kamu alacaklarının tahsili usulü
kamu alacaklannın özel kişilere ait alacaklann tahakkuk ve tahsiline ilişkin usullerden farklı bir biçimde tahakkuk ve tahsilini sağlayan usul. Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza soruşturma ve kovuşturmalanna ilişkin yargılama giderleri, vergi cezası, para cezası gibi asli; gecikme zammı, faiz gibi ikincil kamu alacaklan ve aynı idarelerin akitten, haksız eylem ve sebepsiz zenginleşmeden doğanlar dışında kalan ve kamu hizmetleri uygulamasından kaynaklanan öteki alacaklan ile bunların takip giderlerini kapsar. Yasa, öteki kamu tüzel kişilerin kamu alacaklarını kapsamı dışında bırakmıştır. Kamu alacaklan devletin ve öteki kamu tüzel kişilerinin görecekleri kamu hizmetlerinin finansman kaynağını oluşturduğundan, bunlann özel kişilerin alacaklannın tabi olduğu normal usullerle takip edilmesi, ciddi sakıncalar yaratacak gecikmelere yol açarak hizmetlerin görülmesini aksatabilir. Bu nedenle kamu alacaklannın idareye üstün yetkiler tanıyan usuller çerçevesinde
tahakkuk ettirilmesi, teminat altına alınması ve tahsil edilmesi öngörülmüştür.
Türkiye’de bu konuda ilk düzenleme 1909 tarihli Tahsil-i Emval Kanunu’yla yapılmış, 28 Temmuz 1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkında Kanun’la idarenin yetkileri daha da genişletilmiştir. Yasa uyarınca idarenin gerek tahakkuk, gerek teminat koyma (ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk) aşamasında kendiliğinden davranma (resen hareket) yetkisi vardır. İdare özellikle ihtiyati hacizde yargı mercilerine başvurmadan üstün yetkilerini kullanabilir. Tahsil aşamasında da idareye kendiliğinden davranma yetkisi tanınmıştır. İdare tahakkuk eden bir kamu alacağının tahsili için icra dairesine başvurmadan borçluya ödeme emri gönderir ve borcun süresinde ödenmemesi durumunda da kendiliğinden haciz yoluna başvurarak alacağını zorla tahsil eder.
Kamu alacaklan da öteki alacaklar gibi ödeme ya da zamanaşımıyla düşer. Aynca doğal afetlerin ortaya çıktığı durumlarda bu afetlerle karşılaşan kimseler varlıklannın en az üçte birini kaybetmişlerse, bunlar adına tahakkuk ettirilmiş olan kamu alacaklannın sinmesine Bakanlar Kurulu’nca karar verilebilir.