Kalsit adı 1845’ten beri kullanılmaktadır; buna karşılık mineralin kendisi kalkerli spat olarak çok eskiden beri biliniyordu ve bunun saydam bir türü olan İzlanda spatı oldukça iyi incelenmişti. 1669’da Erasmus Bartholin, İzlanda spatının güçlü çiftkırıcı etkisini ve kusursuz yanima özelliğini ayrıntılı olarak tanımladı. Benzer bir çalışmayı 1678’de, çiftkırılma olayını inceleyen Chrıs-tiaan Huygens de gerçekleştirdi. R. J. Haüv ise, 1781-1801 arasında kalsitin yanimasını ve kristal biçimlerini araştırdı ve bulgularından kalkarak bir kristal yapısı kuramı
geliştirdi. 1808’de Etienne-Louis Malu: landa spatıyla ışığın kutuplanmasını etti. 1924’te de Sir Lawrence Bragg, k teki atomlann dizilişini inceledi ve mineralin kırma indislerini hesapladı.
İlk kez 17. yüzyılda. İzlanda’nın ı kıyılanndan elde edilen İzlanda spatı, i ve Ahrens prizmaları gibi ışığı kutupl; prizmalarda ve mikroskoplarda, pol koplarda ve öteki optik aygıtlarda k nılır.
kalsitonin, tîrokalsİtonîn olarak da nir, insan ve öbür memelilerde tiroit bc deki parafoliküler hücrelerden salgıla protein yapılı hormon. Kuşlar, balıkla memeli olmayan öbür omurgalılarda mabranşiyal bezlerden salgılanır. Kalsitonin, normal değerlerin üstüne ç: ğında kandaki kalsiyum miktarının düşm ni sağlar. Paratiroit bezinden salgıla parathormona zıt etki yapar.v
alkali meta grubundan kimyasal element. Bolluk b; mından yerkabuğundaki elementler ara: da beşinci, insan vücudundaki metalik t mentler arasında ise birinci sırayı alır. Bulunduğu yerler, özellikleri ve kullaı alanları. Gümüş griliğinde, oldukça s ama buna karşılık hafif bir metal o kalsiyumu ilk olarak 1808’de Sir Hump] Davy, bir kireç ve cıva (II) oksit karışımlı elektrolizi sonucunda oluşan amalgamc cıvayı damıtarak ayırdı. Bunun sonucum çok eski çağlardan beri bilinmekte ve kul nılmakta olan kirecin, kalsiyum oksit olı ğu anlaşıldı.
Doğada serbest halde bulunmayan kai yum, bileşikler halinde çok yaygındır Ay yüzeyinin yüzde 8’ini, yerkabuğun ise yüzde 3,64’ünü oluşturur. Kireç: şında, tebeşirde, mermerde, dolomitte, > murta kabuğunda, incilerde, mercanc sarkıt ve dikitlerde ve pek çok deı hayvanının kabuklarında kalsit (kalsiyıı karbonat) olarak yer alır. Kalsiyum fosl ise dişlerin ve kemiklerin başlıca inorgar bileşenidir, ayrıca apatit mineralinde bul nur. Kalsiyum ayrıca flüorit, aragonit alçı gibi pek çok başka mineral ile feldı patlar ve zeolitlerin çoğunun önemli t bileşenidir.
İnsan vücudunun yüzde 2’si kalsiyumdı ve beslenmedeki başlıca kalsiyum kayna süt ve süt ürünleridir. Özellikle bebeklere ve çocuklarda D vitamini eksikliği, kalsiy: mun mide-bağırsak kanalından hücredı sıvıya emilmesini önlediğinden raşitizm ha talığına neden olur (bak. kalsiyum eksil
üğO-v
kalsiyum (Ca), periyodik tablonun grubunda yer alan toprak
Önceleri susuz kalsiyum klorürün elektn liziyle elde edilen an kalsiyum metali güni müzde sanayide, kirecin ısıtılan bir imbikt düşük basınçta alüminyumla indirgenme; ve buharlaşan kalsiyumun bir yoğuşturucı da toplanması yoluyla üretilir.
Kalsiyum metali alüminyum, bakır, kur şun, magnezyum ve öbür ana metalleri] alaşımlama maddesi olarak; nikel, çelik kalaylı tunçlar ve bazı yüksek sıcaklı] alaşımlannm oksitlenmesini önleyici olarak havası boşaltılmış elektron lambalarındı kalan eser miktardaki gazlarla birleşerel tam bir boşluk yaratmada getter (ampu temizleyici) olarak; krom, toryum, uran yum, zirkonyum gibi metallerin, oksitlerin den hazırlanmasında indirgeyici olarak v< organik sıvıların suyunu alma maddesi ola rak kullanılır. Yüzde 0,04 kalsiyum ıçerer kurşunlu alaşımından ise telefon kablo kılıf-lannm ve akümülatörlerin ızgaralarının yapımında yararlanılır. Bir kalsiyum oksil
kütlesinin oksihidrojen aleviyle akkor sıcaklığa ısıtılması yoluyla elde edilen yumuşak ve çok parlak kalsiyum ışığından eskiden sahne ışıklandırmasında yararlanılırdı.
