrıca yine Macar atletlerinin kayıtlarına
gore atletlerde gebelik komplikasyonu
olarak toksemlnin ortaya cıkış
oranı daha kucuktur. Duşuk ve premature
doğum oranı ise atlet olmıyanlardan
farklı değildir. Doğum travayı
atletlerde atlet olmıyanlara oranla % 87
oranında kısalmaktadır.
Kadın erkek her yasta, uygun egzersizin
yararlı olacağım,* kadında menstruasyon
ve gebelik gibi fizyolojik durumlarda
fizik aktlvetenin yasaklanmaması
gerektiğini bir kere daha belirtmek
İsteriZ.