Doğal kalsiyum, altı kararlı izotopunun kanşımı halinde bulunur; bunlar, kalsi-yum-40 (yüzde 96,94), kalsiyum-44 (yüzde 2,09), kalsiyum-42 (yüzde 0,65) ve çok az oranlarda kalsiyum-48, kalsiyum-43 ve kal-siyum-46’dır. Metal halde oksijen, su buharı ve azotla çok yavaş tepkimeye girerek sarı renkli bir oksit, hidroksit ve nitrür katmanıyla kaplanır. Havada ya da arı oksijenle yandığında oksit oluşturur; ılık suyla kolayca, soğuk suyla yavaş tepkimeye girerek hidrojen açığa çıkarır.
Başlıca bileşikleri. Kalsiyumun en önemli bileşiği kireçtaşlanmn, mermerlerin, tebeşirlerin, inci kabuklarının ve mercanlann başlıca bileşeni olan kalsiyum karbonattır (CaCCh) ve doğal kaynaklardan elde edilen bu bileşik seramik, cam gibi çeşitli ürünlerde dolgu maddesi ve kalsiyum oksit üretiminde başlangıç maddesi olarak kullanılır. Yapay olarak elde edilen kalsiyum karbonattan (çöktürülmüş kalsiyum karbonat olarak bilinir) ise anlığın önemli olduğu anti-asitlerde ve kalsiyum eksikliğinin tedavisinde uygulanan ilaçlarda, kabartma tozu gibi gıda maddelerinde ve laboratuvar çalışmalarında yararlanılır. Beyaz ya da grimsi beyaz renkli bir katı olan ve kireç ya da sönmemiş kireç olarak bilinen kalsiyum oksit (CaO), kalsiyum karbonatın kavrularak karbon di-oksitinin uçurulmasıyla üretilir. Bilinen en eski kimyasal tepkime ürünlerinden biri olan kireç, yapı malzemesi ve gübre olarak yaygın biçimde kullanılır. Çeşitli sanayi süreçlerindeki nötrleştirme tepkimelerinde de yararlanılan kalsiyum oksit, kalsiyum karbür (CaC2) üretiminin de başlangıç maddesidir. Karpit ya da kalsiyum asetilür olarak da bilinen ve grimsi-siyah renkli bir katı olan kalsiyum karbür bileşiği, suda bozunduğunda yanıcı asetilen gazı ve kalsiyum hidroksit [Ca(OH)2] oluşturur; bu bozunma tepkimesinden, çeşitli malzemelerin kaynaklanmasında önemli bir yakıt olan asetilen üretiminde yararlanılır. Gübrelerin bir bileşeni olan kalsiyum karbür, bazı plastik reçinelerin başlangıç maddesi olan kalsiyum siyanamitin eldesinde de kullanılır.
Sönmüş kireç olarak da bilinen kalsiyum hidroksit [Ca(OH)2], suyun kalsiyum oksit üzerine etkimesiyle üretilir ve suyla karıştırıldığında bir miktar çözünerek, kireçsuyu olarak bilinen çözeltiyi ve içinde asıltı halinde yer aldığı kireçsütünü oluşturur. Kalsiyum hidroksit sanayide baz olarak kullanılır, ayrıca harçların, sıvaların ve çimentonun da bileşenidir.
Kalsiyumun önemli bir başka bileşiği de renksiz ya da beyaz bir katı olan kalsiyum klorürdür (CaCb). Kalsiyum klorür, Solvay işlemiyle sodyum karbonat üretiminde bir yan ürün olarak büyük miktarlarda üretilir, ayrıca hidroklorik asitin kalsiyum karbonat üzerinde etkimesiyle de hazırlanabilir. Susuz halde de kurutma maddesi olarak kullanılır. Ağartma tozu olarak yaygın biçimde kullanılan kalsiyum hipoklorit [Ca (C102)] ise klorun kalsiyum hidroksit üzerine etkimesiyle üretilir. Kalsiyum ve hidrojenin doğrudan tepkimeye girmesiyle oluşan kalsiyum hidrür (CaHî) suyla karıştığında hidrojen gazı açığa çıkar.
Kalsiyum sülfat (CaSO,*) doğal olarak bulunan bir kalsiyum tuzudur. Jips (alçıta-şı) ise, kalsiyum sülfatın çift hidratlı (CaS04-2H20) bir türüdür. Jips ısıtıldığında kristal suyunun dörtte üçünü kaybederek yarım hidratlı alçıya (CaSO^/î^O) dönüşür. Alçı suyla karıştırıldığında yeniden çift
hidratlı biçimine dönüşerek sertleşir. Yeraltı sularında bulanan kalsiyum sülfat, suya, kaynatıldığında bile giderilemeyen kahcs bir sertlik verir. Kalsiyum fosfatlar doğada çeşitli biçimlerde ve bol miktarda bulunur. Örneğin üçüncül bir fosfat olan çöktürülmüş trikalsiyum fosfat [Casj^PO^], kemiğin ve kemik külünün başlıca inorganik bileşenidir. Fosfat minerallerinin sülfürik asitle işlenmesiyle hazırlanan ve birincil fosfat kalsiyum dihidrojen fosfat olan [Ca(H2PÛ4)2] gübre ve plastik üretiminde kararlılaştıncı olarak kullanılır.
atom numarası 20
atom ağırlığı 40,08
erime noktası 842°C
kaynama noktası 1.494°C
özgül ağırlığı 1,55 (20°C’de)
değerliği 2
elektronların yerleşimi 2-8-8-2 ya da
ls22s22pt3s23p64s2
kalsiyum eksikliği, vücutta birçok fizyolojik işlev için gerekli olan kalsiyumun besinlerden yeterince alınamaması ya da bağırsaklardan emilememesi. Kalsiyumun dokularda kullanılabilmesi için C ve D vitaminlerinin de olması gerekir; ayrıca kandaki fosfor ile kalsiyumun birbirine oranlan da kullanımı etkiler.
Doğada bol miktarda bulunan kalsiyum insan ve hayvanda kemik ve dişlerin yapısında yer alır; kaslann gerginliği ve kalbin çalışmasında, gebelik ve doğumdan sonra süt yapımında ve dölyatağının ritmik kasıl-malannda da rolü vardır. Incebağırsaklarda vitaminler, süt şekeri (laktoz) ve mide asitleriyle etkileşime girerek emilir. Oksalik asit, fitik asit, yağ, posalı maddeler ve fosfatlarda çözünmesi güç olduğundan bu maddelerin yaygın olarak bulunduğu ortamda emilimi güçleşir. Paratiroit ve tiroit bezlerinin salgıladığı hormonlar kalsiyumun vücut dokulannda belirli bir yoğunlukta kalmasını sağlar. Bu denge bozulduğunda eksiklik belirtileri ortaya çıkar; kemikler ve dişlerde yeterince kalsiyum birikmemesi osteoporoz ve kemik yumuşamasına (os-teomalasi) yol açar. İstenç dışı kasılmalar (tetani), gelişim bozukluğu ve raşitizm görülür.
Kalsiyum süt, peynir ve öbür süt ürünlerinde, yeşil sebzeler ve çeşitli deniz ürünlerinde bol miktarda bulunur.
kalsiyum ışığı, kalsiyumun yakılmasıyla elde edilen sahne aydınlatma ışığı. 1816’da Thomas Drummond tarafından geliştirilmiştir. Bir kalsiyum kütlesinin, hidrojen ve oksijen aleviyle akkor sıcaklığa kadar ısıtılmasıyla elde edilir. Sonuçta yumuşak, çok parlak ve odaklaştmlabilen bir ışık elde edilir. İlk olarak 1837’de sahnelerde kullanılmaya başlamış ve 1860’larda hızla yaygınlaşmıştır. Son derece yoğun olduğundan spotlarda ve günışığı ya da ayışığı gibi efektlerde kullanılmıştır. Ne var ki kalsiyum ışığı, ancak birkaç ışıkçının yardımıyla çalıştmlabiliyordu. 19. yüzyılın sonlarında kalsiyum ışığının yerini elektrikli spot lambaları aldı.
kalsiyum sülfat, doğal kalsiyum tuzu. Çoğunlukla çift hidratlı (CaS04-2H20) türü olan jips (alçıtaşı) halinde bulunur. Beyaz renkli bir parlatma tozu olan kalsiyum sülfattan, alçı, çimento ve beyaz pigment yapımında yararlanılır. Aynca kâğıt üretiminde tutkallama maddesi olarak kullanı-lar. Aynca bak. kalsiyum.
Kaltenbrunner, Ernst (d. 4 Ekim 1903, Ried im Innkreis, Avusturya-Macaristan -ö. 16 Ekim 1946, Nümberg, Almanya), AvusturyalI Nazi ve Avusturya SS’lerinin (Schutzstaffel) önderi.
3 Kaluga